HaberMüslüm Gülhan YazıyorSpor Haberleri

Fikret Orman’ın heykeli ve Michalengelo

fikret orman 9912471

NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın bu haftaki “Fikret Orman’ın heykeli ve Michalengelo” başlıklı yazısı;

Roma’ya ilk gittiğim zaman, şehre hayran kalmamın yanında kendimce birtakım sorumluluklar da edinmiştim. Bunların başında Bruno’nun heykelinin önüne giderek şükranımı sunmaktı.

Tabii Bruno ile şükranın nedenini sorabilirsiniz.

“Giordano Bruno (1548-1600 ) Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden birisi. Aristotelesçi kapalı evren görüşünden ilk sıyrılanlar arasında yer alan İtalyan filozof, Kopernik’in tezini savundu. Evrenin sonsuz ve eş dağılımlı olduğunu ve evrende, dünyadan başka birçok gezegenin bulunduğunu söyledi. Aykırı görüşler beslediği için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi’nin Engizisyon mahkemesinde yargılanıp sapkın ilan edildi ve Roma’da diri diri yakılarak idam edildi.”

İnsanlığın geleceğinin ancak özgür ve bilimsel düşünce içinde gelişebileceğini, o dönem içinde hayatı pahasına savunması bir yüce erdemdir benim için.

Heykelini bularak karşısına geçmem hem vicdani hem de ahlaki olarak beni rahatlatmıştı.

Ve tabii ki San Pietro in Vincoli Kilisesindeki Michalengelo’nun Musa heykeli…

Michelangelo, anıt mezarı bitirdikten sonra yaptığı Musa heykeline bakarak “konuş” diye bağırıp elindeki çekici ona fırlatarak ve “kalk gidelim” diye seslenmesine rağmen ses vermemiş olan heykel!

sampiyonlar ligi WTS 2

Öyle bir heykel yapmış ki bir tek konuşması gerektiğine inanmıştı Michelangelo.

Peki…

Bir insanın heykeli neden yapılır?

Bir ulusun, bir topluluğun, insanlığın varlığını koruma ve gelişmesine liderlik etmiş insanların ya da insanlık adına, doğa adına, bir buluş, bir değer yaratarak yaşamın gelişimine katkı sağlamış ve bu yolda bedel ödemiş insanların heykelleri yapılır.

Yaşamın gelişimine katkıyı sağlayan bu insanların, hikayelerinin tarihsel süreç içerisinde unutulmadan nesiller boyu taşınması, aynı zamanda bir kültür kodunun oluşması anlamına gelir. Bunu sağlayan simgelerden biri de bu hikâye içindeki kahramanların heykelleridir.

Kahraman olmanın bir reçetesi yoktur. Kişi bunu kendi yaptıklarına atıfta bulunarak ilan edemez. Yapılanların toplumlar ve insanlar tarafından bir değer olarak görülmesi neticesinde bu paye insana verilir. İçeriğinde ahlaki ve etik değerleri taşır (!).

Birçok kulübün önünde başkanlarının ve teknik direktörlerinin büstleri veya heykelleri vardır.

Hiçbiri, kulübünün önüne bulunan heykellerini kendileri yaptırmadı. Ve hiçbiri, yetkiler elindeyken böyle bir talepte bulunmadı. Ancak ve ancak kulüp paydaşlarının, kulübe katkılarının karşılığını saygınlık çerçevesinde böyle ödeyebileceklerine karar vermeleri neticesinde bu büstler ve heykeller yapıldı.

Bill Shankly, Booby Moore, Matt Busby, Sir Bobby Robson bu isimlerden bazıları. Ve Süleyman Seba tabii ki…

Bir diğer gerçek ise, hepimiz yaşarken kendi heykelimizi yontarız.

Yaşam insanlara sunulan armağandır. Bunu kullanma şekli kişiye ait bir özgür tasarruftur. Ama, unutmamak gerekir ki bu tasarrufun etkileri sadece o kişiyi bağlamaz, tüm toplum bundan kendi payına düşeni alır. Tabii bu da kişi hakkında bir değer yaratır. İşte bu değeri yaratma şekli, insanın kendi varlığını ve kaidesini kendi verdiği kararlar ile şekillendirmesidir.

Fikret Orman da kendi heykelini yontmaktadır.

Üstelik, Michelangelo’nun yaptığı heykellere inat konuşabiliyor!

Ama Musa kadar net (!) görüntü veremiyor.

İnsan kendi heykelini yontma sürecinde, elinde olmadan bazı açıklarının da ortaya çıkmasına neden olur. Canlı bir kütlenin şekillenmesi sırasında, değerler silsilesindeki açığın etrafına verdiği zarar çok büyük olur.

Michelangelo öyle bir eser yaratmış ki, dizinin üstündeki kumaş parçasının kıvrımlarını, damarlarını, kaslarını ve mimiklerini tüm o mermere işleyerek, Hz Musa’nın tekrar var olmasına neden olmuştu. Fikret Orman ise, kendi heykelini yontarken bir şeyleri göstermemek üzere şekillendiriyor.

Heykel yapmak ile kendi heykelini yontmak arasındaki fark, entelektüel donanımdır.

Fikret Orman’ın kendi heykelini yontma sürecinde entelektüel içerik taşımayan kurguya bakınca, heykelinin dikilmesi talebi bir illüzyondan başka şey değildir.

Müslüm Gülhan – NationalTurk

[adrotate banner=”103″]

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu