“Fenerbahçe’yi motive eden tek şey Beşiktaş’ın kötü futboluydu”
Beşiktaş’ın eski futbolcusu ve teknik direktörü Fuat Yaman, çarpıcı tespit ve görüşleriyle Beşiktaş – Fenerbahçe derbisini yine Beşiktaş Postası’na değerlendirdi.
“BEŞİKTAŞ’I FAVORİ İLAN EDENLER BİLE KUŞKULUYDU”
Maçtan önce Beşiktaş favori gösteriliyordu. Bunun nedeni de hem son dönemde Fenerbahçe’nin yaşadığı problemler hem de kadro eksikliği. Beşiktaş’ı favori ilan edenlerin de kafasında bir kuşku vardı. Bu kuşku, sezon başından beri Beşiktaş’ın ligin güçlü takımlarına karşı sıkıntılı maçlar çıkarması ve galip gelememesinden kaynaklanıyordu. Bu açıdan dün akşamki maç Beşiktaş açısından çok merak ediliyordu. Ve Beşiktaş maalesef zor gibi görünen maçlarda yaşadığı sıkıntıların tesadüfi olmadığını, kadro kalitesi, oyunsal yapı olarak ve taktiksel açıdan da büyük sıkıntıları olduğunu yine gösterdi.
“BEŞİKTAŞ İYİ YAPTIĞI TEK ŞEYİ BİLE BU MAÇA YANSITAMADI”
Geçmiş maçlarda Beşiktaş’ın kötü yapmadığı bir şey vardı. Rakip kim olursa olsun agresif oynayıp, istekli oynayıp rakibi yıldırıyordu. Özellikle iç saha maçlarında taraftarın desteğiyle sonuca gidebiliyordu. Fakat enteresan olan, dün sezonun en pasif ve isteksiz oyununu gösterdiler.
Beşiktaş takımı zaten kadro yapısı itibariyle rakibi ısırmadan, agresif oynamadığı sürece rakiplerini yenmesi kolay değil. Çünkü yaratıcı özellikleri fazla olan futbolcusu yok. Olanlar da kişilikli, koparıcı futbolcular değil. Çok çabuk havlu atan futbolcuları var. En iş bitirici futbolcu olan Yusuf da Mustafa Denizli’nin ikinci yarı oyuna aldığı biri. Bütün bu sorunları da göz önünde bulundurduğunuzda Fenerbahçe galibiyetine fazla şaşırmamak lazım.
Şaşıranlar nelere şaşırıyor? 1; Fenerbahçe’nin çok kötü zamana denk gelmesi, hem kadro olarak hem moral olarak. 2; Hafta içinde iki başkanın yemek yemesi çok yanlış değerlendirildi. Büyük kulüplerin bu tip işlerle ilgilenmeyeceğini unuttular.
Bu yemek, Beşiktaşlı futbolcuların, hatta taraftarın maça bakış açısını değiştirdi. Çok olumsuz etkiledi.
FENERBAHÇE NASIL MOTİVE OLDU?
Fenerbahçe’nin motive olmasında yemek etkili değildi. Fenerbahçe’yi motive eden şey Beşiktaş’ın inanılmaz derecede kötü oyunuydu. Çok kısa bir süre sonra tam kendisine uygun bir rakip olduğunun farkına vardı. Normalde küçük takımlara karşı Fenerbahçe takımı çok ağır oynuyordu.
“MUSTAFA DENİZLİ’YE SORSALAR ARAGONES’LE AYNI DEĞİŞİKLİKLERİ YAPARDI”
Beşiktaş kendisini rahatsız edemeyince özellikle Emre, Selçuk ve Semih üçlüsü Beşiktaş’ı bitirdi diyebiliriz. Çok enteresandır Aragones bu üç futbolcudan ikisini oyundan aldı. Mustafa Denizli’ye sorsalar herhalde Semih ve Emre’yi çıkarırdı oyundan. Aragones Beşiktaş’a bir şans tanıdı ama Beşiktaş o kadar kötüydü ki Fenerbahçe 8-9 kişiyle oynasaydı da Beşiktaş’ın maçı kazanma olasılığı çok azdı.
“”SERDAR ÖZKAN MUSTAFA DENİZLİ’NİN DEĞİŞİKLİĞİNİ BOŞA ÇIKARDI”
Fabian Ernst’i oyundan çıkardığında Mustafa Denizli’nin kaybedeceği çok az şey kalmıştı. Hücumda daha etkili ve çabuk olduğunu düşündüğü, oyuncu eksiltme özelliği olduğu için Serdar Özkan’ı aldı oyuna. Aslında o saatlerde yapılabilecek herhangi bir değişiklik çok fazla tartışılmamalı. Çünkü Beşiktaş takım halinde o kadar kötü oynuyordu ki Ernst de zaten hücuma destek amaçlı oynuyordu. Mustafa Denizli de hücuma desteği daha iyi yapabileceğine inandığı Serdar’ı oyuna aldı ama maalesef Serdar Özkan, Ernst ile olan değişikliği Mustafa Denizli’nin hanesine hata olarak yazdırdı. Mustafa Denizli adına isabetli bir karar olabilirdi Serdar Özkan’ın yapacaklarıyla. Maalesef Serdar Özkan beklenenleri yapmayarak Mustafa Denizli’nin değişikliğini boşa çıkardı.
“GÖKHAN ZAN’IN OYUNDAN ALINMASI DOĞRUYDU”
Gökhan Zan’ın değişikliği bu kadro yapısı için normal karşılanabilir. Çünkü Gökhan golde önemli bir hata yaptı. Hafif bir şarj vardı kendisine, bu normal bir şarjdı ama Gökhan buna şiddetle itiraz etti ve sarı kart gördü. Büyük maçlarda savunmanın son adamları sarı kartla oynadıklarında ciddi tehlike teşkil ederler. Beşiktaş skor olarak da gerideydi, yani Beşiktaş’ın kontra yiyeceği belli oldu. Dolayısıyla bu kontra ataklarda Gökhan’ın ikinci sarı kartı görme olasılığı çok arttı. Bence doğru bir düşünceydi. Çünkü Beşiktaş 1-0 gerideyken bir de sayısal olarak eksilseydi hiç ihtimal olmayacaktı. Mustafa Denizli de muhtemelen bunu düşündü.
“DELGADO, TELLO VE BOBO SANKİ JÜBİLE MAÇINDAYDI”
Beşiktaş’ın bu tip maçları kaybetmesinin nedeni sadece stres değil. Beşiktaş takım kurgusu olarak da taktiksel açıdan da yeterli bir takım değil. Lider vasıflı, sorumluluk alabilecek, zor durumda elini taşın altına koyabilecek futbolcusu hemen hemen hiç yok. Biraz Ernst, biraz Yusuf öyle. Bir de herkesin dudak büktüğü Ekrem bu sorumluluğu fazlasıyla aldı dün akşamki maçta. Ama onun dışında baktığınızda Delgado olsun, Tello olsun, Bobo olsun, bir jübile maçı, yazlık maç temposunda oynadılar.
Beşiktaş’ın bu tip maçlarda taktiksel sıkıntısı da var. Takımın yarısı geride yarısı ileride oynuyor. Rakibi tam anlamıyla zorlayabilecek, bunaltabilecek ne oyun taktiği var ne de futbolcu grubu var. Dolayısıyla da Fenerbahçe’den çok daha fazla koşmasına rağmen maçı kazanmak için en ufak bir ışık dahi gösteremedi Beşiktaş 90 dakika boyunca.