HaberSpor Haberleri

Medyanın transfer halleri

Teoman AkbenYazın futbol açısından en eğlenceli tarafı, şüphesiz gazete ve internet sitelerini açınca gözümüze sokulan, balon transfer haberleri.

Bilirsiniz, bu günlerde “Kulübe yakın kaynaklar” isimli bir kişi veya kurum (içi henüz tanımlanamadı) ortaya çıkar ve onu oraya bunu buraya getirir, medya da hep bu adamın/kurumun yalancısıdır. Euro’lar Dolar’lar havada uçuşur, sıfır eklemek nasıl olsa bedava, ekle ekleyebildiğine dibine; haber, futbolcunun kariyerindeki maç, gol ve millilik sayısı çizelgeleri ve topçumuzun kaşlar yukarıda, büyük bir ciddiyet içerisinde dripling yaparkenki bir resmiyle zenginleştirilir.

Uzatmayalım, sonrasında futbolcunun ya eşi sorun çıkarır, ya çocuklarının okulu problem olur, zaten o şu kadar istiyordur ama öbürü bu kadar veriyordur, ha bu arada ne futbolcunun, ne de kulüplerin bu olan bitenden haberi yoktur, ayrı konu.

Bugüne kadar kimlere kimler transfer edildi, ama herhalde hiçbiri geçen sene Ronaldinho’nun Fenerbahçe’ye gelişi kadar komedi değildi. Aziz Yıldırım’ın “Dünya kadar taraftarımız var, herkes 1 TL verse Ronaldinho’yu bile alacak kadar para toplanır” sözü, medyada “Fenerbahçe Ronaldinho’yu alıyor” oldu. İki yıldır gelmekte olan bir başka akıllara ziyan futbolcu ise, daha kendisi için adam başı 1 TL verecek taraftardan da bahsedilmeden, Samuel Eto’o.

Bu sene ise iş artık iyice çığırından çıktı. Nihat Kahveci, Halil Altıntop, Hamit Altıntop, Tuncay Şanlı ve diğerleri “Biz oynadığımız ülkeden memnunuz, dönmeyeceğiz ve bu tür haberlerden biz de kulübümüz de hoşlanmıyoruz, rahatsız oluyoruz” dedikleri halde haber oluyorlar. Bu ülkenin büyük bir gazetesinin spor ana sayfasında, aynı gün, aynı sayfada, aynı sütunda, bir de alt alta yer aldı bu sene şu üç haber:

* “Fenerbahçe Hamit için gün sayıyor”
* “Hamit: Yazılan çizilen transferlerden ne kulübümün haberi var, ne benim.”
* “Hamit transferinden olumsuz sonuç çıkması ihtimaline karşı, Fener X için devrede”

Şimdi gelin bu gazetenin haber diye itelemekten utanmadığı şu üç yalan, asparagas, zırva satırlarını okumaya zaman harcayın. Tuvalette okumak dahi israf. Bu adam öyle gün sayacak kadar bitti mi, madem bitti, futbolcunun dedikleri ne, madem bitti alttaki alternatif haberi ne, bu alternatif yine nereye yakın bir kaynak? Madem yazacaksın bunu, bari futbolcunun söylediği şeye yer verme. Aynı yirmi santimetrekare yere birbirini yalanlayan yirmi tane şey koymanın neresi gazetecilik, onu geçtim, kafan birbirini tekzip eden şeyleri biraraya koymayacak kadar da mı çalışmıyor?

Bu haberler, şu gazetecilik, eğitim düzeyi düşük, cahil, belki IQ’suna bile değinebileceğimiz, çizginin çok altında yurdum insanına yönelik haberler. Dolayısıyla bu gazeteler aslında sadece aynı spor sayfası içinde değil, gazetenin tamamında çelişki içinde. Gazetenin iç sayfalarında başyazardan, yazı işleri müdüründen, en kıdemli siyasi yazarlardan, en teknik ekonomi yazarlarından, anlaması değerlendirmesi en eğitim ve birikim gerektiren yazılar; spor sayfasında ise Hakkâri’nin dağ köyündeki çobanın inanıp sevinip üzüleceği transfer haberleri. O zaman bu gazetenin ya önünü çıkarmayın, ya arkasını. Ya da önünü ayrı dağıtın ayrı satın, arkasını ayrı dağıtın ayrı satın.

sampiyonlar ligi WTS 2

Bir de işin kulüplerin oturttuğu vizyon sebebiyle bir diğer yönü var ki, bu daha ayrı, daha üzücü bir durum. Fenerbahçe’ye Eto’o, Adriano, Ronaldinho haberleri, bize gelince Macarlar, Kamerunlular, Trinidadlılar.

Beşiktaş’a da Ballack’ı, Messi’yi, Henry’yi yazsanıza kardeşim. Nasıl olsa Eto’o’nun, Ronaldinho’nun da haberi yok. Messi’nin Henry’nin haberi olmasa ne olur?

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu