Maldivler ve bilinmeyenler
2004’teki tsunaminin ardından Maldivlilerin yardımına koşan Türkler, bugünlerde ülkedeki yatırımlarıyla gündemde.
2004’te Güney Asya’da yüz elli bin insanın hayatına mal olan tsunaminin ardından bölgeye yardıma ilk koşan ülkelerden biriydi Türkiye. Eğitimden turizme kadar geniş yelpazedeki işbirliği, tarihî bağları bulunan iki ülkeyi birbirine yaklaştırıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk halkının taziye mesajlarını iletmek ve bölgeye yapılabilecek yardımları tespit etmek üzere yanına yardım kuruluşlarını da alarak tsunaminin vurduğu Endonezya-Açe, Sri Lanka, Maldivler, Malezya ve Tayland’a gitmiş, devlet ve hükûmet başkanlarıyla bir araya gelmişti. Çoğu bugünlerde tamamlanmış olan kalıcı yardımların (konut, hastane, yetimhane ve okullar) temellerini atmıştı Başbakan. Bölgeyi ziyaret eden ilk Türk başbakan olan Erdoğan, acılarını paylaştığı Güney Asya devletlerini Türkiye’ye yaklaştırmıştı. Kurulan yeni bağlar meyve vermekte gecikmedi. Türkiye, İKÖ Genel Sekreterliği, Expo İzmir ile BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimlerinde onların desteğini aldı. Ancak, yapılan anlaşma ve gelişen ticari ilişkiler bakımından Maldivler bir adım önde.
Adalar ülkesi Maldivler, Erdoğan’ın ziyaretinden önce turkuaz renkli sahillerinde çekilen birkaç klip ve otantik tatil reklamlarının dışında pek tanınmıyordu Türkiye’de. 75 yıl gibi uzun bir İngiliz sömürgesinin ardından 1965’te bağımsızlığını kazanan Maldivler, Hint Okyanusu’nun ortasındaki irili ufaklı 1200 adadan oluşuyor; kara yüzölçümü 300 kilometrekare (Ülkenin sadece yüzde biri kara parçası). Ada topluluğu kuzeyden güneye 820, doğudan batıya 120 kilometrelik bir alana yayılıyor. Coğrafi olarak Hindistan’ın güneyine, Sri Lanka’nın güneybatısına düşen adalar topluluğunun 200’ünde hayat mevcut. Ancak gerçek anlamda 26 (en büyük atol olanlar ) adada günlük hayat var. Lagünlerle çevrili diğer küçük adalarda otelcilik yapılıyor. Hâlihazırda 89 resort (ada otel) faaliyette, yaklaşık 50’si de inşaat hâlinde. Başkent Male adası, dünyanın en yoğun başkentleri arasında. Hükûmet binaları, ticaret merkezlerinin bulunduğu Male’de 150 bin kişi yaşıyor (Ülke nüfusu 310 bin, 70 bin de yabancı işçi bulunuyor). Male ile diğer 250 adanın bağlantısı gemiler ve deniz uçaklarıyla sağlanıyor. Genel olarak turizm ve balıkçılıkla geçinen Maldivlilerin yüzde yüzü Müslüman ve ülkede İslam hukuku uygulanıyor. Tatil için Maldivler’e gelenler minarelerden yükselen ezan sesiyle karşılaşınca zaman zaman şaşırıyor.
Afrika, Arap, Hint ve Güneydoğu Asya kökenlilerden oluşan Maldivli yerlilerin Müslümanlığa geçmesi de oldukça ilginç. Maldivler’e yerleşen ilk Türklerden Cengiz Topel bu süreci şöyle anlatıyor: “1150’li yıllarda Fas’tan gelen Sufi Ebul Bereket el Barbari hazretleri vesilesiyle Maldiv halkı Müslümanlığa geçmiş. El Barbari, önce Budist bir kişiyi irşat etmiş, ardından dönemin sultanını. Sultan Müslüman olunca halk komple Müslümanlığa geçmiş. Kuran’ı benimseyen, Müslüman geleneklerine uygun yaşayan Maldivler, halkının tamamı Müslüman az sayıdaki ülkeden biri.”
“TÜRKLERİ OSMANLI’DAN DOLAYI SEVİYORLAR”
Maldivler’e 2006’da yerleşen Topel, oradaki ilk Türk şirketi Biz Atoll Eğitim Şirketi’ni kurar. Şirketin yönetim kurulu başkanlığını üstlenen Topel, Maldivler’deki eğitim açığını fark eder ve Anadolu’dan gelen destekle Hulhumale adasında ilk Türk Okulu’nu Temmuz 2008’de açar (Resmi açılışı 13 Mayıs’ta.) Topel, Maldivlilerin Osmanlı’dan ötürü Türklere çok sıcak davrandıklarını, ilk okulun açılışında her türlü kolaylığı sağladıklarını anlatıyor: “1500’lerde Portekizliler buraları işgal edince dönemin sultanı Osmanlı’dan yardım istemiş. Osmanlı da yardımda bulunmuş. Maldivliler Türkleri bundan dolayı çok seviyor. Okulu açarken Maldivler Türkiye fahri konsolosu Nihat Boytüzün de desteğini esirgemedi.”
