Fuat Yaman’dan Beşiktaş’ın kurtuluş reçetesi
Beşiktaş Postası yazarı Fuat Yaman, adeta sahipsiz kalan Beşiktaş kulübünün kurtuluş reçetesini açıkladı.
NTV Spor Radyo’da Bülent Yüksel’in sunduğu 13 programına katılan Beşiktaş camiasının sevilen isimlerinden Fuat Yaman şunları söyledi:
Yıldırım Demirören’in kongrede söylediği sözler hem inandırıcı değil, hem de gayri ciddi. Böyle önemli bir taahhütte bulunacaksanız zaten oraya gelip iki dakikada bunları söyleyip apar topar salondan çıkmazsınız. Çıkıp orada 3-4 şakşakçının alkışlarıyla böyle bir ortam sağlamak, tabloyu yaratmak yakışmadı. Hibenin şartı şurtu olmaz. Çok açık söylüyorum, Yıldırım Demirören’in maddi olarak verdiği zarar alacağından çok daha fazla. Gelen başkan Demirören’in bu hibesini kabul etmesin. Sadece Yıldırım Demirören döneminde yapılan tüm işlemlerin, futbolcu, hoca, kulüp çalışanı, fizyoterapist, basketbolcu vs. hepsinin hesaplarının bağımsız denetim kurumları tarafından incelenmesini isterim ben olsam. Eminim bu durumda Beşiktaş daha kazançlı çıkacaktır.
Beşiktaş başkanının verdiği bir söze inanmamak ve inanmamakta haklı çıkmak hiç mutlu etmedi beni.
Beşiktaş’ta yapılması gerekenleri samimi bir şekilde yapan insanların olduğunu görüyorum, biliyorum, duyuyorum. Ama benim de şöyle bir karamsarlığım var. Beşiktaş takımı, ligde ikinci sıradayken, hatta Galatasaray’dan daha iddialıyken başkan Süleyman Seba’ydı ve tribünlerde grup ismi vermeyeceğim, Seba gitsin diye küfürlü tezahüratlara başlamışlardı. Beşiktaş’ın 4-5 milyon lira kadar da borcu vardı. O tezahüratları başlatanlar takımın otobüsünü antrenmana giderken yolunu kesenler şu anda mali kongre de dahil Yıldırım Demirören’in yanındalar. Muhtemelen Federasyonun alt kurullarında görev alacaklar. Ve bu insanların çocukluklarını biliyorum, tanıyorum. Çok saf, temiz Beşiktaşlılar diye tanıyordum. Bu insanlar bile Beşiktaş’ın yok olması pahasına bu hale gelebiliyorlarsa benim insanlara bel bağlayıp, şu şöyle olacak bu böyle olacak demem çok zor.
Tek güvencem var. Beşiktaş çok çok kötü dönemler yaşadı. Biz o dönemde futbola yeni başlamıştık. 75-76’larda. Beşiktaş kendi küllerinden doğdu. Serpil Hamdi Tüzün çıktı, Beşiktaş çok kötü durumdayken Türkiye’nin örnek gösterilen kulübü oldu. Beşiktaş yine böyle bir fırsatı öyle veya böyle kendi içinden gelen insanlardan bulacaktır diye düşünüyorum. Beşiktaş’ta spor yapmış Metin, Ali, Feyyaz, Rıza kadar efsane olması da gerekmez, alt yapıda futbol oynamış ama bugün üniversite tahsilini bitirmiş, başarılı işlerle uğraşan insanların bir an önce kulübe üye olup sahip çıkmalarını ve böyle basiretsiz, kötü niyetli insanlarla mücadele edip bu kulübü tekrar ayağa kaldırmak için mücadele etmelerini önerebilirim. Beşiktaş’ın böyle bir potansiyeli var. Beşiktaş kendi gücüyle yaratılan bu tahribatı giderebilecektir.
Çok bilinen klasik bir söz var: Namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmalı ve işin içine girmeli, mücadeleden kaçmamalı. Bugün dünyanın en büyük kulüpleri bile camiasından yetişmiş elit, kaliteli sporcularından istifade ediyor. Bayern Münih’in maçını seyrettiğinizde tribünde Beckenbauer, Rummenige, Hoeness’i görüyorsunuz. Bizde ise maalesef böyle bir tablo yok. İşin daha da kötüsü oraya gelenler bir de sporun ruhunu bilmeden, sporu hissetmeden farklı dünyalardan gelip bir de kötü niyetli olduklarında sonuç böyle oluyor.
[adrotate banner=”224″]