“Şaibeli Tahkim”de Flaş Gelişme: Yalçın Karadeniz Tanık Oluyor
Hürser Tekinoktay’ın Fulya’yla ilgili kurulan “Şaibeli tahkim” için yaptığı çağrıya dönemin Divan Başkanı Yalçın Karadeniz’den yanıt geldi. Karadeniz, savcılık soruşturmasında tanık olmak için başvuruda bulundu.
Fulya projesinde Beşiktaş’ın 95 milyon dolar zarara uğratılmasının ve Hürser Tekinoktay’ın Fulya davasını kazanmasının ardından, 2014 yılında kurulan tahkim ile dönemin yönetimiyle Fulya müteahhidi Aşçıoğlu’nun anlaştığı ortaya çıkmıştı.
Neden “Şaibeli Tahkim?”
Hürser Tekinoktay, Beşiktaş’ı Fulya’da zarara uğratan Aşçıoğlu İnşaat ile Beşiktaş yönetiminin 2014’te kurdukları tahkimin üzerine gitmiş ve 2020 yılında şok gerçekleri kamuoyuna açıklamıştı.
Kurulan heyette Beşiktaş’ı temsil eden İsmet Yılmaz isimli üye bile Beşiktaş aleyhine oy kullanmış, Hakem heyetindeki Beşiktaş’ın temsilcisi dahil tüm üyelerin Aşçıoğlu’nun iş ortağı Nurol İnşaat ile bağlantısı ortaya çıkmıştı.
Tahkim Skandalının Detayları! 4 Üyenin Tamamı Nurol İnşaat Bağlantılı
“Şaibeli tahkim”de hakem heyetinin Beşiktaş lehine şerh koymasına rağmen sözde Beşiktaş’ın temsilcisi ile Aşçıoğlu’nun temsilcisinin oylarıyla Tahkim Beşiktaş aleyhine karar çıkartmıştı.
Eski başkan adayı ve Divan Kurulu üyesi Hürser Tekinoktay da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, Beşiktaş’ın söz konusu tahkim kararı ile zarara uğratıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Başlatılan soruşturma kapsamında Beşiktaş kulübü yetkililerinin savcılığa verdiği ifadede “Müteahhitle Dernek arasında uzlaşmak için özel hakem heyeti kurmaya dair [TAHKİM] genel kurulda tam yetki verildiğine istinaden bir rapor/ savunma yazıldığı da ortaya çıktı.
Sevgili Ahmet’cim Sergen Yalçın’dan sonra ilk kez bir tavsiyemi tuttun.
Beşiktaş Başkanlık makamına yakışır bir şekilde vedalaştın.
İyi yaptın…
Şimdi senden bir ricam var.
Bu da FULYA DAVASI kapsamında şaibeli TAHKİM ile ilgiliİSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SORUŞTURMA… pic.twitter.com/kY4lQ2qgpO— Hürser Tekinoktay (@tekinoktay) November 7, 2023
Bu gelişmeler üzerine Tekinoktay’ın X platformundan yaptığı önemli çağrıya ise dönemin Divan Başkanı Yalçın Karadeniz’den yanıt geldi:
“Beşiktaş Jimnastik Kulübünü 95 milyon dolar zarara uğratan kimse veya kimseler için ne Beşiktaş JK Genel Kurulunda ne de Beşiktaş JK Divan Kurulunda böyle bir yetki kimseye verilmemiştir” ve de böyle bir “onay da kimseye verilmemiştir.”
Tekinoktay Şaibeli Tahkim’i anlatıyor
Tekinoktay, geçtiğimiz hafta MK Haber TV’de Onnik Azinyan’ın sunduğu Dört Büyükler adlı programda kendisine yöneltilen “Fulya Davasının genel kuruldan yetkisiz ve danışıklı tahkime götürüldüğü iddiası vardı, bu konuda gelişme var mı?” şeklindeki soruya şu yanıtları verdi ve tahkim olayını özetledi:
“Yayından önce Yalçın Karadeniz aradı beni. Ben 2 gün önce sosyal medyadan bir paylaşım yaptım. Onu okumuş.
