Hürser Tekinoktay’dan El Clasico değerlendirmesi
İspanya’da artık El Clasico için nefesler tutuldu. La Liga’nın ilk yarısında Barcelona’nın galibiyetiyle biten El Clasico rövanşı 23 Mart’ta Bernabeu’da oynanacak. El Clasico öncesinde deneyimli futbol adamı Hürser Tekinoktay iki takımın durumunu masaya yatırdı.
elclasico.biz internet sitesinin futbol adamı Hürser Tekinoktay ile yaptığı El Clasico röportajı şöyle;
+Hürser bey, öncelikle kırmayıp kabul ettiğiniz için gönülden teşekkür ederiz.
-Ne demek, benim için memnuniyetle.
Hürser bey, bilindiği üzere rövanş karşılaşması olacak, ilk maçı Nou Camp’ta 2-1 kazanan bir Barcelona vardı. Sizde uzun yıllar İtalya’da italyan futbolunun içinde oldunuz, Nevio Scala ile birlikte çalışmalarınızı da katarsak bir anlamda sizde İtalyan ekolünden geliyorsunuz,
Sizce Carlo Ancelotti’le beraber Real Madrid’e nasıl bir değişim yaşandı ?
Öncelikle Carlo’dan söz edersek, İtalyan futbolunun son yıllardaki catenaccio’sunu uluslararası bir seviyeye çıkaran bir teknik direktör. Bana göre Carlo’nun oyun sistemi ”Kralın Catenaccio”su. Real Madrid kraliyet takımı, daha lüks takım, ona cetenaccio felsefesi olan bir hoca geldi. İtalyan ekolünde catenaccio sistemi demek, kilit demektir. Ancelotti’de kraliyetin kilitini oluşturmaya çalışıyor.
Oynattığı sistem için, tek forvet , çift forvetten ziyade rakibe oyun alanı bırakmayan bire birde grupsal ve takımsal olarak her alanda rakibe sorun, problem çıkaran bir sistem oturttu diyebiliriz. Yerleşimdeki felsefesini ise italyan oyun ekolünden catenaccio felsefesiyle sağlıyor. Yani savunma ve hucümu ayrı ayrı düşünüp, Mourinho’yla kontrolsüz atak’lara daha sık yaşayan takıma, kilit savunma felsefesi ile daha dengeli bir takım aşılıyor.
Kraliyet takımı olan Real Madrid’de hucümcu, saldırgan, kralın şövalyelerinin zırhı oldu Ancelotti. Unutmamak gerekir ki günümüz futbolunda savunma anlayışı artık çok önemli. Kralın şövalyeleri zırhlarını giyip savunma yapmasını öğrendiler. Jose Mourinho’nun ekibi El Clasico’larda fark yiyen, 5 gol yemiş bir ekipti El Clasico’larda. Ancelotti’nin takımına 4-5 gol atmak zor. Kralın şövalyelerine 5 gol atamazsınız.
Peki Mourinho Real’i nasıl bıraktı?Jose ve Carlo arasında ne gibi farklılar görüyorsunuz?
Jose Mourinho’nun futbol olarak, teknik anlamda hem iyi hem de kötü tarafları var. Hucümu zaman zaman dengesizce olsada, çok hucüm düşünen, zaman zaman da karşı takımlara karşı hucüm değil, külliyen savunma yapan bir sistem uygulattı.
İlk yılında Adebayor’u kiralık olarak aldıkları zaman, ön liberoda Pepe’yi oynatıyordu bu da savunma da problem çıkarıyordu. Hatta Pepe’yi bir ara forvet arkası da oynatmıştı.( Hürser Hoca burada gülüyor). Zaten gol rekorunu kırdılar ama gol yeme önlemlerini lig serüveninde oturtamadılar. Mourinho’nun problemlerini başlatanda yedikleri goller oldu.
Ancelotti’ye baktığınız zaman savunma felsefesini oturttu. Hucümü daha az öğretiyor. Zaten hücum yapabiliyor takım, kötü tarafı savunma dengesi, hucümda topu kaybettikten sonra kontrolsüz kalan Jose’nin bıraktığı savunma anlayışı. Zaten El Clasico olarak analiz edersek, en çok gol yiyen takım Jose Mourinho’nun takımıydı.
