Fulya’nın acıklı hali!
Beşiktaşlı ünlü gazeteci Rıdvan Akar Fulya Şan Ökten Tesislerinin içler acısı halini kaleme aldı. Beşiktaş kulübünün ismini aldığı semtteki tek spor tesisi adeta acınacak halde.
Rıdvan Akar’ın Haber1903’teki yazısı;
Her cumartesi-pazar günü oğlumu Fulya’ya götürüyorum. Hem Beşiktaş’a olan aidiyetinin güçlenmesini hem de spor yapmasını önemsiyorum.
Fulya bugün Beşiktaş ile semt arasındaki biricik sportif bağ olarak dikkati çekiyor. Başka bir deyişle Fulya da elden gittiğinde Beşiktaş ile semt arasındaki organik bağ da kopmuş olacak. Neden?
Çünkü Beşiktaş’ın Şehidi Şan Öktem’in adının verildiği bina bir enkaz olarak oracıkta duruyor. Demirören yönetiminin çivi çakmak bir yana, kapı-pencere iskeletlerini bile koruyamadığı o bina Beşiktaş’ın en büyük utançlarından biridir. Hemen arkasında yükselen iki gökdelenden üç otuz para kazanabilen ve kulübün geleceğe dönük bütün umutlarını bağladığı o arsayı heba eden zihniyet ne yazık ki müteahhitten Şam Öktem’e çivi çakmasını istemeyi bile düşünememiştir.
Asıl hüzün veren o bina enkazının üstünde hala Beşiktaş’ın Şehidi Şan Öktem adının duruyor olmasıdır. O isim buna layık değildi.
Yeniden Fulya’ya dönelim. Beşiktaş’ın umudu ve geleceği gözüyle bakılan gençler hala iki konteynerın birleşmesi ile oluşturulan soyunma odalarında soyunup-giyinmektedir. Duş vb. imkanlar sınırlıdır. Saha yıllardır hiçbir bakım yapılmayan suni çimden bir sahadan oluşmaktadır. Doğru dürüst topun zıplamadığı bu sahayı kullanılabilir hale getirmek için sahaya çuvallar dolusu minik plastik toplar dökülmektedir.
Sahanın taç çizgisi öylesine gariptir ki maç yapan çocuklar telle çarpmasın diye konulan sünger yastıkların hiçbir etkisi olamamaktadır. Devam edelim.
Seyircinin çocuğunu bekleyebileceği modern ve işlevsel bir kafeterya yoktur. Veliler için sadece bir tane plastikten tuvalet konmuştur ve içine girmek bir yana kokudan yanından bile geçmek hastalık nedeni olabilir. Çevre temizliği yapılmamakta, yerler pislikten geçilememektedir. Seyirci için yapılan tribün bir inşaat faciasıdır. Seyirciler için oturacak tek sandalye vb. “şey” yoktur. Hiçbir hijyene ve konfora dönük çaba gösterilmemiştir.
Diyebilirsiniz ki “oğlun için mi istiyorsun?”
Hayır.
10 yaşında hobisi futbol olan çocuk nasılsa idare eder. Ama o sahada Beşiktaş’ın geleceği U-13-14-15-16-17-18 yaş Beşiktaş futbolcuları diğer takımlarla maç yapmaktadır. Sizlere çok ama çok utandığım bir anı anlatayım. Beşiktaş’ın U-17 yaş takımının Fenerbahçe ile yaptığı maçta bir Fenerbahçeli oyuncu sakatlandı. Sakatlığı epeyce ciddi olduğu anlaşılan futbolcu için sedye arandığında, en son İkinci Dünya Savaşı filmlerinde gördüğüm bezden bir sedye aranıp bulundu. Ancak futbolcu yatırıldığında adeta antika değeri olan sedye yırtıldı ve futbolcu bir kez daha acıyla başbaşa kaldı. Sonra da belki de hiç ayağı bükülmemesi gereken o gencecik çocuk tıngırdayan bir tekerlekli sandalyeye oturtularak sahadan çıkarıldı.
Beşiktaş’ın alt yapısına verdiği değer bu mudur?
Her defasında gittiğimizde sorduğumuz soru şudur;
Yaşanan krizin ışığında kendi öz kaynak düzenine dönmekten başka hiçbir çaresi kalmayan Beşiktaş yönetimi acaba alt yapıya ve gençlere gerekli önemi ve değeri vermekte midir?
Bunun en önemli göstergesi o Fulya’nın değişmesi olurdu. Diyelim ki maddi imkansızlıklar o değişimi geciktirmektedir. Peki Beşiktaş yönetiminden bir Allahın kulu Fulya’yı ziyaret ederek gençlere ve sahaya verilen ilgi ve önemi göstermekte midir?