Hileli bir tahkim olmuş ve ben Cumhuriyet Savcılığına şikayetçi oldum. Bu arkadaşlar Genel Kurul yetkisi almadan gitmişler müteahhit Yaşar Aşçıoğlu ile bir heyet kurmuşlar. Bu tahkimler nasıl oluyor biliyor musunuz. Siz karşı tarafsınız bir temsilci buluyorsunuz, ben bir temsilci buluyorum. Bir de hakem heyeti başkanı seçiyoruz.
Bizim temsilcimiz, yani Beşiktaş’ın temsilcisi bizim aleyhimizde oy kullanmış. Hakem heyetinin başkanı da demiş ki “Burada yüzde 67’ye 33 dağılım doğru olmamış”. Yani Beşiktaş’ın parası uçmuş.
Hatta demiş ki “Siz 67’ye 33’ün içinde iskanı olmayan yerleri Beşiktaş’a vermişsiniz.” İskanı olmayan yerler maddi değeri olmayan yerler.
24 kat izin vardı, 36 kat yaptılar. 3-4 milyon dolarlık dairelere sahip oldular bize 1 dolar değeri olmayan yerler verildi.
Hakem heyeti başkanı da burada doğru paylaşım olmamış demiş.
Heyet başkanı bunu derken Beşiktaş’ın temsilcisi bunu kabul etmemiş. Ve biz 2’ye 1 oyla kaybetmişiz.
Beşiktaş’ın haklarını korumak için siz kimi gönderdiniz arkadaş! Çıkın bunun ismini açıklayın. Ben biliyorum siz de açıklayın.
Biz de gittik Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Meşhur KMPG raporuna da bunu almamışlar.
Rahmetli Şafak (Mahmutyazıcıoğlu) sizin programda ne dedi: “Orada 95 milyon dolarlık kuleleri görmemişler, ultrason cihazını görmüşler.”
KPMG’yi de şikayet ettik.
Kulüp şöyle bir savunma yapmış: Biz genel kurula gittik izin aldık demiş.
İzni nasıl kelime oyunuyla çeviriyorlar biliyor musunuz? 2013’te Genel Kurul’da bir oylama yaptılar. Genel Kurul’da Yıldırım Demirören’e karşı dava açma yetkisi verelim dediler. İmza toplandı. İmzaları toplayan İsmet Aydınlıoğlu. Ben de imza attım. Hatta yönetim kurulunda dava açma yetkisi var zaten, bizden özel yetki almalarına gerek yok ki dedim.
O genel kurulda Yıldırım Demirören’e karşı dava açma yetkisi adında toplanan imzaların sonunda karara şöyle bir şey yazmışlar.
“Genel kurulda yönetim kuruluna dava açma yetkisi / tahkime gitme yetkisi verilmiştir.”
Oraya bir kelime koymuşlar, tahkim. Aslında o yetki de var. Başkan, futbolcu ceza alır, tahkime gidersiniz ya. Ama tahkimi koydukları zaman o tahkimi buna çevirmiş onlar. O planlanmış.
Bir de Şan Ökten’i unutmayın diyorum attığım tweette. Tahkim dosyasının içinde Şan Ökten yok. Nerede arkadaş bizim binamız? Süleyman abi 2008’de Murat Guci Geçgil, Yalçın Karadeniz, Mekki Başak da varken herkesin içinde isyan etti adam “Şan Ökten’in ismini de değiştireceklermiş Hürser değiştirtmeyin” dedi.
Şimdi Hasan beye sorayım. Sen 2000 yılında Şan Ökten’in kızı İpek Ökten’in ismini listene yazmıştın seçimlerde. Ahmet Nur Çebi sana 23 yıldır neredeydin diyor ya. 23 yıldır Şan Ökten’i niye bir kez sormadın.
