Şener Üşümezsoy İstanbul hakkında tam olarak ne diyor?
İstanbul'da büyük deprem olmayacağını, sadece Kumburgaz çukurunda 6.2'lik bir deprem potansiyeli olduğunu iddia eden Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un açıklamalarını derledik.

KRT’de Gökhan Kayış’ın programına telefonla bağlanan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy İstanbul depremi ve bundan sonrası için çok net ifadeler kullandı. Adalar ve Büyükçekmece önündeki fayların ölü olduğunu ileri süren Üşümezsoy, sadece Kumburgaz çukurunda en fazla 6.2 büyüklüğünde bir deprem daha olabileceğini söyledi.
Şener Üşümezsoy İstanbul depremi hakkında şunları söyledi:
“Fayın uzunluğunu ve depremin büyüklüğünü neredeyse 15 yıldan beri Marmara’da yegane fay budur Silivri fayıdır, Silivri çukurunun doğu duvarında yer alan bir faydır ve o 6 ile 6,5 arasında deprem yapar diyorum.
Burada iki fay var biri bu Silivri çukurundaki kuzeye doğru giden fay öbürü de Kumburgaz çukurundaki ters fay. Dolayısıyla bunlar 6,5 deprem yapar. Belki heyelan bölgelerinde risk oluşturabilir dediğim noktada diğer arkadaşlar bütün Marmara’yı boydan boya kırılarak 7.8’lik deprem 7.6’lık deprem gibi depremleri söyledikten sonra sürekli 8’den 7’ye kadar düşüren bir söylem içindeydiler.
4 tane kitapta bunları yazdım. Söylenenle olan arasındaki ilişkiye bakılır. Ben 99’dan sonra Marmara’da büyük risk yok çünkü risk Düzce’dedir dedikten sonra bunu bazıları beğenmiyordu aynı dediğim tarihte Düzce’de olmuştu.
Bunun üzerine kahin unvanı almıştık ama herkes Adalar fayı derken biz Adalar fayı ölü diyorduk.
Bu durumda yalnızca 1894’te Çınarcık Çukuru Güney Kesimi fayı kırılmış. Dolayısıyla Marmara’nın İstanbul kesimindeki risk 1894’te bitmiş. 1912’de Tekirdağ’ın güneyindeki fay kırılmış, Tekirdağ’daki risk de bitmiş. Bir tek Silivri ve Kumburgaz’da 35-40 kilometrelik bir fay var bu da en fazla 6,5 deprem yapar dediğimiz zaman bu uzun süreden beri olduğu için insanlar bunu beyinlere kazındığı için o zaman Üşümezsoycu olmasalar bile söylediklerimin çıkıyor.
Diğerleri sürekli 2 ay içinde 8’lik deprem olacak 99’da diyorlardı 2 ay geçti oldu mu diye soran yok. 2 sene içinde en fazla olur diyordu Şengör 2 sene de geçti soran yok.
2001’de 10 sene dedi 30 sene oldu işte ama biz 99’da dedik ki büyük deprem yok. Çünkü Marmara Denizi’nde arkadaşların söylediği gibi kırılmamış değil 1894 ve 1912’de kırılmış onlar bu iki depremi es geçip de 1766’dan beri deprem olmamış deyince itirazını bizzat Şengör’ün arkadaşları Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu yaptı ya dedi biz inceledik İstanbul 1894’te yerle bir
olmuş. 1766 dediğinizden çok daha 6 kat daha fazla bina yıkılmış. Üşümezsoy haklıymış deyince, bu söylemler bir bütünsellik taşıyınca insanlar dün de söylediğim yerde aynı boyutta aynı büyük
deprem olunca Üşümezsoycu olmasa bile demek ki bu adam doğru söylüyor uzun saçlı adam dediler.
2 büyük deprem (1894 – 1912) görmezden mi geliniyor?
2 tane büyük deprem yok sayılınca şöyle 1509’da bir deprem olmuş deniyor o da şeydi ondan sonra 250 yıl sonra 1766’da deprem olmuş şimdi işte 2000 küsürler oldu büyük depremin zamanı
geldi eyvah İstanbul yerle bir olacak, bütün Tekirdağ yerle bir olacak söylemiyle 99’dan sonra çok büyük dergilerde makaleler çıkardılar ama bizzat o makalede olanlar çöpe attı!
Siz de iyi biliyorsunuz 30 yıl içinde %67 2 tane 7.4’lük ve 3 tane 7’nin üzerinde deprem olacak söylemi bunu yazanlar bile çöpe attı bunu ama bizimkiler halen bunu söylüyorlar.
Santorini’yi ele alalım. Herkes İstanbul Ege kıyıları batacak tsunami geliyor volkan patlıyor uçuyoruz dedikleri zaman çıktım dedim ki böyle bir deprem olmayacak orada.
Niye? 1956’da Marmara Denizi’de olan depremin üç misli büyüklükte bir deprem oldu ve bu deprem nedeniyle bir daha kısa önümüzdeki dönemde burada söylendiği gibi büyük deprem olmayacak ve gerçekten dediğim gibi deprem sustu. Daha uzun detaylarını anlatmıştım.
23 Nisan depreminde kaç km fay kırıldı?
6.2lik deprem 200 kilometrekarelik bir yüzeyin yırtılması yani 20 kilometre bir fay yaklaşık 10 kilometre derinlikte kırıldı. Yine burada 20 km bir fay var Kumburgaz fayı mesela 5.7’lik depremin olduğu yer aynı fayda ve burada bu bahsettiğim şekilde önümüzde belki bir 6.2’lik deprem Kumburgaz çukurunda olabilir. Ama 5.7’lik depremde Kumburgaz Silivri kıyısı çukur üzerine doğru yükseldi. Binaları alttan vurdu herkese. Bu depremde güneyden kuzeye doğru yanal yer değiştirme oldu. Onun sonucu da Şile’ye, Kilyos’a, güneyde de Bandırma’ya kadar giden bir hareket oldu.
Kumburgaz çukurunda alttan yukarı vuracak bir deprem potansiyeli var ama bu hemen eli kulağında değil. Mesela 2019’da Silivri’de deprem olduğu zaman bütün arkadaşlar çıktı daha evvel 7’ye
indirmişlerdi depremi 7.6’lık filan diye yukarı çıktılar ama daha sonra bunu Ross Stein diye dünyanın en ünlü depremcilerinden. Geldiği zaman dediler ki bu Silivri depremi büyük depremi tetikler mi. Esprili bir şekilde dedi ki 6,5 depremin önümüzdeki yıllar içinde olması %1 %2 ihtimal. 7’lik depremin 10 yıl içinde olması yüzde 1 ihtimal diye makale koymuştu.
Tek kaldığım için İstanbullulara diyorlar ki bakın bütün bilim dünyası var bir de bu kızılderili adam karşılarında duruyor. Oysa ki ben burada gerçekten elimizde çekiçle bütün Istranca dağlarını Marmara adası ve güneydeki Kaz dağlarını ve Armutlu dağlarını birebir kayaların biçim değiştirmesini çalışalım. Diğerleri ise sadece morfoloji bazıları da araziye bile çıkamazlar çıkmamışlardır.
Ama onların söyledikleri daha önemli çıkıyor. Bir gemi geliyor onunla beraber 10 kişi yayın yapıyor ama gemideki yapılan yayın çöp dediğim zaman karşı çıkıyorlar. Bizim söylediklerimiz 20 yıldan beri bütün verileriyle kanıtlanmış durumda.
Celal Şengör ve Naci Görür yanılıyor mu?
Bravo en can alıcı soru. Daha evvel 180 km fay kırılacak dendi hepsi çöpe atıldı. 110 km Yeşiköy’den başlayıp Gaziköy’e kadar gidecek fay çöpe atıldı. Çünkü Tekirdağ çukurunda 60 km fay kırıldı Keza 1894’te Çınarcık Çukurunda 60 km kırıldı. Geride 50 km bir fay kalmıştı.
Fakat Armijo gemiyle gelip bunu inceledikten sonra büyük bir eleştiri aldı. Ama Naci Görür TÜBİTAK başkanı olarak Armijo’nun dediğini açıkladı dedi ki Marmara’da kırılmayan
fay 50 kilometredir o da en fazla 7’lik deprem yapar.
Buna hemen itiraz ettim ben orada çünkü Silivri’de bu kırılan fay ile Kumurgaz’daki fay 35 km. Aralarında 10 kilometrelik boşluk var Çekmece açıklarında. Ondan sonra Avcılar
sırtını kesip Yeşilköy’e kadar giden bir fay daha ekliyorlar. Dolayısıyla bu faya, 30 kilometrelik faya 30-40 km bir fay daha ekleyerek 7.2’lik bir deprem yapıyorlar.
Ama orada biz batimetriğiyle hatta bunun üzerine 2020’de kitabı da yazdık. Bütün bu depremlerin olduğu yeri de gösterdik olacağını da gösterdik.
Orada fay ölü! Adalar fayıyla bir ölü fayla buradaki aktif fayı birleştiriyorlar. Ama Çekmece’nin önünde 10 kilometrelik bir boşluk var. Bu depremde de bütün artçıların dizilimi daha doğrusu
şiddetin dizilimi Çekmece’ye geliyor. Çekmece’den kuzeye doğru gidiyor. Yani Büyükçekmece’den Yeşilköy’e doğru giden bir fay yok ama onlar bu fayı ekleyerek yedilik deprem yapıyorlar.
İstanbul’da hiç tehlike yok mu?
İnsanlar o kadar çok korkutuldu ki! Jeolojik temeli olmadan korkutuldu. Bakın ben diyorum ki Kumurgaz’da 6 – 6,5’luk deprem var iki tane deprem. Olanı söylüyorum. Kumburgazlılar belki beni sevmezler ama burada diyorum!
Ama Adalar fayında yok diyorum. Silivri Tekirdağ’a gittim Tekirdağ Belediyeler Birliği’ne. Marmara önündeki fay kırılmış diyorum. Çınarcık’taki 1894’te kırılmış diyorum ama kırılmayan
burası diyorum ve dediğim yerde deprem oluyor. O zaman olmayacak dediğim yerde olmuyor olacak dediğim yerde depremler oluyor bu anlamda bu bir kredi olabilir bilimsel olarak.
Narsistik olmayayım ama Deformasyon Mekanizması Sempozyumu’na katılan, bir fayın bir kayanın hangi kuvvetler altında kalarak biçim değiştirdiğini ve depreme nasıl dönüştüğünü çalışan yegane kişiyim. Diğerleri jeomorfoloji gibi şekle bakıyorlar. Mesela Adalar fayını koyuyorlar Adalar fayı düşey bir fay 1000 metrelik bir düşeyliği var. Aşağıda da 3.000 metrelik bir düşeyi var
ama onu diyorlar ki işte büyük deprem burada. Deprem de görmediler arazi de görmediler.
Marmara Denizi 150 km 7.8’lik deprem olacak diyorlardı fakat gördük ki 6 Şubat’ta 350 km fay kırıldı 20 km derinlikte ancak 7.8’lik deprem oldu. Demek ki iki tane Marmara denizi lazım böyle bir 7.8’lik deprem olması için.
Fayın kırılma uzunluğu derinliği mesela 8’lik deprem için 10.000 kilometrelik bir yüzeyin yırtılması lazım. 7’lik depremde 1000 kilometrelik yüzeyin yırtılması lazım. Mesela bu depremde 6lık
depremde 100 kilometrelik yüzey yırtılır 6,5 depremde 500 kilometre. Bu sayıları hiç göz önüne almadan 7’den 8.1’e kadar gidebiliyorsa bunlar ne kadar ciddiye alınabilir. Toplum da bunu içgüdüsel olarak tespit ettiği için bana olan saygıları itibarları buradan geliyor.
