Yıldırım Demirören: Mücadelem Fenerbahçe markası için!
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören Lig TV’de katıldığı programda yine birbirinden ilginç ve tartışma yaratacak açıklamalar yaptı. Demirören, ‘Mücadelem Fenerbahçe markası için’ dedi.
Yıldırım Demirören’in açıklamaları;
Kadronun karşılığını alamıyoruz
Yıldırım Demirören, oluşturulan kadronun karşılığını alamadıklarını belirterek “Tayfur Havutçu ve Serdal Adalı’nın yaşadığı olayların takımıza etkisi oldu. Herkesin çete diye suçladığı Portekizliler, Beşiktaş ne olursa olsun biz kalacağız mesajını bize verdiler ve kaldılar. Herkesin suçladığı oyuncular fedakarlık yaparak Türkiye’de ve Beşiktaş’ta kaldı. Hocamız Tayfur hocanın yerine emaneten geldi. Başarılı olmak ve kendini Tayfur hocaya göstermek zorunda. Yani yaşadığımız olaylardan dolayı takımımızı bu duruma düşürdü. Takımımızdan %60 memnunum” diye konuştu.
Carlos Carvalhal gitmeyecek
İstikrarsız bir sezon geçiren Beşiktaş’ta Carvalhal’in gönderileceği yönündeki haberlerin doğru olmadığını söyleyen Yıldırım Demirören, “Tayfur hoca çıkana kadar Carlos takımın başında olacak. Bunun da sebebi Tayfur hocayı temsil eden Carlos’tur. Bugün ortalıkta konuşan yönetici arkadaşlarım bile göndermemizi istedi. Carlos kişilik olarak harika bir insan. Belli bir tecrübesi olan eğitimli hocadır. Portekizli olması onun için bir avantaj. Beşiktaş hocanın hatasından dolayı kötü oynamıyor. Yaşanan psikolojik olaylar da takımın kötü olmasını sağladı” dedi.
Quaresma’ya gelen tepkiler haklı
Yıldırım Demirören, Portekiz Çetesi yakıştırmasını doğru bulmadığını ve Portekizli futbolcuların hiçbirinin takıma karışmadığını dile getirerek “Sadece ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Taraftarımız Quaresma’nın takım için oynamasını istemekte haklı. Q7 bir yıldız ama takım için oynamalı. Takım için oynamazsan bu tepkiyi alırsın. Ödemelerimizde yaşanan gecikmelerimize bu yıldızlar ses getirmiyorsa bizim de onlara destek vermemiz gerekmektedir. Bu takım Play-Off’a kalacaktır” ifadelerini kullandı.
Quaresma dahil herkesi satarız
Guti’nin oynamaması hakkında Carvalhal’e karışamayacağını belirten Yıldırım Demirören, “Benim tek düşüncem Guti’nin Türkiye’den olumlu bir şekilde ayrılması. Çünkü Guti bir dünya markasıdır. Real Madrid maçına hala insanlar Guti formasıyla gidiyor. Beni orada gördüklerinde Beşiktaş diye bağırmaya başladılar. Almeida’nın bu sezon yüzde yüzünü satın aldık. Almeida sezona iyi başladı. Almeida’ya iyi bir teklif gelirse satmayı düşünürüz. Bu Quaresma ve diğer oyuncularımız için de geçerli” diye konuştu.
Metin Keçeli haddini bilecek!
Yıldırım Demirören yöneticiler hakkında ise çok sert konuştu:
“Artık gerçekleri konuşmanın zamanı geldi. Çünkü yönetimdeki bazı arkadaşlarım ve camiada bazı isimler içerideki arkadaşlarımı kullarak benim üzerime geliyorlar! 2. Başkanım (Metin Keçeli) dahil herkes haddini bilecek.
Mendez konusuna gelelim. Anlaştığımız fonun başında Peter Kanyon var. Genç Türk futbolcularımız için oyuncu başına 6 milyon Euro’ya denk gelen bir anlaşma yapacağız. Bunların arasında Muhammed de var. Biz Türk futbolcuları Avrupa’da tanınsın diye yapıyoruz. Q7′yi getirirken herkes Mendez’i alkışlıyordu. Hatta bir yönetici arkadaşım Deron’ı da mı Mendez getirdi diye espri yaptı. Aslında bu beni üzdü… Ben Mendez’i getiriyorsam bu alkışlanmalı. Mendez Beşiktaş’i yönetiyor diyenler, gidip ona yarın Beşiktaş’ın kiminle oynayacağını sorsun, bilmez. Edu, Ernst ve Hilbert’in menajeri tarafından bize önerilmiştir. Yaşamış olduğumuz sakatlıkların ardından Edu’yu aldık. Edu iyi bir oyuncu. Eksikleri çok var. Edu transferinin Mendes ile alakası yok. Beşiktaş’ın yaptığı transferler ile diğer takımların transferlerini karşılaştıralım. Oyuncu oynamasın diye yatırım yapılır mı? Bebe Şubat’ta oynayabilecek. O zamana kadar neler olacak zaman gösterecek. Biz Alves’i ilk 11 için almadık ki A2 takım için aldık. Yetişsin, yeterli ise A Takım’da oynasın diye aldık. Uzun vadeli bir transferdi. Simao’nun kişiliği, tecrübesinden çok memnunum. Oyun olarak takımdan memnun değilim.”
Yıldırım Demirören yöneticileri suçlamaya böyle devam etti;
“3 Temmuz’da kimse bunları beklemiyordu. Sudan çıkmış balık gibiydik. Arkadaşlarımız tutuklandı. Ertesi sabah saat 8′de bana 1-2 yönetici geldi. Ve o yöneticiler bugün gidip benim aleyhime dolduruyorlar. O gün istifa edelim dediler. Yani ‘arkadaşlarımız bu işi yaptı, bırakalım’ demeye getirdiler. Ben de dedim ki “Siz istiyorsanız istifa edin, ben sadece kupayı teslim ederim, süreci beklerim.” dedim. Ben sadece Fenerbahçe’nin gösterdiği agresifliği göstermedim. Fenerbahçe de agresifliğin yanlışlığını gördü ki bugün farklı davranıyorlar. Aldığımız duyumlara göre Kasım ayı sonunda iddianame açıklanacak. Bu tabii ki hukuki boyutu. Bir de federasyon ayağı var. TFF bu konuda kararı bir an önce vermeli…”
Mücadelem Fenerbahçe için!
“Ben Aziz Yıldırım’a en çok karşı çıkan ismim zamanında. Hatta Kulüpler Birliği toplantılarına bile katılmadım. Ama Fenerbahçe büyük bir camia, önemli bir marka. Bu markanın değerinin korunmasını istedim. Çok önemli bir markanın korunmasıdır benim mücadelem. Ben Beşiktaş Başkanı olarak, bu süreçte olaylara kulübü, tutuklu arkadaşlarımı düşünerek karar verdim. Maalesef aldığımız bir karar diğer tarafı üzebilir. Ben üzdüysem özür dilerim. Ama bu süreci en iyi yöneten kulüp Beşiktaş’tır. Çıkıp bağırmak, gazetelerde yer almak başta iyi gibi görünebilir ama Fenerbahçe de bunu bıraktı.”
Kombineler pahalıydı
Kombine biletleri biraz pahalı açıkladık. Sebebi yaptığımız transferlerdi. Yaşanan süreç insanları futboldan soğuttu. Yani tribünlerin dolmamasının sebebi biletlerin pahalı olması değil. Bilet fiyatlarını indirdik Kiev maçı için. Bunun diğer maçlarda böyle olup olmayacağı belli değil. Çok indirirsek kombine alanlar “‘Bu kadar ucuz olacağını bilsek gidip kombine almazdık” diye tepki gösterir.
Barcelona renkli çıktı bile almıyor!
Beşiktaş’ın borcu 370 milyon TL’dir. Kamuoyunda psikolojik olarak 400 derler önce, sonra 500 derler… Seçim yaklaşıyor, koltuk merakıyla Beşiktaş’a zarar veriyorlar. Ben Beşiktaş’ı devraldığımda da borç vardı. Real Madrid’in 700 milyon euro borcu var. Barcelona renkli print bile çektirmiyor. Manchester United’ın 1 milyar paund borcu var. 5 lira maaş olan insanın 10 lira borcu var. Borçsuz yaşamak, büyümek imkansız. Evet nakit sıkıntısı var ama bu bütün kulüpler için geçerli. Forma gelirleri düşük, sponsorlar gelmiyor… Çünkü insanlar futboldan geri çekildi… Beşiktaş’ın borcunu önce rakipleriyle kıyaslasınlar, ondan sonra Beşiktaş’ın borcunu konuşalım. Bu rakamlar hep konuşuluyordu… Bu bana değil Beşiktaş’a zarar veriyor. Seçim süreci son 3 aydır, ondan önce yapılan konuşmalar Beşiktaş’a zarar verir… Bu süreci daha da kaosa dönüştürmemek lazım. İnsanlar meydanı boş bulup konuşuyor…
Benim para vermem şu açıdan faydalı: Bankadan alsak faizler belli… Benim asıl derdim amatörlere 10-15 milyon dolar arası verip 1 lira geliri olmamasıdır…
Burası bakkal dükkanı değil! Paramı geri alırım
* Gelen başkan adayıyla otururum, ödeme vadesini belirler, paramı geri alırım. Beşiktaş Başkanı olmak kolay değil, burası bakkal dükkanı değil. Ben bu bedeli ödüyorum. Camia olmak farklı bir şeydir. Camia olmak içeride eleştirmektir. Bizdekilerde çözüm yok, sadece konuşma var. Beni üzen bu, çünkü Beşiktaş’a zarar veriyor. SPK’ya yapılan başvuru da bana değil sadece Beşiktaş’a zarar verir. Bunun,Beşiktaşlılıkla da ilgisi yoktur.