Keşke Gaziantepspor’un iyi bir hücumcusu olsaydı!
Ligde ilk yarının son haftasına girilirken zirvede yer alan Kayserispor ve Bursaspor’a değinecek olursak;
Kayserispor’un özellikle bu yıl çok sağlıklı bir takım görüntüsü verdiği sezon başından beri belliydi. İlk kez yabancılarından verim almaya başladılar. Cangele, Türkiye’ye geldiğinden beri en parlak dönemini geçiriyor. Zaten yetenekliydi ama sıkıntı çekiyordu.
Makukula transferi ise çok iyi bir transfer. Çok verimli oynuyor. Bunun yanında birkaç yıldır sürdürülen takımı genç oyuncuları kazanma uygulaması bu yıl meyvelerini vermeye başladı. Sonuç alıyorlar. Bütün bunlar birleştiğinde de ortaya çok sağlıklı ve geçerli bir model çıktı.
Bu uygulamalara karar veren başta başkan Recep Mamur, Süleyman Hurma ve Tolunay Kafkas’ı kutlamak gerekir. Bütün bu değişim yaşanırken Kayserispor’un menfaatlerinden çok kendi çıkarlarını düşünen sözde taraftarların yoğun muhalefetine rağmen yaptılar bunları. Bu açıdan da övgüyü bir kat daha fazla hak ediyorlar.
Bursaspor, daha farklı bir uygulama içinde. İyi bir takım modeli veriyor onlar da. Agresif oynamak, hızlı oynamak, başlıca ilkeleri. Bu konuda da oldukça başarılılar. Çok ciddi bir taraftar destekleri var. Bursaspor’da sağlıklı bir yönetim yapısından ziyade iyi bir teknik adam başarısı gözlenmekte. Bu açıdan Ertuğrul Sağlam ve ekibini tebrik etmeliyiz.
Ligin genel durumuna bakacak olursak şampiyonluğa aday 3 büyüklerin ilk yarının bitmesine doğru hem saha içi hem saha dışı durumlarında çok ciddi problemleri olduğunu düşünüyorum. Bu problemleri ikinci yarı yanlarında taşırlar mı ya da sürdürürler mi bilemiyorum. Yine de şampiyon olacak takım bu üçünün arasından çıkacaktır. Ama bugünkü mevcut sorunlarını gidermezlerse şampiyon olan takım dahil hiçbiri ne taraftaralrının ne de futbolseverleri tatmin edemeyecektir.
3 BÜYÜKLERDE SORUNU EN AZ OLAN TAKIM BEŞİKTAŞ
Beşiktaş, yukarıda sözünü ettiğim 3 büyükler arasında sorunları en az olan avantajları da en fazla olan takım. Onların da son iki haftadır puan kayıpları başladı. Zaman zaman bu tür sıkıntılar yaşanabilir. Özellikle Diyarbakır maçında kazanabilecek kadar hatta daha fazlasını oynadılar.
Manisa maçı ise biraz daha farklı oldu. Diyarbakır maçındaki tempoyu yakalayamadılar. Ağır ve zorlu maçlardan çıkmanın verdiği mental yorgunluk gözlemlendi Manisa maçında. Takımın omurgasında önemli bir yer teşkil eden Ernst ve Fink bile oldukça kötüydü.
Nihat’ın kendisine çok sempatiyle bakan taraftarlarını bile yeter artık dedirten düşünceleri oluşmaya başladı. Bobo’yla birlikte atılan golün dışında hiçbir şey yapmadılar.
Nobre, futbolu bırakmaya yüz tutmuş futbolcu modeli gibi bu yıl. Tabata ve Yusuf gibi yaratıcı oyuncularsa kullanılmıyorlar. Bu şartlarda Beşiktaş’ın biraz da futbol şansına ihtiyacı vardı Manisa maçında. Daha önceki bazı maçlarda bu şansını fazla kullanan Beşiktaş, bundan da yoksundu.
NİHAT İŞİNİN KOLAY OLACAĞINI DÜŞÜNMÜŞ!
Normal şartlarda Nihat’ın tarzında ve konumunda olan bir oyuncunun kötü oynasa da belli bir süre şans bulması çok normal. Fakat Nihat ile ilgili şöyle bir problem var. Bu belli bir süre kavramı Nihat’ın bunu maksimum kullandığını düşünüyorum. Yani insan çok formsuz, idmansız olsa dahi hazır hale gelmesi için belli bir süreye ihtiyacı vardır. Nihat bu süreyi çok fazla geçirdi. Burada en büyük görev Nihat’a düşüyor. Anlaşılan o ki İspanya’dan Türkiye’ye gelirken işinin çok kolay olduğunu düşünmüş. Futbola olan saygısını ve konsantrasyonunu yeterince hissetmemiş. Nihat’ın kendini toparlaması lazım. Çok ciddi bir para kazanıyor. Bu parayı hak edecek davranış zenginliğini düşünce yapısını elde etmesi lazım.
Mustafa Denizli’nin Nihat beklentisinin şartlar gereği devam etmesini doğru buluyorum. Beşiktaş’ın hücum bölgesinde patlayıcı hız özelliği olan iki oyuncusundan bir tanesi. Holosko’yla birlikte. Holosko’nun olmadığı bu dönemde Mustafa Hoca’nın Nihat’a ihtiyacı var. Burada Mustafa Denizli’den çok nihat’ın sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.
KEŞKE GAZİANTEPSPOR’DA İYİ BİR HÜCUMCU OLSAYDI!
Beşiktaş’ın bence takviye yapması gereken en acil yer hücum bölgesi. İyi bir merkez hücumcuya ihtiyacı var. Bu ihtiyaç sezon başı da vardı. Tabata alındığında da İsmail Köybaşı alındığında da Ferrari alındığında da vardı. Ama Beşiktaş’ta transferler saha içi ihtiyaçlarından çok sayın Yıldırım Demirören’in bazı ilişkilerine ve düşüncelerine göre yapılıyor çoğu zaman. Keşke Gaziantepspor’da iyi bir hücum oyuncusu olsaydı!
ALTAY’IN DURUMU
Geçtiğimiz hafta sonu kendi sahamızda Çanakkale Dardanelspor’la iyi bir maç oynandı bizim açımızdan. Dardanelspor puan tablosunda düşme adaylarına daha yakın bir konumda olmasına rağmen oldukça iyi bir direnç gösterdi.
Sahaya çıktıklarında futbol takımından çok bir basketbol takımını andırıyorlardı. Özellikle hava toplarında zaman zaman bizi zorladılar. Topu yere indirdiğimizde ve hızlı oynadığımızda çok kolay goller bulduk. Sahadaki tüm uygulamalarının büyük bir çoğunluğunu rakibin lehine verilen hakem kararlarını maçın hakemiyle ilgili art niyetli olabileceği düşüncesine getirmek. Bu ortamda gereken mücadeleyi ve azmi sahaya yansıtarak üç puanı almasını bildik. Önümüzdeki hafta ilk yarının son maçında liderlik maçı olabilecek bir maça gideceğiz. Konyaspor’la deplasmanda karşılaşacağız. Bulunduğumuz konumdan oldukça memnunum.
