Beşiktaş ile olan kiralık sözleşmesi dün biten ve transferindeki belirsizlik devam eden Ersan Gülüm hiçbir zaman ‘Beşiktaş’tan başka takımda oynamam’ şeklinde bir konuşmasının hiçbir zaman olmadığını söyledi.

Sporx’ten Hilmi Sever’in Ersan Gülüm ile yaptığı röportaj;

– Ersan önce bu seneyi kısaca değerlendirmeni isteyeceğiz. Nasıl bir sezon geçti?
“Güzel bir sezon geçirdim. Bank Asya’dan Beşiktaş gibi büyük bir takıma transfer oldum. İlk başlarda tabii ki zorlandım ama bu zorluğu kısa sürede atlattım. Schuster Hoca bana şans verdi, ben de verilen şansı iyi değerlendirdim. Başarılı maçlar çıkardım. Toplam 17-18 maç oynadım. Trabzonspor maçında şanssız bir sakatlık geçirdim.”

“EN YAKIN ARKADAŞIM GUTI”

– Beşiktaş’ta ortam nasıldı?
“Çok güzel bir arkadaşlık ortamımız vardı. En yakın arkadaşım Guti’ydi. Daha çok yabancı futbolcularla aram iyiydi. Ana dilim İngilizce olduğu için onlarla rahat bir şekilde anlaşıyordum.”

– Sakatlığın ne durumda? Tamamen geçti mi?
“Sakatlığımın üzerinden 4 ay geçti. Şu an Allah’a şükür geçti ve tamamen toparlandım. Hiç bir ağrım yok, kendimi çok iyi hissediyorum. Lig bitti ama ben hala güçlü kalmak için antrenmanlarımı düzenli yapıyorum. Sezon başı kampına tam olarak hazır katılabileceğim.”

“ADANASPOR’A BENİ GERİ ALIN DEDİM”

– Beşiktaş’ta 17-18 maç oynayıp bu kadar adından söz ettirebileceğini düşünüyor muydun?
“Hayır kesinlikle düşünmüyordum. Beşiktaş’ta sezonun ilk maçlarında hep Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’ün yanına gidip ‘beni geri alın, herhalde oynayamayacağım’ diyordum. Çünkü, Sivok, Ferrari ve İbrahim Toraman önümdeydi, bunlar hep büyük oyunculardı. Ama Bayram Başkan ‘sabret, mutlaka oynarsın’ dedi. Ben de sabrettim ve çok çalıştım, kendimi ispatladım.”

– İlk olarak nasıl forma şansı buldun?
“İlk olarak ligin ikinci haftasında İstanbul Belediye maçında oynadım. Ferrari ile birlikte görev yaptım. O maçı 2-0 kaybettik ve kötü oldu. Hatta o maçtan sonra basında ‘Ersan yeterli değil, Beşiktaş’ı kaldıramaz’ yorumlarını okuyunca çok hırslandım ve büyük çaba gösterdim. Ve daha sonra her şey iyiye gitti.”

– Peki bu maçta sonra Schuster sana ne dedi?
“Schuster, bana senin hatan yoktu, iyi oynadın dedi. Sana ilerleyen haftalarda yine şans vereceğim dedi. Kupa’da Mersin İdmanyurdu, ligde Kasımpaşa maçlarında oynadım ve bu böyle devam etti. Hatta Porto maçında da görev yaptım. Antrenmanlarda as takımda değildim ama bir anda sahaya çıktım. Çok gururlandım ve heyecanlandım. En iyi maçlarımdan birini oynadım.”

“SCHUSTER’LE HEP ŞAKALAŞIRDIK. AMA ÇOĞU KİŞİ ONDAN KORKARDI”

– Schuster Beşiktaş’tan ayrılırken özel bir konuşmanız oldu mu?
“Evet oldu. Ayrıldığı sırada sakatlığım sürüyordu. Sakatlığım boyunca hep beni aradı ve ilgi gösterdi. Sürekli ‘dizine iyi bak, kendine iyi bak’ diyordu. Bana özel bir ilgi gösteriyordu.”

– Schuster ileride bir takımın başına geçerse seni de çağırır mı?
“Gittiği takıma götürür mü bilmiyorum ama beni sevdiğini biliyorum. Hala hep telefonda görüşüyorum. Biz onla hep şakalaşırdık, birbirimize takılırdık. Bazı oyuncular onunla konuşmaktan bile korkardı. Tabi karşınızdaki Schuster ama benim öyle bir şeyim yoktu. Bursaspor maçını kazandık, Schuster’in üstüne atladım. Herkes bunu çok büyük bir olaymış gibi gördü ama çok normaldi. Schuster’e yaklaşırsanız, o da size yaklaşırdı. Ama hiç kimse yaklaşmadığı için soğuk hoca damgası yemişti. Çoğu kişinin onun karakterini anlayamadığını düşünüyorum.”