Sen kızını listene alıyorsun, 23 yıldır Şan Ökten’in ismini ağzına almıyorsun. Ayıp değil mi? Ben Beşiktaşlı olarak bunları sindiremiyorum.
Yalçın Karadeniz yarım saat önce aradı. Bu tweeti okumuş.
“Konuyu çok iyi anladım. Ben o dönemin Divan Başkanıydım. Ben böyle bir bilgiye haiz değilim. Ben böyle bir onay da vermedim. Ben bu dilekçeyi şahit olarak vereceğim” dedi.
Ben de “Birazdan Onnik bey ve Müslüm hoca ile yayına çıkacağım, bu taahhüdünüzü yayında söyleyeyim mi” dedim. Söyleyebilirsiniz dedi.
Dönemin divan başkanının böyle bir şahitliği var.”
Yalçın Karadeniz tanık olmak için dilekçe verdi
Yalçın Karadeniz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği tanıklık başvuru dilekçesinde ise çarpıcı ifadeler kullandı. Karadeniz, hiçbir genel kurulda ve divan toplantısında tahkimin gündeme gelmediğini, böyle bir oylama yapılmadığını açıkladı.
Karadeniz başvuru dilekçesinde şunları yazdı;
“Dilekçe ekinde bulunan sayın Hürser Tekinoktay’ın yedi kasım tarihli tweetinde yazılanlardan anladığımız kadarıyla, yeni muttali olduğumuz yukarıda esas numarası bildirilen dosya ile Başsavcılığınız nezdinde Beşiktaş Jimnastik Kulübünü maddi zarara uğratan bir veya bir takım şahıslar hakkında soruşturma yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
Yine tweetten anladığımız kadarı ila, dosya kapsamındaki şüpheli veya şüpheliler tarafından dosyaya savunma dilekçesi sunulduğu ve sunulan bu savunma dilekçesinde ise özetle “Beşiktaş JK Genel Kurul kararı ile, Fulya davasında 95 milyon dolar zarar söz konusu olan, Beşiktaş JK hakları ile ilgili, o dönemin yetkililerine, müteahhit ve dernek arasında uzlaşmak için özel hakem heyeti kurmaya dair (Tahkim) genel kurulda tam yetki verildiğine istinaden bir rapor / savunma yazıldığı söylenmektedir.”
Yukarıda sayın Hürser Tekinoktay tarafından tweetinde ifade edilen iddialara göre somut gerçekleri ifade etme zaruretim hasıl olmuştur.
Beşiktaş JK Divan Kurulu’nun uzun yıllardır divan kurulu üyesi olan bunun yanı sıra uzun süre Divan Kurulu’na başkanlık etmiş birisi ve o dönemde de (Fulya davası dönemi) fiilen Beşiktaş JK Divan Kurulu Başkanlığı yapmış biri olarak tanık olduğum gerçekleri bilgilerinize arz etmek isterim. Konuyla ilgili ne genel kurulda ne de divan kurulunda bir bilgi akışı ne leyhte aleyhte bir konuşma ne de oylama yapılmamış ve tarafımdan herhangi bir onay da hiç kimseye verilmemiştir.
Beşiktaş Jimnastik Kulübünü 95 milyon dolar zarara uğratan kimse veya kimseler için ne Beşiktaş JK Genel Kurulunda ne de Beşiktaş JK Divan Kurulunda böyle bir yetki kimseye verilmemiştir” ve de böyle bir “onay da kimseye verilmemiştir.”
Bu konu hiçbir genel kurulda ve hiçbir divan kurulu toplantısında da bizlere sorulmamıştır.
Neticeten, Fulya Projesi kapsamında uğranılan maddi zarar için BJK Genel Kurulunda kimse benden hiçbir yetki istemedi ve böyle bir onayımız asla da olmadı. Yukarıda arz ettiğim hususlardaki tanıklığımı saygılarımla asaleten Başsavcılığınıza arz ederim.”