Beşiktaş

Sorunlar dağ gibi, Serdal Adalı’nın derdi sansür!

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı'nın Duhuliye'nin sahibi Murat Tokel'i arayarak Müslüm Gülhan'ın yazısını kaldırttığı ortaya çıktı.

BirGün gazetesi yazarı ve NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan, BirGün’deki yazısının kendisinden habersiz olarak Duhuliye’de yayınlandığını, ancak Serdal Adalı’nın devreye girerek yazının siteden kaldırıldığını duyurdu.

Tele1’de Onnik Azinyan’ın sunduğu Numarasız Tribün programında konuşan Müslüm Gülhan Serdal Adalı hakkındaki sansür iddiasını şöyle anlattı;

“Sayın Adalı kulüp başkanı, ben de bir yazarım. Adalı ile aramda bir ilişki yok. BirGün gazetesi benim 2005 yılından beri yazı yazdığım bir gazete. Orada yazı yazmaktan da son derece mutluyum ve gurur da duyuyorum.

Ahmet Nur Çebi zamanında sevgili İbrahim Aydın’ı aradılar şikayet ettiler. Hasan Arat içeriden ve dışarıdan trolleriyle beni linç etmeye çalıştı. İçeriden de çalıştı olmadı. Şimdi Serdal Adalı’ya geliyoruz. Benim haberim olmadan Duhuliye’ye de benim yazımı yayınlamışlar. Ondan sonraki süreçte girdim baktım ki kaldırılmış yazı. Yazıya ulaşamıyorum. Orada Eyüp diye arkadaş var ona sordum bilmiyorum dedi. Daha sonra öğrendim ki bunun sahibi Murat bey Amerika’da yaşıyor. Serdal Adalı Amerika’yı arıyor, yazıyı Duhuliye’den kaldırttırıyor.

Beşiktaş’ın bu kadar sorunu var ve yazılan yazı seni uyarma ve katkı yapma niteliğinde. Beşiktaş buraya zaten bu yüzden geldi. 15 milyar borcu zaten bu yüzden var. Sen buraya bir söz verip başkan olarak geldiysen o sözünü tutacaksın, o sözün arkasında hareket edeceksin. Sen eğer santrafor sözü verdiysen, bu takımın problemi santraforsa santrafor alacaksın.

Bunlarla ilgileneceksin. Oradaki yazıyı kaldırarak kendini koruyamazsın veya bir yere gelemezsin.

Onnik Azinyan: Bunu sayın başkanın bizzat kaldırttığına emin misiniz?

Müslüm Gülhan: Tabi. İçeriden arayıp söylediler. Aynı şeyi sevgili Hürser Tekinoktay’a yaptılar. Murat Tokel üzerinden telefon açtırıyor ve sitem ediyor Murat’a. Murat da Hürser hocayı arayıp söylüyor. Bunlar doğru şeyler değil. İnsanlar özgür şekilde düşüncesini açıklar. Beşiktaş kimsenin babasının malı değil. Beşiktaş, ulusal yoğunluğu olan, taraftarların malıdır. Beşiktaş’ın çıkarlarının haricinde ben hiçbir şeyi düşünmem. Bunu korumaya yöneliktir benim Beşiktaşlılığım.

sampiyonlar ligi WTS 2

Beşiktaş’ın bugün 15 milyar borcu varsa, bunun 11 ayda 6 milyarını Hasan Arat yapıyorsa ve bunu Denetleme Kurulu bulup çıkarıp açıklayıp Masak’a gitmiyorsa burada problem var demektir. Bunun hesabının sorulması lazım.

Bir kulüp başkanı bu kadar sorunun içinde yazıları takip ediyorsa orada ciddi bir problem var demektir. Kendini korumaya ve dışarıdan gelecek tüm olumsuz etkileri kapatmaya ve sansürlemeye yönelik. İkincisi, böyle bir basın sahibi kişinin kendine alan açarak ilişkilerle avantaj sağlaması çıkıyor ortaya. Bu da kötü bir şey.”

İşte Sansür!

duhuliye sansur

Google arama sonuçlarına göz attığımızda 3 gün önce Duhuliye’nin Müslüm Gülhan’ın BirGün gazetesindeki yazısını “BirGün Gazetesi yazarı Müslüm Gülhan Beşiktaş gündemine dair görüşlerini köşe yazısında değerlendirdi” ibaresiyle yayınladığı görülüyor.