– Beşiktaş bu sene başarılı sayılabilir mi?
“Kadroya bakıldığında doğal olarak herkesin çok büyük umutları vardı. Bu nedenle başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle ikinci yarıya 17’de 17 hedefiyle başlamıştık. Bu üzerimizde baskı yapmadı ama birden işler kötü gitti. Ben de sakatladım, takım da toparlanamadı.”

“TEK SORUN YENİ YAPILANMA”

– Beşiktaş’ın bu kadar iyi oyuncuları kadrosunda barındırmasına rağmen beklenen başarıyı sağlayamamasının sebebi ne?
“Bu tamamen yeni yapılanmadan kaynaklandı. Beşiktaş gelecek sezon çok daha iyi olacaktır. Geçen seneden, bu seneye çok fazla oyuncu değişti. Yalnızca bir kaç yerli oyuncu ilk 11’de devam etti, bunun dışında kadronun neredeyse tamamı değişti.”

– Portekizli oyunculara ‘Portekiz çetesi’ deniliyor ve sürekli ‘alemci futbolcu’ damgası vurulmaya çalışılıyor. Portekizliler gerçekten alemci mi?
“Yurt dışında büyüdüm, yaptıkları gerçekten çok normal. Türkiye’de bir kere dışarıda görünce hemen alemci futbolcu diyorlar. Ayrıca hiç bir zaman maç akşamı ya da kamptayken dışarı çıkmadılar. Maçtan sonra eğlenmeye gittiler ve bu da çok normal.”

“GUTI BEŞİKTAŞ’TA KALACAĞINI SÖYLEDİ”

-Basında yazılanlara kızıyorlar mı?
“Hem de çok kızıyorlar. ‘Artık dışarı çıkmak istemiyoruz, nereye gidersek kötü haberler yapıyorlar’ diyorlar. Guti de çok yıprandı. Bir ara twitter’dan ‘ben gitmek istiyorum’ yönünde açıklaması olmuştu. Bunun tek sebebi çıkan haberlerdi.”

– Guti kalacak değil mi?
“Bir ara gitmeyi ciddi ciddi düşünüyordu ama artık anlaştılar. Önümüzdeki sezon da Beşiktaş’ta olacak. Beşiktaş’ta kalacağını bana da söyledi.”

– Guti nasıl biri?
“Müthiş bir insan. Real Madrid’de yıllarca oynamış Guti’nin çok havalı, kendini beğenen bir futbolcu olacağı sanılır ama hiç değil. Çok mütevazi bir insan. Bana göre Beşiktaş için büyük bir kazanç. Genç oyunculara bile büyük ilgi gösteriyor. Küçük Mami’yi biliyorsunuz. Onu çok beğeniyor ve ona destek veriyor.”

– Sen de yabancı oyuncularla gecelerde gözüküyordun…
“Genç bir oyuncuyum ve yerinde zamanında eğlenmek, her insan gibi bizim de hakkımız. Maçlardan sonra kazanınca çıkıyordum. Yabancı dilim olduğu için onlara rehberlik de yapıyordum.”

“BEŞİKTAŞ TARAFTARI ÇOK BÜYÜK ARTI”

– Tayfur Hoca bu kadar yıldızlarla dolu bir kadroyu idare edebilir mi? Bu da yeni sezonda çok tartışılacak konulardan biri olacak gibi gözüküyor…
“Beşiktaş gibi büyük bir takımın hocasına kim olursa olsun saygı duymak zorunda. Büyük bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Tayfur Hoca’ya oyuncular büyük saygı duyuyor. Ayrıca kötü olan ya da kötü niyetli olan oyuncuyu hoca niye oynatsın ki! Beşiktaş’ın geniş bir kadrosu var.”

– Ve Beşiktaş taraftarı. Onlar için neler söyleyeceksin…
“Taraftar, Beşiktaş için çok büyük bir artı. Kendini kötü hissettiğinde çık o sahaya iyi oynamaya başlarsın. Tayfur Hoca’yı da çok seviyorlar.”

“BELÇİKA’YA KARŞI OYNAMAK İSTERDİM”

– Türk Milli Takımı’nı seçtin. Hiddink ile bir görüşmen oldu mu?
“Hiddink değil ama Oğuz Hoca aradı. Avustralya’ya gitme seni milli takıma çağıracağız dedi. Avustralya Milli Takımı da beni çok istiyordu. Ankara’ya gelip Gençlerbirliği ile oynadığımız maçta beni izlediler ve çağırdılar. Aslında Avustralya daha fazla ilgi gösterdi ama ailemle oturup Türk Milli Takımı’nda oynama kararını verdim. Avustralya Ümit Milli Takımı’nda daha önce oynuyordum ama Bank Asya’da olduğum için daha sonra beni çağırmadılar. Süper Lig’e çıkınca yine davet ettiler ama artık kırılmıştım.”

