NationalTurk yorumcusu Fuat Yaman, Beşiktaş’ın dün akşam Eskişehirspor’a 1-0 yenildiği maçla ilgili olarak görüşlerini kaleme aldı. Fuat Yaman’ın ‘Bezginliğin Bedeli’ başlıklı yazısı;

Beşiktaş yıpratıcı bir maçtan geldi.. Yüksek tempolu, güçlü bir rakibe karşı, uzun dönüş yolculuğu derken takım hırpalandı.. Tek şansı Eskişehir gibi zayıflamış, düşme adayı bir takımla oynayacak olmasıydı. Eskişehir hocası Skibbe hücumcularının çoğunu kulübeye alıp, savunma ağırlıklı bir takımla sahadaydı. 3lü gibi görünen aslında 5li bir savunma öngörmüş. Oğuzhan ve Sosa’ya katı adam markajı uygulayıp oyunu ikinci yarıya taşıma düşüncesindeydi. Yorgun bir Beşiktaş düşünüldüğünde mantıklı bir strateji diyebiliriz. Biliç bazı rotasyonlara gitmiş. Gökhan Töre ve Atiba yok, Demba Ba maçtan önce kadrodan çıkartılmış (hafif sakatlık). Rotasyonlar normal sayılabilir belki ama Beşiktaş açısından şöyle bir problem var. Kenardan gelenler oynayanların dublörü bile değil. Markaj altındaki Oğuzhan sürekli çabaladı, arayış içindeydi. Sosa Liverpool maçında olduğu gibi keyifsizdi ilk yarıda. Buna rağmen Beşiktaş ilk yarıda gol bulabilirdi. Rakibin çizgiden çıkardığı, kalecinin kurtardığı birkaç pozisyonu var Beşiktaş’ın. Artık yapmaz diye düşündüğümüz kaleci Cenk yine saçma bir gol yedi.

İkinci yarıya Beşiktaş da 3lü savunma ile başladı. İki kenar bekini çıkarıp, Necip ve Ersan’ın yanına Atiba’yı aldı. Daha sonra Atiba’yı da orta alana sürüp iki kişilik savunmaya geçti.. Ön tarafa da Gökhan Töre girdi.. Skoru bulan Eskişehir direncini arttırdı. Ayrıca ciddi kontralarda ikinciyi atmaya çok yaklaştı. Eskişehir ataklarında az adamla yakalanan Beşiktaş’ın ikinciyi yemesi bu maçı kaybetmesi demekti halbuki. Daha dengeli oynaması gerekirken lüzumsuz bir tercihti. Çok adamla ilerde bulunmanın da hiçbir artısı yoktu. Pozisyon diyebileceğimiz bir pozisyona da giremedi bu bölümlerde. Golü hatalı yiyen Cenk üst üste kurtarışlar yaparken kenardan Biliç’in bu tuhaflığa müdahale etmesi gerekirdi. Demba Ba yokluğunda, Cenk Tosun’un da olmayışı topun ileride kalmasını imkansızlaştırdı. Geriye kala kala bir şans golü beklentisi kaldı. O da olmadı. Eskişehir takımında Mori ve Laval mükemmel oynadılar. Koskoca Beşiktaş’ı teslim aldılar. Arkadaşları da çok iyi mücadele etti. Beşiktaş’ta aşırı bıkkınlık vardı. Biliç bile ne olacaksa olsun modundaydı. Sosa iki maçtır çok kötü. Oysaki biraz kıpırdasa tek başına bile maçı kopartabilirdi. Sonradan girdiği bazı maçlarda, yorulmuş rakiplere karşı Kerim Frei etkili olabiliyor. Sorumluluk alması gereken bu tip maçlarda kayboluyor. Oynadığı süre ve aldığı ücret oranlandığında dünyanın en pahalı oyuncularından Pektemek top kontrolü ve çevre görüşü zayıf bir oyuncu. Yakınındaki takım arkadaşlarını göremeyip bir dolu pozisyonu kolayca harcadı. Maç yayıncı kurumu yetkilileri hiç kızmasın ama böyle!!!