Maldivlilerin Osmanlı’ya dayanan sevgilerini, geçen yıl Türk eğitim sistemini incelemek üzere Türkiye’ye gelen dönemin Maldviler Eğitim Bakanı Zahiya Zareer de doğruluyor. Ziyareti kapsamında Türk-Maldiv ilişkilerine değinen Bakan Zareer, şunları söylüyordu: “İki ülke ilişkileri sanıldığının aksine çok eskiye dayanıyor. Osmanlı döneminde bile sürekli alışveriş içerisinde olmuş iki ülke. Belki bugün anladığımız manada gelişmiş ekonomik ilişkiler yoktu; ama insanlar gidip geliyordu. Krallarımızın, Osmanlı sultanlarına hediyeler gönderdiklerine dair elimizde tarihî bulgular mevcut.”
İKİNCİ OKUL BU YIL SONUNDA FAALİYETE GİRECEK
Lale Youth Uluslararası Türk Okulu Müdürü Serkan Akar, Türklere yönelik sevginin son döenemde daha da arttığını belirtiyor. Yakın bir zamana kadar Türkiye denince sadece Hakan Şükür ve Hasan Şaş’ın bilindiğini; ancak durumun şimdi daha farklı olduğunu aktarıyor: “Maldivler’e ilk geldiğimizde bizimle Arapça konuşmaya çalıştılar. Türkiye’yi bir Arap ülkesi zannediyorlardı. Ama son birkaç yıldır algıları çok değişti. Özellikle tsunami sonrası ziyaretle Türkiye’yi yakından takip etmeye başladılar. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül herkesçe biliniyor artık. Başbakanımızın Davos’taki tavrından dolayı bizi tebrik edenler de oldu. İç pazarda Türk malları görülmeye başlandı; kalitesinden ve ucuzluğundan memnunlar. İyi bir tanıtımla bu daha ileriye götürülebilir.”
Ülkedeki 11 Türk’ten biri olan Müdür Akar, okulu açtıklarında beklenenden daha fazla bir ilgiyle karşılaştıklarını da vurguluyor. Maldivler’deki ilk uluslararası ve yabancı okul olma özelliği bulunan Lale Youth Türk Okulu’nun 6, 7 ve 8. sınıflarında toplam 110 öğrencisi bulunuyor. Her birinde bilgisayar, sinevizyon, interaktif akıllı tahta, internet erişimi ve eğitim öğretimle ilgili tüm ekipmanların bulunduğunu sınıflar ile okulun tam donanımlı laboratuvarları ülke standardının çok üzerinde. Yoğun ilgi ve talebin karşısında Türk girişimciler biri ilkokul, diğeri meslek lisesi olmak üzere iki yeni Türk okulunun altyapı çalışmalarına başlamış. Başkent Male’deki ikinci okulun 2009 sonunda açılması hedefleniyor. Yeni okulların bir an önce açılması için Millî Eğitim Bakanı Dr. Mustafa Lütfi de destek veriyor. Eğitim Bakanlığı Cengiz Topel’den ayrıca yedi devlet okulunu daha charter usulü üslenip üstlenemeyeceklerini sormuş. Topel, öğretmen yetersizliğinden dolayı teklifi şimdilik geri çevirmiş. Türk okulunu yerinde inceleyen eski Devlet Başkanı Mamoun Abdül Gayum da Türk gönüllülerini destekleyenlerden. Gayum 2005’te görüştüğü Erdoğan’dan üniversite kurmalarını istemiş, böylesi bir yatırım için Türkiye’ye boş bir ada tahsis edebileceklerini ifade etmişti.
ADAYI KİRALA, OTELİNİ KUR!
Maldivler, sadece eğitim açısından değil, yatırım açısından da oldukça bakir. Her yıl yaklaşık 700 bin nitelikli yabancı turist çeken Maldivler balık ve tropikal meyvenin dışında neredeyse tamamen dışa bağımlı. Ciddi bir sanayi de bulunmuyor (yakında özelleştirilecek balık işleme fabrikalarını saymazsak). Başbakan Erdoğan’ın ziyaretinin ardından gelişen siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerden dolayı Türk iş adamlarına özel bir ilgi gösteriliyor ülkede. Bu ilgiyi, Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu’nun (TUSKON) geçen yıl düzenlediği Türkiye -Asya-Pasifik Dış Ticaret Köprüsü toplantısına katılan Maldivler Kalkınma ve Planlama Bakanı Hamdun Abdullah Hamid de doğruladı. Bakan Hamid, Türkiye’nin turizm tecrübelerinden, inşaat, kültür balıkçılığı ve mobilyaya kadar birçok sektördeki bilgi birikiminden faydalanmak istediklerini belirtmişti. Bakan Hamid, Maldivler’in dünyanın her noktasından bol turist çektiğinden dolayı Türk yatırımcıları için bir vitrin konumunda olacağını da vurgulamıştı. 2008’de Türkiye’yi ziyaret ederek ‘Kapsamlı İşbirliği Anlayış Muhtırası’na imza koyan dönemin Maldivler Dışişleri Bakanı Abdullah Şahid de Türk yatırımcısını adalarda görmek isteyenlerden. Şahid, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2007’de 1,4 milyon dolara ulaştığını, bu rakamın her geçen gün arttığını ifade ediyor. Türk öğretmenler de Türk markalı gıda ürünlerinin tezgâhlarda görmeye başlamış.
Yakın vadede yeni havaalanları ile büyük limanlara sahip olmak isteyen Maldivler, Türk müteahhitlere de yeşil ışık yakıyor. Özellikle TOKİ ve İDO sistemlerini Maldivler’e adapte etmeyi planlıyorlar. Cengiz Topel, Batılı ve Müslüman kimliği ile Türkiye’nin iyi bir imajının bulunduğunu, boş adaların yatırım için Türk girişimcilere kolaylıkla verilebileceğini söylüyor. Bu fırsatı yatırıma dönüştüren Türk yatırımcılar da var.
Peki Maldivler boş adalarını nasıl kiralıyor? Hükûmet önceden belirlediği bir tarihte adalarını ihaleyle kiralıyor. İhaleyi kazanandan belli bir miktar ödeme isteniyor ve daha sonra bu para yıllık kira bedelinden düşülüyor. Hükûmet diğer taraftan inşa sürecinde yatırımcıdan herhangi bir ödeme talep etmiyor. Yatırımcı faaliyete geçtikten sonra kira bedelini ödüyor. Adaların yıllık ödemeleri büyüklüğüne, bulunduğu bölgeye ve altyapı şartlarına göre değişiyor. Maldivli yetkililer, 100 yatak kapasiteli bir adanın yıllık 1-1,5 milyon dolara kiralanabileceğini, bugünkü şartlarda bir resort otelin 35 -60 milyon dolara mal olabileceğini belirtiyor. Odalar Birliği’nden bazı yetkililer de küresel krizden dolayı bazı ada sahiplerinin ellerindeki adaları çıkarmak istediğini, bunun da cazip fırsatlar oluşturduğunu aktarıyor.
Denizden 1 metre yükseklikteki Maldivlerin küresel ısınmadan dolayı 60 yıl sonra sular altında kalacağı konuşulsa da hükûmet boş durmuyor. Bir taraftan suya yakın adaların çevresine bentler kuruyor, diğer taraftan bazı boş adaları atıklarla yükseltip yeni yerleşim birimleri oluşturuyor. Ekim 2008’deki ilk çok partili seçimlerde 30 yıldır iktidardaki Mamun Abdül Gayum’u (71) koltuğundan eden yeni Devlet Başkanı Muhammed Naşid (41) de Türkiye ile yakalanan ilişki boyutunun devamından yana. Çünkü önlerindeki en iyi örnek Türkiye. Diğer taraftan çok partili seçimle demokrasiye geçen Maldivler Türk yatırımcılara daha şeffaf ve geniş imkânlar da sunacak. Bu bağlamda 2009’da Maldivler’den daha fazla söz edileceğini beklemek yanlış olmaz. Ankara daha önce iki Maldivli öğrenciye tanıdığı Türkiye’de okuma imkânını sekize çıkardı bile.
MALDİVLER’İN KÜNYESİ
Tropikal ve nemli iklime sahip Maldivler’de sıcaklık yıl boyu 27-32 derece arasında seyrediyor. Ana dili Dhivehi. Ancak halkın geneli İngilizce konuşabiliyor. Türkiye’den Emirates Havayolları Dubai üzerinden haftanın 5 günü, Qatar Havayolları da Doha üzerinden haftada 3 gün Maldivler’e uçuyor. Aktarmalar sayılmazsa uçuş yaklaşık 8 saat sürüyor. Maldivler Türklerden vize de istemiyor.
DAVUTOĞLU’NUN MALDİVLİ TALEBELERİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Maldivler’e giden dönemin Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, eski öğrencileriyle karşılaşır. Ahmet Davutoğlu’nun Malezya’daki hocalık döneminde ders verdiği Maldivliler, ülkelerine döndüklerinde devletin en etkin kademelerinde görev alır. Öğrencilerinden biri dışişleri bürokratı, biri savcı, diğer ikisi de üniversitede öğretim görevlisi olmuş. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bir diğer öğrencisi de muhalefet partisinin başkanı.
Kaynak: Aksiyon dergisi
[adrotate group=”1″]