Ama diğerleri Adalar fayı şöyle yıkacak batacak dediği zaman ben dedim Adalar fayında bir şey yok. Ross Stein de bütün Doğu Anadolu’dan beri gelip de bu fayların kırılmasını inceleyen kişi Adalar fayı düşey eski bir yapıdır dedi. Gerçekten de eski bir yapı ama ben o zaman ne dedim Düzce’de risk var dedim ve Düzce kırıldı.
Adalar fayındaki depremler 10 milyon yıl evvel olmuş. Ama Kuzey Anadolu fayı 1 milyon yıldan beri sıkışmayla olan bir deprem. Adalar’daki fayın yapısı gerilmeyle genişleyerek olan bir
yapı. Türkçe anlaşılır bir hale getirirsem şimdi burada 6.2’lik depremin kuzey güney yanal atımlı Silivri çukurunda oldu. Silivri çukurunun hemen doğu kenarında bir duvar var. Orta yükselti dediğimiz şeyin kenarında. Bir de orta yükselti içinde Kumburgaz çukuru var. Kumburgaz çukuru içine doğru artçıların yerleşimi var. İleride Kumburgaz çukurunda bir deprem olabilir 6.2’lik. Bu doğu batı yönünde. İstanbul değil ama lokal olarak Silivri ve Kumburgaz kesiminde alttan yukarı doğru çıkma biçimi olur ama hemen korkmasınlar. Bu bahsettiğim sistem aynı 2019’da da o faya doğru bir aktarım vardı ama daha kolay kırılanı bahsettiğim kuzey güney gidişli yanal atımlı fay.
Adalar fayı kesinlikle kırılmayacak, emin misiniz?
Çok doğru. Ölü bir fay. Çekmece’den Yeşilköy’e gelen fay da onun devamı o da kırılmayacak. Yalnız bu ortadaki Silivri Çukuru ve Kumburgaz fayı var onlar da Kuzey Anadolu fay sistemi değil.
Marmara denizini inceleyen yabancı kuruluşlar ne diyor?
TÜBİTAK’la gelenler, örneğin Le Pichon gelmişti. Armijo da Celal ve Le Pichon modelini kanıtlamak için geldi. Gemi deniz altına indi. Sonra dedi ki ya böyle bir boydan boya devam eden bir fay yok. Marmara’da Le Pichon’un dediği gibi 7.6 deprem ne tarihte olmuş ne de gelecekte olacak tam tersi burada faylar parçalı. Orta sırtta kalan 7’lik belki 7.2’lik bir deprem var dedi. Ama onun da yarısı yok.
Fakat mesela Nicholas Ambraseys bütün katalogları falan yapan kişidir TÜBİTAK adına tarihsel depremleri yazdı. Celal’ler 1509 için büyük kıyamet bir ucu Gelibolu’da bir ucu Bolu’da deprem olacak diyordu. Nicholas dedi ki ben 1509 depremini ziyaret ettim donmuş etkilerine baktım yani Galata Kulesi’ne Rumelihisarı’na baktım hiç de böyle bir deprem görmedim deyince 1509’dan vazgeçildi.
Aynı şekilde Dan Mckenzie Cambridge’ten, İspanya’dan Pakistan’a kadar giden bütün alt faylarındaki depremleri inceledi dedi ya Marmara’da böyle bir 7.8’lik, 8’lik deprem olsaydı Marmara’da ruinler olacaktı. Hayalet şehir kalırdı. Ne İstanbul olurdu ne Konstantinopol hiçbiri olmazdı.
Ross Stein de bütün Kuzey Anadolu fayını çalışan kişi. Adalar üzerine giden bir fay yok dedi. Onun üzerine bir sürü makaleler yazdılar sonra o makaleler çöp oldu.
