Şeref Nasır: Tevfik Yamantürk ‘mahkeme kararı kesin değil’ diyerek kendini avutuyor
Beşiktaş Divan Başkanlık Kurulu Başkan adayı Şeref Nasır, yazılı bir açıklama yaparak mevcut başkan Tevfik Yamantürk’e sert eleştirilerde bulundu.
Şeref Nasır’ın yazılı açıklaması şöyle;
“Basın bülteninizi hayret ve dikkatlice okuduktan sonra size çağrı yapmak lüzumunu hissettim. Beşiktaş Divan Kurulu Kulübümüzün senatosudur ve en az 25 yıllık üyelerden oluşmaktadır. Adaletli, bağımsız ve ilkeli olmayı gerektirir.
Siz şu an herkesin bildiği hak ihlali yapılan bir makama adeta sunulan koltukta geldiğiniz günden beri yaptığınız adaletsiz davranışlar sergilemeye devam ediyorsunuz. Sayın Yalçın Karadeniz’in 15 Nisan 2017 kongreniz ile ilgili açmış olduğu dava farkındaysanız mahkeme, kendi kendinize yaptığınız kongrenin usulsüz ve kanunsuz olması nedeniyle iptal etti. Hatta almış olduğunuz kararları da ama siz bu mahkeme kararı kesinleşmedi diyerek kendinizi avutuyor bizleri de uyuyor zannediyorsunuz. Hiç bu işin etik tarafı yok mu, ayrıca emir ve komuta zinciri içinde verilen uyduruk bir kınama cezasını mahkemece istenilen şekilde ve ifadeler ile Genel Kurula Tüzük 24. Madde İçinde sunulması gereğini bilerek ve isteyerek Kongre Divan Başkanınca herkesin gözü önünde bu hukuk ve vicdan dışı davranışa eski Divan Başkanına yapılan bu etik dışı davranışa Divan Başkanı aidiyeti içinde müdahalen en azından iki kelime edemez miydin. Bu size göre etik mi? Vicdan mı? Sayın Başkan divanımızın geleneksel davranışını ve tüzüğü bilmiyorsanız ya da okumamışsanız. Divan Kurulundaki çok değerli üyelerin yeniden divanımıza kazandırılması sanki senin bir dehlin varmış gibi takdim etmen çok komik ve yanıltıcıdır. Bilmediğin konuda saygınlığını yitirmemek için doğru analiz yapmalısın. Bu işi, düşen arkadaşlarımıza ve Tüzük ile Divanımıza yapıştıran işi tüzük tadil kongresinde gündeme taşıyan Atıf Keçeci ile onun teklifini kabul ederek oya sunulmasını telkin ve tavsiye eden sayın Fikret Orman’dır. Zatınız Divan toplantılarına hiç katılmadığınız için belki bilmiyorsunuz. Her ikisi de Divan toplantısında yaptıkları gündem dışı konuşmalarla bu durumu teyit etmişlerdir. Şimdi siz kalkmış bize büyük bir iş yapmış gibi ya da eski Divan Başkanının hatası varmış gibi bir üslup içinde algı yapıyorsunuz. Ayıptır, günahtır, size yakışmaz. Tüzüğümüz Anayasamızdır. Tüzüğümüz nasıl tadil edilir, nasıl madde ilave edilir bellidir. Genel Kurul Tüzük tadilini yaptı oldu. O kadar kolay ve senin elinde idiyse neden 2 sene bekledin. Haklı olan bu arkadaşlarımızı göreve getirildiğin 15 Nisan 2017’nin devamı haftasında neden bitirmedin. Yetkin yok değil mi? O zaman neyin başarısı için seni tebrik edelim. Bazıları yaptığını anlatamaz bazıları da yapmadığı ile övünür seninki onun gibi bir şey.
