BeşiktaşHaberSpor Haberleri

Put futbolcular

teomanakbennn170Bizim yöneticilerin büyük gol sevinçleri, Kayserispor yönetiminin Topuz olayından kalma büyük eziklikle Beşiktaş’ı Kayseri’de bir başına bırakmalarından kaynaklanıyordu. Sezon başında yaşanan Mehmet Topuz krizini büyük beceriksizlikle yöneten Kayserili yöneticilerin, tutumdaki hatalarına hala devam etmesi, yeni basiretsizliklerle geçmişe gaf üstüne gaf eklemesi, yönetimler düzeyinde anlamsız bir husumet doğurmuş durumda iki kulüp arasında. Kayseri’nin dillere destan, iş bilir, zeki, becerikli insanının şöhretini bitiren, adeta inkâr eden bir grup var Kayserispor’un başında. Allah o kulübe yardım etsin.

Hücum tarafı olan 1,5 oyuncuyla çıktığı maçta, maçı şaşırtıcı şekilde 25. dakikada 3-0’a getirebilecek bir oyun çıkardı Beşiktaş. Bunda Tello’nun yaklaşık 1 yıldır görmediğimiz büyük katkısı etkili oldu en başta. Ekrem’in ve Fink’in güçlü oyunları da diğer etkenlerdi. Tello demişken, kulüp bu oyuncuyu Şili felaketi konusunda neden yalnız bıraktı anlayamadım. Çok kişisel bir sıkıntı olur, Tello da alır izni, takar bandını. Ama dünya çapında bir felaket varken ortada, Tello’nun siyah bantla, takımın geri kalanının ‘sen kendi derdine yan’ havasında bantsız çıkması garip görüntüydü.

İkinci yarı ise maç tam beklendiği yönde değişti. Üstün defans becerilerine güvenen Beşiktaş kapandı, Kayseri oyunu bir plan dahilinde olmaksızın Beşiktaş sahasına yıktı. Bundan herkesin beklediği şekilde, Holosko’yu alarak faydalanmak istedi Mustafa Hoca, ama Kayseri’nin risk alarak saldırmaması Beşiktaş’a çok kontratak şansı bırakmadığı gibi, acı biçimde tekrar bir Türkiye gerçeği olma yolunda ilerleyen bozuk saha zemini, işleri bu anlamda zorlaştırdı. Öğleyin izlediğimiz Bursa-Sivas maçındaki Adapazarı zeminini ve bu zeminin imkan verdiği halı saha paslaşmalarını düşününce, o Sivas’a biz özellikle bu ilk yarı oyunuyla beş kadar atardık diye düşünmekten alamadık kendimizi.

Ve defansta Ferrari. Ben geçen haftaki Galatasaray maçında Ferrari’yi, yaptığı beklenmedik hatalarla dakika dakika, pozisyon pozisyon yazıp hayal kırıklığımdan bahsederken, Türkiye Ferrari’yi maçın adamı seçti. Dedim bir yerlerde bir hata var. Maçı iki kez daha seyrettim, baktım hata bende değil. Hata, putlaştırdığı oyuncuyu ne oynayacak olursa olsun iyi yazmak üzere programlanmış yorumcuda. Cümle, daha başlama düdüğünden önce hazır: “Ferrari döndü, sorunlar bitti.” Oyuncu putlaşmış durumda çünkü. Bir süreliğine, ne oynadığının önemi yok. Ne kadar süre, kredisi bitene kadar. Rakip Kayseri, arkanda ligin gol kralı, orta geliyor, Ferrari adamdan 3 metre geride. Aynı geçen hafta Barış’ın pozisyonunda olduğu gibi. Hala da topla hareketlenmek yerine, olduğu yerden kafaya çıkma yoluna gidiyor, topa kafa derisi bile değmeden ıska, adam da alıyor vuruyor, gol. Maçın en yenmeyecek, rakibi en iştahlandıracak, seni en sıkıntıya sokacak dakikası.

Beşiktaş dünyası aynı hatayı Ernst konusunda yaptı; haftalar boyu hiçbir şey yapmamış, feci şekilde hakemle oynamaya başlamış, taraftara oynamaya başlamış Ernst, geçen senenin rezerviyle her maç iyi bulundu. Şimdi kredi bitti, herkes Ernst’teki düşüşten bahseder oldu. Ernst düşüşte falan değil. Ernst düşüşe geçeli on hafta oldu. Bu maç için değil, bu sürecin geneli için söylüyorum, bu Ernst’in dibi. Ama bir yandan da kumaşı o kadar iyi bir futbolcu ki adam, dibi bile idare ediyor. Belki onun dibine bile ihtiyacı olan bir takımda olduğundandır.

Necip’i izlerken, nazar değmesin diye kaç maşallah dediğimi bilmiyorum. Ayağının içini kepçe açısıyla çevirerek aldığı toplar, tadında çalımları, yumuşak ama hızlı pasları, size kimin gençliğini hatırlatıyor?

Teoman Akben

sampiyonlar ligi WTS 2

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu