Hürser Tekinoktay: “Hesap sorma sırası artık genel kurula gelmiştir. Mevcut yönetim dahil hiç bir dönemi ibra etmeyin.”
Bu hafta sonu yapılacak olan Beşiktaş’ın mali genel kurulu öncesi önceki dönem başkan adayı olan Hürser Tekinoktay hiç bir dönemi ibra etmediğini bildirmesinden sonra yazılı bir açıklama yaptı ve “Hesap sorma sırası artık genel kurula gelmiştir. Görevini ihmal eden mevcut yönetim dahil hiç bir dönemi ibra etmeyin” dedi
Hürser Tekinoktay hiç bir dönemi ibra etmediğini bildirmesinden sonra yaptığı yazılı bir açıklaması şöyle…
Sevgili Beşiktaşlılar,
Bu hafta sonu Türkiye’nin en güzide spor kulüplerinden biri olan BJK Derneğimizin Mali Kongresi vardır.
Hepimizin bildiği gibi mali genel kurullar yönetim kurullarının genel kurul üyelerine ve tüm Beşiktaşlılara hesap verme yeridir.
Geçici olarak görevlendirilen yönetim kurullarının idari ve mali sorumluluklarının yerine getirilip getirmediklerinin muhasebesi dönem faaliyetlerini İBRA ETMEK veya ETMEMEKTEN geçer.
Bu hak herkesin bireysel bir düşünce ve prensip hakkıdır. Gelecek hakkıdır.
Daha da önemlisi mensubu olduğumuz derneğin veya topluluğun nasıl yönetilmesini talep ettiğimiz üzerine oluşan demokratik bir hakkımızdır.
Yıllardır bu alanda girdiğimiz davalarda Fulya Davası dahil, hakimin ilk sorduğu soru “Neden İBRA ettiniz.” olmuştur.
Bu kadar eski ve köklü kulübümüzün asırlarca yaşaması için hem de en güçlü şekilde yaşaması için derneğimizin hukuki haklarının en önemli şekilde uygulanması ve kullanılması gerekmektedir.
Görevi ve Güveni suistimal.
Telafisi mümkün olmayan maddi zararlar vermek.
Tüzüğe aykırı eylemlerde bulunmak.
Bunlar geçici olarak vekil tayin edilen bir yönetim kurulunun kendileri için İBRA edilip edilmemesini gerektirecek en önemli hususlardır.
Bu tip bir eylemlerde ve ihmallerde bulunan yönetim şekillerine hayır denmez ise konu zaten genel kurulda en baştan yokluğa uğrar. İrade genel kuruldan kişlerin eline transfer edilmiş olur.
Ahmet Dursun Seba gitsin diyerek başlayan nahoş süreçte 2000’den bu yana verilen zararlar ve yönetim şekilleri ne yazık ki birçok zamanda belgelendiği şekliyle mevcuttur.
2008 yılından beri şahsen İBRA ETMEDİĞİM tüm yıllara istinaden;
1- Özellikle 2007 yılındaki Yönetim Kurulunun tüm faaliyetlerini kapsayan eylemler için oylanan 2008 yılındaki İBRA kabulünün çok uzun süren emekler ve mücadele ile 2019 yılında mahkeme kararıyla bozulduğu resmen kayıtlara girmiştir. Mevcut Başkanın da bu konuda 95 milyon dolar zarara uğradığımıza istinaden görevde olduğu sürede resmî beyanları vardır.
2-Fikret Orman yönetiminin İBRA edilmeyerek açılmış olan dava da bilirkişileri usul dışı yetkisiz borçlanmayı tespit etmişlerdir.
3-Mevcut yönetim 2019 yılında seçilerek görevi teslim almasından sonra aynı yıl tek kişi/sorumlu olarak Fikret Orman’ı İBRA etmemiştir. Ancak mali ve idari sorumluklarına karşı hiç bir dava açılmamıştır.
Dolayısıyla hukuki belgeler ve uygulamalar ile iki defa İBRA EDİLEMEMİŞ olan vaka sorumluları için başta, Fulya Davası olarak bilinen ibranın iptalinin Yargıtay yoluyla kesinleşmesine karşın tüm maddi kayıplarımız için ve haklarımız için yargı yolu açılmış olmasına rağmen mevcut yönetim kurulu hukuki hiçbir işlem başlatmamıştır.
Ayrıca Ağustos 2020 tarihinde Fulya Süleyman Seba Projesi kapsamında Ahmet Nur Çebi’nin 95 milyon zarar tespit ettiği Fulya Projemiz ’deki paylaşım için 2014 yılında bir hakem heyeti kurulduğu öğrenilmiştir.
