İbrahim Altınsay: Acı ve gözyaşı değil, sevinç gözyaşı vaat ediyoruz… Fikret Orman yönetiminin, Futbol Komitesi üyeliğine getirdiği eski yönetici İbrahim Altınsay BJK TV’ye açıklamalarda bulundu.

Altınsay’ın açıklamaları;

“Beşiktaş’ın içinde bulunduğu zor durumdan söz etmeye gerek yok. Başkanımız ve Yönetim Kurulu üyelerimiz insanüstü bir çabayla kulübü düze çıkarmaya çalışıyorlar. Değer verdiler, beni de göreve çağırdılar. Her Beşiktaşlı’nın yapacağı gibi ve Beşiktaş terbiyesi gereği hiçbir karşılık beklemeden bu çağrıyı bir emir saydım.

Başkanımızın ve Yönetim Kurulu üyelerimizin yönetiminde ve Futbol Komitemizin Başkanı Tamer Kıran’ın önderliğinde belirlenen yol belli. İçinde bulunduğumuz şartlar aslında tutulacak yolu da belirliyor. Bu yol Beşiktaş’a yabancı değil. 1970’lerin sonlarında Mehmet Üstünkaya ve Serpil Hamdi Tüzün önderliğinde gerçekleştirilen devrimi 2010’lar koşullarında yenilemek gerek. Yakın zamanda maddi krizden başarıyla çıkmış dünya kulüpleri de bize örnek oluyor. Bu yol, kendi gücüne dayanarak Beşiktaş armasının ve formasının değerini yükseltmektir. Bu yol, dengeli, uyumlu, maddi sorunları olmayan, sahada terini son damlasına kadar akıtan, rakibe saygılı bir “Beşiktaş Takımı”na yeniden kavuşmaktır. Başkanımızın ve Yönetim Kurulu’nun bu zor koşullarda yaratacağı kaynaklara göre yola biraz geriden ya da ileriden çıkılır, ama yolun kendisi değişmez. Kimseye acı ve gözyaşı vaat edemeyiz. Bu kavramlar spor ve eğlence ile bağdaşmaz. Biz taraftarlarımıza ancak sevinç gözyaşı vaat edebiliriz. Bu süreçte Beşiktaş elbette başarıyı da kovalayacaktır, ama bundan önce Beşiktaşlılar’ın sahada gönüllerinden geçen takımı görmekten mutlu olacağını biliyoruz.

Şampiyonluk bizim dışımızda 17 takıma da bağlı bir süreç. Ama centilmenlik liginde şampiyon olmak bütünüyle bizim elimizde. Beşiktaş bu ligde her zaman işgal ettiği zirveye geri dönecektir. Taraftarlarımızın da bu hedefe ulaşacaklarına inanıyoruz.

Ülke futbolunun itibarının içeride ve dışarıda tahribata uğradığı, futbola olan güvenin ciddi biçimde zedelendiği bir dönemden geçiyoruz. Beşiktaş bu ortamda eskisi gibi bir güven ve sempati odağı olmak zorunda. Eskisi gibi Beşiktaşlı olmayanların ikinci takımı olmak zorundayız. Futbolla ilgilenmeyenlerin de sevgiyle baktığı bir “örnek takım” olmak zorundayız.”