Beşiktaş’ta yaklaşan Mali Genel Kurul öncesi yönetime tepkiler artarak devam ederken kongre üyesi Hürser Tekinoktay, Fikret Orman yönetiminin hem idari hem de mali açıdan ibra edilmemesi gerektiğini savundu.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hürser Tekinoktay Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun Mali Genel Kurul’da idari ve mali açıdan ibra edilmemesi gerektiğini belirterek gerekçelerini şöyle sıraladı:

“Fulya Davasında Yıldırım Demirören’in mahkemeye verdiği taahhüt-sözleşme (tespit davası açılması) gizlenmiş ve gereği yerine getirilmemiştir.

Fulya Projesi kapsamında Yıldırım Demirören dönemine ait devam etmekte olan davada eski yönetimin ibra olması mevcut Fikret Orman yönetimi tarafından savunulmaktadır.

‘İdari ve Mali olarak denetleme yaptıracağım’ denilerek para harcanan raporlar saklanmış ve gizlenmiştir.

İçişleri bakanlığının Fulya Projesinde BJK derneğinin uğradığı zararları gösteren raporların takibi yapılmamış, görev ihmal edilmiştir.

Kartal Yuvaları ile ilgili yapılan yolsuzluk takip edilip dernek ve spor kamuoyu belgelerle-bilgilerle aydınlatılmamıştır.

UEFA savunmasında önceki döneme ait suçlamalar savunulmayıp hatta ikrar edilip UEFA tarafından men edilmemize sebep olunmuştur.

Beşiktaş’ın değerli ve milli oyuncuları bonservis bedelsiz gönderilmiş, kulüplerinde oynamayan oyunculara ise yüksek bonservis paraları ödenmiştir.

Rekabet etmekle yükümlü olunan rakip takımların kontenjan boşaltmak için kulüp aradıkları oyuncular kiralık olarak alınmıştır. (Dany)

The Times’ın daha 3-4 yıl önce ‘Dünyanın en güzel stadı’ dediği İnönü Stadı zamansız yıkma peşine düşürülmüş, siyasete malzeme edilmiştir.

Yıldırım Demirören’in başkan olduğu 2005 ve 2007 dönemleriyle ilgili olarak 2012 yılında açılan davada Beşiktaş kulübü vergi kaçırdığı gerekçesiyle ağır cezaya çarptırılmış, Fikret Orman yönetimi ise Yıldırım Demirören ve yönetiminden zararı tazmin yoluna gitmemiştir.

Bir yıl önceki kongrede kendisine Yıldırım Demirören’e dava açma yetkisi verilmişken şimdi Mali kongre öncesi “Yıldırım Demirören’in parasını ödeyeceğiz’ denilmiştir.

Bu söylem ve Yıldırım Demirören’e parayı ödeme taahhüdü bile ibra edilmemeye başlı başına bir sebeptir…”