Mesut Özil’siz bir El Clasico. . . Sizce Mesut’un gitmesi El Clasico’yu nasıl etkiledi?
Kuşkusuz dünyanın en iyi 10 numaralarından biri. En büyük yeteneklerden birisi. Oyunun ve takımın tamamını yönetebilen bir zeka bir yetenek daha yok. Messi topu öndeyken yönetiyor, Mesut’sa topluyken ve topsuzken her ikisiyle yönetebiliyor. Messi-Ronaldo-Neymar üçlüsü topu hızlandırmada usta ayaklar, Mesut’sa hızlandırıp yavaşlatmada yeteneğini sergiliyor. Açık söylemem gerekirse, dünyada 1 tane daha Mesut Özil yok.
Bakın olayın birde şu yönü var, Arsenal Mesut’a tarihindeki en yüksek meblayı verip aldı. 50 M € var ortada. Genç oyuncu sihirbazı, belki de dünyadaki 1 numaralı genç yetiştiricisi Arsene Wenger takımının en yüksek bonservisine kıyıp Mesut’u aldı, Real Madrid’se tarihindeki en yüksek meblaya oyuncusunu sattı. Sattığı başka bir futbolcudan bu kadar yüksek gelir elde edemediler, ne Higuan’den ne Callejon ve Kaka’dan. Bu transfer son 20 yılın en enteresan transferidir.
El Clasico Mesut’suz elbette biraz daha renksiz olacak. Mesut Özil orta sahadaki yaratıcılığıyla Madrid’de bıraktığı iz unutulmayacak. Fakat unutmamak gerekir El Clasico her zaman El Clasico’dur. Kimler gelip kimler geçti bu ateşli karşılaşma değerinden hiçbirşey kaybetmedi.
Messi sakatlıktan nasıl döndü, bilindiği üzere 2 ay takımdan uzak kaldı ?
Messi böyle bir süreçten sonra dönülebilecek en iyi şekilde döndü. Hiçbir futbolcu sakatlıktan sonra dönünce, bıraktığı yerden devam edemez. Messi bıraktığı yerden aynen devam ediyor.
Cristiano Ronaldo, şuan için dünyanın en iyi futbolcusu. Bilindiği gibi 2012 Ballon d’Or’ aldı. Sizce Cristiano altın top’u haketti mi ?
İbrahimoviç’li İsveç’e hattrick yaptı ve önce İsveç’i sonraysa İbrahimoviç’i dünya kupası dışına itti. İbrahimoviç’i dünya kupasından mahrum bıraktı. Cristiano tek başına Portekiz’i dünya kupasına taşıdı diyebiliriz. Ligde Messi’yle girdiği mücadelede de üstün performansıyla bu yıl Messi’den daha fazla öne çıktı. Onun için Cristiano altın topu sonuna kadar haketti. Keza Portekiz milli takımıyla attığı toplam gol sayısı bildiğim kadarıyla 47′ydi. Böyle bir oyuncunun altın topu tartışılamaz bir hakediştir.
Neymar ilk El Clasico’suna çıktı, sizce beğeni topladı mı?
Alexis Sanchez ve Messi’yle mukayese edersek Latin Amerikalı olarak ilk El Clasico’sunda üst düzey bir performans gösterip birde gol attı. Neymar-Messi-Alexis üçğeni uyumlu bir ileri üçlü oldu. Brezilyalı ilerleyen zamanda çok daha büyük işler yapacak. Bunun sinyalini çok net veriyor.
Barcelona’da yeni bir teknik adam değişikliğine gitti, Barcelona’nın oyun mantalitesi Martino’yla beraber değiştir mi? Gerardo Martino namıdeğer lakabıyla ”Tata”yı nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Messi’ye en çok top’u Xavi ve İniesta atıyordu. Ama artık bu böyle değil. Bu paslar biraz daha kırıldı. Messi kendi başına çok daha fazla işi bitirebiliyor. Aslolansa Xavi ve İniesta gibi iki futbolcunun futbol tarihinde yakın zaman veyahut önümüzdeki 5 yıl içerisinde yan yana geleceğini zannetmiyorum.