Ancak linke tıklandığında okuyucuları “Maalesef, aradığınız sayfayı bulamıyoruz. Bu sayfa silinmiş ya da adresi değiştirilmiş olabilir” yazısı karşılıyor.

Yani Müslüm Gülhan’ın yazısının önce Duhuliye’de yayınlandığı daha sonra kaldırıldığı tartışılmayacak bir gerçeklikle ortada duruyor.

duhuliye sansur 2

Müslüm Gülhan’ın Duhuliye’de Sansürlenen Yazısı;

Julio Alves, Keny Arroyo, Fahri Ay… Beşiktaş’ta gençleştirme ticareti!

Müslüm Gülhan aynı programda Beşiktaş’ın son durumu ile ilgili de şunları söyledi:

“Beşiktaş’ın sorunu sadece saha içindeki organizasyon değil. Beşiktaş’ın sorunu son 25 senedir birbirinin devamı olan başkanların ticaret yapma sorunu. Hasan Arat’ın yaptığı ticarete aynı şekilde Serdal Adalı da devam ediyor. Nasıl devam ediyor? Serdal Adalı aday olurken ilk vaadi neydi? Bir tane santrafor alacaktı. Çünkü Immobile ile bu sezonu geçirmen yaş ve sakatlık sorunu itibariyle mümkün değil. Alacağı bir tane iyi santraforun Beşiktaş’a katkısı çok yüksek olurdu. Ama Serdal Adalı onu yapmadı, transferin son gününü bekledi. Ve son gün Atlantik ötesinden 2 tane genç oyuncu aldı, gençleşiyoruz dedi ve gençleşme üzerine ticaret yaptı. Şimdi gençleşme üzerine ticaret yaptığın zaman aldığın futbolcunun yeteneklerinin çok üst düzeyde olması lazım. Verdiğin paraya baktığın zaman 6.5 milyon euro para vermişsin yüzde 50’sine. Öbürüne 2 milyon euro vermişsin. Maaşlarıyla falan 15 milyon euro. Biri tribünde hiç sahaya girmedi, diğeri kulübede, oyuna girdiği zaman da yapacakları belli. Uzun vadede bir yerlere gelebilir ama o verilen paraların üzerinde bir oyuncu değil.

Senin elinde Fahri ve Yağız gibi o oyuncunun çok çok üzerinde genç varken gidip oralardan oyuncu alman bu işin ticaretini yaptığını gösterir. Takımı düşünüyorum ve yatırım yapıyorum anlamına gelmez. Senin çünkü santrafora ihtiyacın var, santrafor almak zorundaydın.

Beşiktaş son iki sezonda Galatasaray’dan 70 puan fark yedi. Bir sezon toplamı kadar. Peki buraya nasıl geldi?

Gelen başkan diğerinin devamı olduğu için, bir tezgah kurulduğu için, oradaki 7-8 birilerinin elinde kemik oy var. O oyla ticaret yapılıyor. Gelen başkan orada diğerinin temizleyip koruyup ama takımı da dağıtıp yeni ticaret hacmi oluşturuyor.

Bak bakalım hangi başkan diğerinin takımını koruyup üstüne bir iki ekle hocasıyla beraber devam ediyor? Öyle bir şey yok. Tamamen dağıttılar. Onana’yı yolluyorsun maaşını ödüyorsun, Musrati’nin, Aboubakar’ın maaşını ödüyorsun. Ama menajer götürdüğü yerlerden parayı alıyor. Sen futbolcunun parasını ödemeye devam ediyorsun. Onun yerine bir de oyuncu alıyorsun onun parasını ödüyorsun. Jorge Mendes onun da parasını alıyor.

Al Musrati’yi getirdi, götürdü parasını sen ödedin, gittiği zaman komisyonlarını alıyor.

Yeni iki çocuğu getiren de Mendes, yanında çalışan kişi menajerlik yapıyor. Onun üzerinden getirdi.

Beşiktaş farklı bir boyutta yönetiliyor

Beşiktaş’ın derdi futbol oynamak, futbola katkı yapmak, futboldan kazanç elde etmek ya da bir üretim şekli üzerine bir işletme modeli kurmak değil. Bunların hiçbiri Beşiktaş’ta yok. ”

Dikkati Çekenler

Başa dön tuşu