MIT’den mesela bütün Kızıldeniz’den GPS kayıtlarıyla bütün deformasyonları ölçen kişi hem Doğu Anadolu’da hem Kuzey Anadolu’da, Ege’de. Dedi ki Marmara’da böyle bir deformasyon yok. Ama arkadaşlar data seti olmadan çok rahat konuşuyorlar.
Teknik Üniversite’de yaptığı açıklama basında yer almadı. En fazla 6.8’lik olur dedi. Robert Reilinger.
Şimdi bu anlamda baktığın zaman herkes anlıyor ki bilim adamları onlar. Karşılarında da böyle şapkalı kalpaklı, vücutçu bir adam var. İmaj benim aleyhime çalışıyor ama benim de umurumda
olmuyor. Ben verilerinden emin olduğum için çıkıp söylüyorum.
Bu konudan bir maddi kazanç gütmediğim için de hiçbir projeye de girmedim. Teklif edilen yerlere bile girmiyorum. Ama büyük deprem olacak deyip proje öneriliyor işte Doğu Anadolu fayı gibi. Dünya görüşümüz olarak da bilimsel serbestliği öne çıkardığım için daha farklı davranıyorum.
Peki 6.2’de bu kadar zıplamamız normal mi yoksa İstanbul’un zemininde mi binalarda mı bir sıkıntı var?
Şimdi bir Haliç var. Haliç’in gidişine uygun bir çizgi çekin onun kuzeyi hem boğazda hem de doğuya doğru gittiği zaman yaşlı, çok sert, 300 400 milyon yıllık yaşlı sertleşmiş kayalar var. Halicin güneyinde ise Marmara Denizi’in kıyısında zamanında Marmara Denizi’nin bir bölgesi olarak çökmekte olan 10 milyondan daha genç belki 15 milyonla 1-2 milyon arasındaki kayalar var. Bunlar sertleşmemiş kil taşı çakıl taşı kireç taşı gibi zayıf kayalar. Ve bu kil ve kireç taşlarının üstündeki çakıl taşları da su toplayarak heyelanlara sebep oluyor. Bu anlamda bu
zayıf bölge.
Mesela bu depremde ivmeleri incelediğimiz zaman bütün Marmara kıyısı etkileniyor. Çünkü deprem dalgalarını büyüten kesimler.
Mesela Çekmece kıyılarında baktığımız zaman orada da zayıf yapılar var. Haramidere’de zayıf yapılar var. Ama onlardan yıkım görmedik o beni rahatlattı. Fakat orada hissetmemiz yüksek oluyor yani bazı yerde çok hızlı giden deprem dalgaları binayı etkilemiyor ama yavaşlayan bu tip içinde su olan yerlerde de sallanma biçiminde deprem dalgaları binaları etkiliyor.
Tekrar söylüyorum. Silivri çukurunun doğu duvarında olan depremde tartışma yok. Kumburgaz çukurunda var ama Kumburgaz çukurundan tartışmanın olduğu yer Büyükçekmece önünde büyük bir çukur var deniz içinde. O çukurda fay bitiyor ama arkadaşlar oraya değişik figürlerle fay yok Armijo bunun fay olmadığını görüp boşluk koyuyor. Ondan sonra orta sırt dediğimiz Avcılar’ın karşısında bir sırt var o sırtın üzerine bir fay koyuyorlar ama biz milimetrik batimetri yaptık. Namık Aysal ile alıp yeniden işledik orada öyle bir fay yok. Adalar fayı neyse aynı şekilde Büyükçekmece Yeşilköy arasındaki fay da ölü bir fay. Böyle olunca yalnızca 30-35 kilometrelik bir fay risk taşıyor. Bunun da 20 kilometresi kırıldı. Geride Kumburgaz çukurunda 6.2’lik bir deprem potansiyeli söz konusu.”