Tata, Messi’ye pas atan futbolcuları ise güncelledi. Peki nasıl diyeceksiniz ? Alexis ve Neymar ile. Tata Messi’nin yanına Alexis ve Neymar gibi futbolcuları koyduğu zaman göbekteki üçlü topu nereye atarsa atsın felsefe değişimi yapıldı. Çünkü topu ileriye sonraki dönemlerde İniesta ve Xavi titizliğiyle atacak futbolcu ne kadar bulabilirsiniz bilinmez. Ama Messi’nin yanında oynayan Alexis ve Neymar’lı üçlünün olduğu bölgeye topu nasıl atarsanız atın onlar skora gideceklerdir.( Burada Hürser Hoca tekrar gülüyor). Elinizde 1 tane Messi vardı. Artık 4-3-3′ün son üçlüsü Alexis-Messi-Neymar olarak güncellendi. Artık elinizde ileride kullanabileceğiniz 3 tane Messi’niz var. Tabir-i caizse yetenekleri daha az orta saha oyuncuları bile olsa top ileri üçlüyle buluştuğu anda ağlarla gitme yüzdesi çok daha fazla.
Tata ve Guardiola arasında cv farkı var. Kariyer olarak birisi Latin Amerika’da mekik dokumuş, Guardiola ise Avrupada çalıştı. Tata Latin Amerika futboluna hakim olduğu için ileri üçlüdeki Latin Amerika’lı oyuncu grubunu iyi idare edebiliyor. Bugün Sir Alex Ferguson Latin Amerika’lıları idare edemeyebilir.
Peki Barcelona oyun mantalitesi ?
Tiki-taka, Johan Cruyff’un total futbolu, Latin Amerika ve İspanyol futbolu entegrasyonuyla ortaya çıkardığı bir melez futbol. Topu aldın mı kolay kolay kaybetmemek üzerine kurulu. Barcelona bunu değişik varyasyonlarıyla çok iyi
uyguluyor.
Fabregas desek , ne derdiniz ?
İngiltereye ihraç olmuş bir Barcelona’lı Fabregas. İngilizleşen bir Barcalı yani. Johan Cruyff’un Barcelona’sına adapte olması lazımdı. Bana göre şuan bu adaptasyon tamamlandı. Yarı ingiliz-yarı ispanyol bir futbolcu.
Xavi ve İniesta olmadığı zaman artık Fabregas’ı konuşacağız. Ki zaten konuşuyoruz. Çok büyük bir futbolcu.
Casillas-Diego Lopez-Valdes’i değerlendirirsek, bu 3 kaleciyi nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Kaleciler çok kaliteli. Zaman zaman Valdes’i tartışabiliriz: Fakat hepsinin büyük takım kalecileri olduğunu unutmamak lazım. Lopez’in Casillas’ı kesmeside bunu tam çıplaklığıyla sergiliyor. ve hak ediyor. 3 kalecide kaliteli. Ayrım yapmak zor. Önde oynayan 10 kişi önemli. Çok büyük kalecilere ayrımları yapmak yanlış olur. Bu maçlar büyük maçlar. Bu takımlar sıradan takımlar değil, birisi Barcelona diğeri Real Madrid. Real Madrid’in Barcelona’nın kalecisi zaten iyi olmasa, bu takımlarda kaleyi bu adamlara emanet etmezler.
Sizce tek kelimeyle Ronaldo ?
Terminatör.
Sizce tek kelimeyle Messi ?
Süperman
Sizce tek kelimeyle Neymar ?
Futbolcu
+ Hürser bey, bu güzel röportaj için ElClasico.Biz ekibi olarak gönülden teşekkür ederiz.
– Ben teşekkür ederim, çok güzel bir sohbet oldu. Sürekli takipte olduğum bir platform. Başarılarınızın devamını dilerim.
Real Madrid Barcelona El Clasico maçı röportajının tamamı için tıklayınız…
[adrotate banner=”309″]