Münevver Karabulut cinayetinde şimdi de eşya krizi
Münevver Karabulut’un üzerinden çıkan 1 adet saat, 1 adet bileklik ve 17 TL, İstanbul Adliyesinden Şişli Adliyesine gönderilirken, 6 TL’lik kargo ücreti kalan paradan kesildi. Şişli Tereke hakimliği de “kalan para tam ödenir” deyince yeni bir hukuki sorun ortaya çıktı.
Habertürk’ün haberine göre, 3 Mart’ta öldürülen Münevver Karabulut’un ailesi, cinayetin ardından kızlarının üzerinden çıkan ve suç delili teşkil etmeyen 1 adet saat, 1 adet bileklik ve 17 TL’nin iadesi için Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açmıştı.
Ancak Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, 26 Ekim’de görülen duruşmada 17 TL, 6 TL’lik kargo masrafı kesildiği için eksilince eşyaları aileye teslim etmedi.
Veraset ilamı aldıklarını belirten Karabulut Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir, “Bu eşyalar Tereke Hâkimliği’nden kargoyla geliyor. 6 TL masraf kesmişler. Biz zaten paradan feragat ettik. Ancak tereke malının tamamının gelmesi gerektiğinden duruşma ertelendi” diye konuştu.
Eşyaları önümüzdeki hafta almayı planladıklarını belirten Epözdemir, “Eşyalar önce Sirkeci’deki İstanbul Adliyesi’ne gönderildi. Ancak tarafların ikametgâhının olduğu yere gönderilmesi gerektiğinden İstanbul Adliyesi yetkisizlik verdi ve eşyaları Şişli Adliyesi’ne gönderdi. İşte Bu arada kargo masrafı kesilmiş. Biz ‘Paradan feragat ediyoruz’ dedik ancak hâkimin hassasiyeti sonucu ‘Olmaz, tereke tam ödenir’ dendi. Zaten bizim için terekenin manevi değeri var, yoksa 10 TL nedir ki? Bunlar suç delili teşkil etmeyen eşyalar. Müzekkereler yazıldı. Kargo ücreti olan 6 TL’yi biz mahkemeye ödedik. Duruşma gününü beklemeden eşyaları alabileceğiz” dedi.
‘BIÇAK HÂLÂ SIR’
Avukat Altan Altınyurt ise, “Bu adliye mekanizmasının çalışmasıyla ilgili bir olay. Terekeyi bir yerden diğer yere bedava götürmüyorlar” derken, baba Süreyya Karabulut “Bir sorun çıkmış. Kızımın eşyalarını almayı bekliyoruz” dedi.
Bu arada Epözdemir, genç kızın cep telefonu ve cinayetin işlendiği bıçağın nerede olduğunun hâlâ sır olduğunu vurgulayarak, “Cem Garipoğlu cep telefonu ve bıçağın nerede olduğunu hatırlamadığını söylüyor. Cep telefonu da bıçak da ortada yok. Katil zanlısının iddiası, cep telefonunda ‘Sevgilim, aşkım’ yazdığı şeklinde. Ancak cep telefonu bulunursa bu iddianın gerçek olmadığı ortaya çıkacak, dava aydınlanacak” şeklinde konuştu.