Ve bu heyetteki Beşiktaş’ı temsil eden İsmet Yılmaz isimli üyenin Beşiktaş aleyhine oy kullanarak mal-mülk ve maddi haklarımızın müteahhit tarafına geçmesine sebep olunduğu ve kurulan hakem heyetindeki 3 kişinin de Aşçıoğlu’nun geçmişteki iş ortaklarından Nurol İnşaat ile ilgili olduğunun beyan edilmesine rağmen Genel Kuruldan habersiz bir nevi mülk satışı/ mülk devri anlamına da gelen bu eylemler için hiç bir hukuki işlem bile yapılmamıştır.
Savcılığa suç duyurusunda bulunulmamıştır.
Görevi kendilerinden teslim alan mevcut başkan ve yönetim kurulu daha önceki 6,5 yılda olduğu gibi ilave geçen 3 yıla yakın bir süreçte tüm olan ve bitenleri zaman aşımının rüzgarına doğru bırakmıştır.
Hatta ve hatta Fulya Davası adıyla bilinen ve kazanılan dava için Ahmet Nur Çebi’nin 28 Temmuz 2020 tarihinde Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada “Mahkeme Fulya konusunda ibranın iptal olamayacağını söylüyor. Ferrari ve Del Bosque’de var ancak Fulya ile ilgili ibranın iptali bir gerekçe olamaz diye bağlıyor. Bahsi geçen Fulya’da bizim dava açabileceğimiz bir şey yok, “ Ferrari ve Del Bosque’den ötürü bana dava açın desler anlarım.” demesine rağmen hiçbir hukuki işlem hala yapmamıştır.
Aynı zamanda “Fulya’da bizim dava açabileceğimiz bir şey yok” beyanı gerçekle örtüşmemektedir.
Bahsi olan “İBRA İPTALİ” dönemini kapsayan tüm sözleşmelerden maddi ve hukuki olarak geriye dönülmesidir. Bu da açık ve net şekilde bahsettiği üzere suistimale uğramış Fulya Projesi kapsamındaki tüm sözleşmeyi de kapsar.
Netice olarak mevcut yönetim görevlerini yerine getirmemiş kulübün ve Beşiktaş’ın haklarını sahada aramadığı gibi saha dışında da aramamıştır.
Bu hafta sonu sadece Fikret’i ‘İBRA ETMEYELİM’ söylemiyle sınırlı kalınmamasına dikkat edelim. Demokratik haklar rövanş yeri ve hedef şaşırtma yeri değildir.
Şayet sadece Fikret Orman dönemi İBRA edilmez ise bu eylem neticesinde sonuç yine aynı olacaktır. Mevcut sistem yine zaman aşımı rüzgarıyla baş başa kalacaktır
Buna en güzel örnek Alman teorik fizikçi Albert Einstein’nın dediği ; “Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek çılgınlıktır.” sözüdür.
Mevcut yönetim kurulu başkanı ve üyeleri bu hukuki işlemlere başlamadıkları gibi Fikret Orman’ın bilirkişilerce ve tüzüğe aykırı şekilde tespit ettikleri yetkisiz borçlanmada hiçbir ihmali olmadığını ve açılan davaya istinaden Fikret Orman’ın hiç bir sorumluluğunun bulunmadığı nedeniyle davaların reddini talep etmektedir.
Bize aynı şeyleri tekrar tekrar yaptırmalarına müsade etmeyelim.
Sorulmayan ve defalarca kandırılan genel kurulun kendi hesabını kendisinin sormasının zamanı gelmiştir.
İradenin genel kurulun eline geçmesi, Beşiktaş’ın geleceği için son derece önemli bir zorunluluktur. Gerçek Beşiktaşlı olan hiç kimse bu sorumluluktan kaçamaz.
Mayıs ayında yapılan olağan seçimde mevcut sisteme karşı olan 1617 Beşiktaşlı ile prensiplerinden ve ideallerinden bir gram vaz geçmeyen 537 dimdik ayakta kalan ve her zaman kalacak olan Beşiktaşlılar başta olmak üzere tüm Beşiktaşlılara sesleniyorum
Sevgili Beşiktaşlılar hepinizi, uzun dönemdir sürekli her biri birbirini paklamaya çalışan, bu süreçte sürekli Beşiktaş’a ve hukuğa karşı zaman kazanarak sürekli devir-daim görmüş olan hiçbir dönemi İBRA etmemeye çağırıyorum.
Hesap sorma sırası artık genel kurula gelmiştir.
Kalpten sevgi ve saygılarımla
Hürser Tekinoktay: Bu gerekçelerle hiç bir dönemi ibra etmediğimi ilgililere tebliğ ettim