Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, ligin başlamasına günler kala transferlerin yapılmaması nedeniyle yönetime ağır eleştirilerde bulundu.

Lig TV’ye konuşan Güneş, transferle ilgili sert açıklamalar yaptı. İşte Şenol Güneş’in açıklamalarından satırbaşları:

“Eto’o benimle ilgili bir konu değil, oyuncu kendi gelmek istedi. Şu an 5-6 oyuncu lazım, en az 3 isim alınmalı. Sol bek lazım, stoper lazım. Tosic sol bek, Adriano sol bek. 4 tane stoper şart. Bunları yönetimle konuştuk, sizlerle konuştuk, hiçbir şey değişmiyor. Türkiye’de kendi kafasındaki planlar yapılıyor. Bizim istediğimiz bazı oyuncular vardı, Galatasaray zaten aldı. Ceza alan takım transfer yapıyor. Biz şampiyon takımken transfer yapamıyorken, UEFA’dan ceza alan Trabzonspor, Galatasaray transfer yapıyor. Bunu ben anlamam, kafam basmaz.

Gidenlerin hiçbirine izin vermezdim. Direkt oynattığım oyuncuya bunu demem. Santrafor alınmadığı müddetçe, bu takımdaki oyuncular bu baskının altında ezilecekler. Bu net. Sosa’ya ilişkin benim söyleyebileceğim hiçbir şey yok. Bunlar benim bilmediğim konular. Ben de gazetelerden okuyorum. Ben elimde ne varsa onunla en iyisini yapmaya çalışırım. Kimseye darılmam küsmem, kızmam. Ben sezon bittiğinde şunu söyledim; Kadromuzu koruyup, defans bölgesine takviye yapmalıyız. Biz de nereye futbolcu alındı? Sağ bek, sol bek. Bizde zaten bek oyuncusu vardı. İhtiyacımız olan yer stoper. Teknik direktör olarak, Sosa ve İsmail gibi oyuncuları bırakmam.

Bizim geçen sene defansımızda sıkıntımız vardı hala almadık onu. Başkan bunu bilmiyor mu? Biliyor ben de biliyorum. O da kendini zorluyor transfer için ama ne kadar erken alırsak o kadar iyi olur.

Forvette Cenk var, Mustafa var. Süper Kupa oynadık, Cenk santrafor oynadı biraz eksik kalınca haksızlık çok büyük boyutta üstünüze gelebiliyor. Giden bütün oyuncular kayıptır bence… Burada herkesin emeği vardı ve herkes emeğinin karşılığını alsın isterdim. Yönetimin verdiği destekle biz başarılı olduk. Eldeki oyunculara kızsam bile düzelmesi için elimden geleni yaparım.

Üç kalecimiz de iyi. Çok konuşuluyor bu. ‘Fabri sakattı neden alındı diyen adam, adam diyorum ismini biliyorum, bugün ‘Neden Fabri kadroya alınmadı?’ diyor. Bu adam Beşiktaşlı falan değil. Sen onu kötülerken, şimdi onun üzerinden laf ediyorsun. Fabri de Boyko da iyi kaleci. Ancak bir değerlendirme yapabiliriz. Tolga’nın yanında bir Türk, bir yabancı kalması daha iyi. Ayın 1’ine kadar bakacağız. Biri gidecek demek istemiyorum şartlara göre bakacağız. Gökhan’ın rahatsızlığı devam ediyor, yeni yeni toparladı ama bu hafta oynaması zor.

Bu oyuncuların bu hale gelmemesi lazım. Beşiktaş şampiyon olmuş 4 oyuncu gitmez. Bunda benim hatam var, yönetimin hatası var. Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağız gitmek mantıklı değil. O zaman ilk ben giderim. Para durumu var saygı duyuyorum ama daha çok mutlu olmamız gerekirken daha çok mutsuzluğa neden gidiyoruz anlamıyorum.

Eren Derdiyok için teklif yaptık, Serdar Aziz için teklif yaptık. Galatasaray aldı, hayırlı olsun.

Kamuoyundaki yorum ve haberler çok çirkin. İstenen şey bu, kavga, tartışma. Ben diyorum ki mesele ben değilim, saygı yok, ilişki yok. ben teknik adamım, fikirlerimi yönetime söylerim daha başka bir şey yok. Kamuoyuna da bilgi veririm. Hoca şunu istedi, şunu kovdu, oyuncu şu yüzden gitti gibi sözlerle kavga ortamı hazırlanmaz. Bu oyunlar 20-30 senenin oyunlarıydı. Transfer yapılmak istenen oyuncuya baskı yapılıyor, bunlar iyi şeyler değil.

Adriano sol bek oynar, sağda oynar, ortada oynar. Adriano’nun bu tip özellikleri var. Olcay da öyle ama asıl mevkisi farklı.

Türkiye’den gitmek isteyenlere hak vermiyorum. Gelip burada yaşadıktan sonra bu işi bahane için kullanıyorlar. Zaten yaşıyorsun, arkadaşın da yaşıyor. İşine geldi mi onu kullanıyorsun, işine geldi mi aileni kullanıyorsun, işine geldi mi hocayı beğenmiyorsun. Bosman futbolu bozdu. Oyuncu hakları değiştirilmeli, kulüpler biraz daha düşünülmeli. Oyuncu geliyor, ‘Ben oynamıyorum’ kamuoyu da diyor gitsin. Ben hoca olarak ne yapacağım? Ben, seni iyi çalıştırıyorum gidiyorsun, ben seni kötü çalıştırıyorum takıma zarar veriyorsun. Böyle bir mantık olur mu ya? Barcelona şampiyon oldu, bütün oyuncuları sattı mı? Bana mantıksız geliyor. Gerçi onlar sürekli Şampiyonlar Ligi’nde. Gitmek istiyorsan yine gidersin, sen iyi oynuyorsan değerin kaybolmaz. Kariyerinde Şampiyonlar Ligi oynamamışsa orayı görmek her oyuncunun isteği olmalı.

Kulübü biz yönetmiyoruz. Biz takımı yönetiyoruz. Patron var, genel müdür var. genel hesaba bakılır en son kararı patron verir. Defansımızda sıkıntı vardı hala var. Galatasaray’ın 4 tane stoperi vardı, yine stoper aldı. Forvette Gomez’den sonra psikolojik olarak boşluk olabilir. Yine öyle birinin bulunması lazım. Süper Kupa’da Cenk oynadı, Cenk yetenekleri itibariyle daha iyi işler yapabilirdi ama eleştiri geldi. Haksızlık olabiliyor, Cenk o pozisyonları gol yapabilecek kapasitede.

Fazla hakemin katkısı olmadı. Hakemleri saha içerisinde sıcak tutmak için başarılı oldu ama hakemler başarılı olamadı. Kaledeki hakemlerin zararları oldu, gördüler, görmemezlikten geldiler. Başarılı ve işini iyi yapmaya odaklanan hakem oldu mu sıkıntı olmaz. Galatasaray maçında yediğimiz gol ofsayt, penaltımız verilmedi. Bu konuyu açmıyorum, hakem kötü niyetli değildi. Bize bu hissi versinler. Bunu istiyoruz. Avrupa’da böyle, biz de bunu istiyoruz. Seyirci baskı yaptı, onu koruyayım mantığıyla olursa olmaz.

Hedefimiz şampiyonluk, bir diğer hedef Şampiyonlar Ligi’nden çıkmak. Öyle bir oynamalıyız ki, rakipler de bizi takdir etmeli. Eğer oynayamıyorsak biz alkışlayacağız, gücümüz yetmiyorsa ne yapalım? Biz bunun için çalışıyoruz. Kupayı kaybettik üzüldüm ama oyuncular neyin ne olacağını gördü. Bunun artılarını ve eksilerini ortaya koyalım. Maçlara çıkacağız ve kazanmak için oynayacağız. Güzel futbolla kazanmak için oynayacağız. Bu maçta birkaç itiraz oldu, haklıydı da ama Olcay kart görmesi gerekirken Oğuzhan gördü. Bunlar doğru değil, bu tartışmalar olmayacak.

Sevilla maçına herkes ailecek gelmiş, şimdi Barcelona’ya gidecekler. Bizde neden olmasın? Bizde Urfa’da Trabzonspor-Fenerbahçe maçında oldu. Herkes beraberdi. En son bu finalde olanlar bize yakışıyor mu? Bakana, TFF’ye, futbolcuya hakaret aslında kendine hakaret. TFF bunları araştırıp çok katı kurallar koymalı. Şimdi tesise giriş çıkış, herkes gelsin ama buraya nasıl gelip gideceğiz bilmeliyiz. Tepeden karar vermek gitsinler, gelsinler kolay. Bu işte temele inilmeli. teknoloji var ama üretim yok. Oyuncular da neredeyse idmana gelmeyeyim ama para alayım moduna geldi. Taraftar neden maça geliyor? Bu incelenmeli, sosyologların işi bu. Takımlar 100 bin ceza veriliyor, bazı takımlar maçlarında 100 bin hasılat elde edemiyor. O takım için taraftar gelmese daha iyi.

Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağımız takımla Alanyaspor arasındaki bir fark yok. Bu işin en iyi kimse, Barcelona, Bayern Münih öyle olmalıyız. Bu işi yapamıyorsan git başka bir iş yap. İşi ciddi olarak aldığınız zaman, Alanyaspor karşılaşmasının Fenerbahçe, Galatasaray, Bursa maçından farkı yok. Seyirci de sabırlı olacak.

Genel oturttuğumuz bir oyun yapısı var. Hücum zenginliği açısından göze hoş gelmesini istiyorum. Şaşırtmalı olsun istiyorum. İzleyen sıkılmamalı. Rakibi beklediği yerden değil başka bir yerden vurmalısın. Futbol artık tek düze oldu. Çok fazla kolay maç görmüyorsunuz. Herkes birbirini tanıyor. Yaratıcılığı olan oyuncuları ön plana çıkartıyoruz. Yaratıcı olan oyuncu daha fazla çalışmalı, bunun için uğraşıyoruz.”