Şimdi aday olduğunuzu açıkladığınız gün yaptığınız konuşmaya gelmek istiyorum. Açıklamanızda aynen “yeni çalışma döneminde Beşiktaş’ın güçlü bir yönetimle ahenk ve barış içinde Beşiktaş’ın bir nevi sigortası olacağız. Kulübümüzün sağlam, güvenilir ve güçlü bir yapı sahip olmasının sigortası olacağız” diyorsunuz Sayın Başkan siz neyin sigortası olacaksınız anlayamadım. Beşiktaş’ımızın tarihinin en hazin en kötü mali tabloları karşısında, personelinin ve de sporcularının alacaklarını, vergi borçlarımızı ödeyemediğimiz ve de Yönetim dışında kimsenin konu ve mahiyetini bilmediği büyük bir faiz kıskacı ile bankalarca yeniden yapılandırmaya giderken ve de öncesi tüzüğün size verdiği görevleri yaptınız mı? İkaz ve uyarılarınızı yaptınız mı? 2 sene içinde hiçbir duruma müdahale ettiniz mi? Durumu Divanınızla paylaştınız mı? Hayır. Yönetime şirin görünmek uğruna bugünlere gelişimizi adeta seyrettiniz. Belki de sizden önceki Başkanın tüzük 30/a maddesi içinde bu kötü günlerin geleceğini işaret ettiğini ve denizin bittiğini, şapkamızı önümüze koymanın zamanı geçmesin dediği için haksız bir cezaya maruz kalması sizi ürküttü veya çekindiniz.
Şimdi hakkınızı yemeyelim 24.02.2018 tarihli Divan Genel kurulunda faiz giderimizin çok yüksek olduğunu, bunu ortadan kaldırmak için gayrimenkullerimizi satıp faizi kapatalım dediniz. Sayın başkan affınıza sığınarak iyi niyetle söylüyorum ki siz Beşiktaş’ımızın hali hazır temlikler dahil tüm borçlarımızı bilmediğiniz gibi mal varlığımızın neler ve ne kıymette olduğunu da bilmiyorsunuz. Bilançoları işiniz fazla olduğu için okuyamıyorsunuz çünkü üzülerek söylüyorum ki kulübümüzün tüm mal varlığı borçlarımızın 3/1’ni ancak karşılar. Şimdi siz bu borcu yapanlara bu faizi ödeyenlere bir şey diyemiyorsunuz da mal varlığımızı satalım diyorsunuz. Lütfen bir daha mal satalım demeyin. Hayal ettiğiniz bundan sonraki seçimde sizi kimse kulüp başkanı yapmaz benden söylemesi.
Şahsınızı iyi tanıdığım için üzülüyorum sadece. Bu makamda gururla ve özenle 5 sene başkanlık 4 sene de ikinci başkanlık yapan birisi olarak tecrübeme inanmanızı istiyorum.
Sizden istenen seçim gününe gelirsek Sayın Başkan neden 3 Ağustos. Herkesi kör elalemi sağır görmeyin. Ağustos ayında herkesin tatilde olduğu üstelik bayramdan 1 hafta önce, bu aceleniz niye. Ağustos başı olacağına sonu olamaz mıydı? Katılım fazla olurdu. Fenamı olurdu.? Ama birileri mahkeme işlerini halleder katılır da bu seçimi elimden alır korkusu vehim ve vesvesedir. Bugünlerin yarınları da olduğunu, hepsinden önemlisi yukarıda Allah’ın varlığını unutmamak gerekir.
Sayın Tevfik Yamantürk, borç yönetmek serveti yönetmekten daha zor diyorsunuz. Haklısınız. Sözleriniz çok yerinde ve hatta marka o kadar büyük ki borcu yöneten kadro bu borcun altından kalkar demiştiniz. Olmadı, olamadı işte.
Beşiktaş’ımıza yazık oldu, Beşiktaş’ımız bunu hak etmedi. Saygılarımla.”
[adrotate banner=”103″]