Kocaman Hayır!
Öylesine garip bir dönemden geçtik ki 3.5 milyon Euroya Alves diye bonservisinin sadece yüzde 50’sine sahip olabildiğimiz bir oyuncu transfer ettik.
Sonra bu oyuncuyu Süper Lig maçlarında sadece 3 dakika oynattık. Buna karşılık A-2 takımında antreman ve maçlara çıkarttık. Bu oyuncuya ödenen transfer ve menejerlik parasıyla bırakın Fulya, bütün Beşiktaş futbol okulları abad olur, yeni Metin-Ali-Feyyazlar yetişirdi.
Ey Beşiktaş yöneticileri size tavsiyemiz, gelin Fulya’yı görün
Demiştik ki “Bir gün değil, her gün Beşiktaş” Herhangi bir gün bekleriz
Rıdvan Akar’ın yazısına yapılan yorumlar içler acısı daha da vurgular oldu. İşte o yorumlardan bazıları;
“Hafta sonları yaşadığımız sorunları açıkça dile getirmenizden dolayı teşekkür ederim. Hele ki geçen hafta başlayan yağmurlarla durum daha da vahim hal almıştır. Antremana gelen çocuklar ve biz veliler bırakın ısınmayı kafamızı sokacak naylondan yapılmış çadır tarzı bir sığınma yerinde bekliyoruz. Oğlumu götürdüğümde “Ümraniye ‘de böyle mi baba?” diye sorduğunda yüzümün rengi formamızın rengi gibi bir siyah bir beyaz oldu, utandım. Klasik olacak ama “Yönetim uyuma futbolcuna ve altyapına sahip çık” söylemiyle bitirmek istiyorum. Kalın sağlıcakla”
“3 senedir yiğenim istanbula gitmeyi bekliyor tesisler bu gün yarın yapılcak denip oyaladılar ufacık cocugu.şimdi istemedende olsa göztepe alt yapısına verdik.Beşiktaşlıyım deyip hava atan sözde zenginler her sey reklam için demi biriniz el atmadınız.Sinan vardar bey seçimden önce konuşuyordu alt yapının tüm masrafları benden diye nerde şimdi…”
“Geçen gün lig maçımdan sonra babam beni fulya ya götürdü . Gel birde oranın durumuna bakalım dedı . Gittiğimizde gördüğümüz tablo acıklılıktan öte rezaletti.Dediğiniz gibi sadece imitasyon bir wc konulmuş ve bız yanına yaklasmadık zaten.Bende futbo oynuyorum benımde klubum var fakat Fulya nın o halını gördükten sonra klubumle bir kere daha grur duydum Bagcılar Cfs bayan futbol olarak cafemiz wc miz tüm sartlar ve ımkanlar elımzıdeykenn biz ileri gidemiyo kendımızı gösteremıyoruz ne yazııkı Fulyadki yetişen metin ali feyyazların gelecegını , hatta nereye kadar gidebilcekleri büyük bir düşünmek lazım.Ben ilk 5 yasımda İnönüye gtrdı babam ve ben o ses o gürültüde stadda uyumusum o günden sonra ben Beşiktaşlı oldum.Hep Beşiktaşlı olacağım fakat babam bana Beşiktaşı böyle Anlatmadı.. BİZ BEŞİKTAŞI BU ŞEKİLDE GÖRMEDİK.”
“bos transferlere haracanan bir oyuncunun bedeli bu tesislere aktarilsa piril piril bir yer olurdu..! almanyada yasiyorum,gelin mahalle takimlarinin tesislerine bir bakin sayin yöneticiler .!!! mahalle takimi diyorum !!!! bu altyapidan oyuncu cikmamasi gayet normal yani..”
“BENDE KONGRE ÜYESİYİM ,OĞLUMU GÖTÜRDÜM VE SONRA ALDIM,ŞU ANKİ YÖNETİMİN UMRUNDA BİLE DEĞİL,KAÇ KEZ GELMİŞLER,AHKAM KESEN AHMET NUR ÇEBİ,TAMER KIRAN KAÇ KEZ FULYAYA GELMİŞ YOLUNU BİLMEZLER,ÖZEL ŞÖFÖR VASITASIYLA ANCAK,YEMEN EKŞİOĞLU GELİP TALİMAT VERİLEN BİR HAREBE ORASI..YAZIKKKKKK ESKİ YÖNETİME…. YAZIK YENİ YÖNETİME”
“Sevgili Akar,Demirören Federasyonunun Fulya için vermiş olduğu 3.000.000 TL’nin nerelere harcandığını (hala rezalet devam ettiğine göre)araştırmanızı rica ederim.”
[adrotate banner=”103″]