– Sakatlığın nedeniyle Belçika maçı kadrosunda yoksun…
“Şu an Belçika maçı kampında olmayı ve oynamayı çok isterdim ama sakatlığım büyük şanssızlık oldu.”

“LUCAS NEILL BENİ ARADI…”

– Bu konuda Lucas Neill ve Harry Kewell ile görüştün mü?
“Avustralya Milli Takımın seçmem için Lucas beni hep arıyordu ama Avrupa’da adından söz ettirebilmek için Türk Milli Takımı daha avantajlıydı.”

“BEŞİKTAŞ’TAN BAŞKA BİR TAKIMDA OYNAMAM DEMEDİM”

– Dün gazetelerin bazılarında senin ağzından ‘Beşiktaş’tan başka hiç bir takımda oynamam’ diye açıklamalar yer aldı. Böyle bir açıklaman oldu mu?
“Bu tarz bir açıklamam kesinlikle olmadı. Zaten futbolda geleceğinizle ilgili bu kadar net konuşamazsınız. Yalnızca Beşiktaş’ta mutluyum, inşallah başkanlar anlaşır demiştim. Ama şu an görüşmeler devam ediyor ve ne olacağını bekliyorum.”

– Beşiktaş dışında teklifler geliyor mu?
“Şu an için fikrim yok, tatildeyim ve özel antrenmanlarımı sürdürüyorum. Bayram başkanımla sürekli telefonlaşıyorum. Tabii onun görüşmeleri oluyor. Bu telefonlan bugün biraz yoğunlaştı. Sanırım bugün yarın bir şey olacak. Bu kadar söyleyeyim…”

“HİÇ BİR TAKIMA SÖZ VERMEDİM”

– Beşiktaş ile sözleşmen bugün sona erdi. Yeniden Adanaspor’un futbolcususun…
“Evet yeniden Adanaspor’un futbolcusuyum. Hayat bu belli olmaz belki Adanaspor’a dönerim ve Adanaspor’u şampiyon yaparız.”

– Hiç bir takıma sözün var mı? Bu konuda da çok fazla haber çıktı…
“Kesinlikle hiç bir takıma sözüm yok. Görüşmeler sürüyor ve ne olacağını ben de bilmiyorum.”

ROMA DA ONU İSTİYOR…

– Bugün yine İtalya medyasında adın geçiyordu. Yurt dışı ile ilgili bir şey var mı?
“Evet var. Menajerim Kazım Avcı bu konuyla ilgileniyor. Yurt dışına da gitme ihtimalim var. UEFA maçlarında ortaya koyduğum performans nedeniyle beni beğenmişler. Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’ü arayıp benimle ilgili görüşmüşler. Bakarsınız yurt dışına giderim”

– Kulüpler anlaştı, senin için de şartlar aynı olursa Türkiye’de mi kalırsın, yurt dışına mı gidersin?
“Yurt dışında oynamak isterim.”

“SELÇUK İNAN VE UFUK CEYLAN’DA BENİ ARAYIP SORDU”

– Galatasaray olabilir mi?. Adın bu kulüple çok anılıyor?
“Tam bilmiyorum ama bazı görüşmeler ve temasları olmuş galiba. Bayram başkanımla konuştuğumda öyle sezdim. Bu olaylarda medyaya yansıyınca G.Saray’daki yakın arkadaşlarım hemen telefona sarılıp beni aradılar. Manisaspor’da oynadığım dönemde Arda, Hakan Abi, Selçuk İnan ve kaleci Ufuk’la çok iyi arkadaştım. Beni arayıp “geliyorsun bize dimi” diyorlar. Ben bilmiyorum. Benim bu konuda tek dileğim ve duam var o da “Allah’ım benim hakkımda hangisi hayırlıysa o olsun” diyorum. Ben profesyonel bir futbolcuyum”

– Süper Lig’in çok sert ve zor olduğu söyleniyor. Yurt dışını da yakından takip ettiğini biliyoruz, gerçekten böyle mi?
“Süper Lig, gerçekten çok zor bir lig. Türkiye’de hırçın ve sert bir sistem var. Yurt dışında sistem oturmuş, tüm takım birlikte ileri ve geri gidiyor. Bir kişi ileri çıktığında onun boşluğunu kimin dolduracağı biliniyor. Burada nefes bile alamıyorsunuz, sürekli saldırmak zorundasınız.”

“PIQUE’Yİ İZLEYE İZLEYE KENDİMİ GELİŞTİRDİM”

– Beğendiğin ve örnek aldığın oyuncu kim?
“Pique’yi çok beğeniyorum. Oyunu topa sokması ve birebirlerdeki duruşu müthiş. Uzun boyuna rağmen kolay kolay çalım yemiyor. İki sene önce futbol stilim böyle değildi, onu izleye izleye kendimi geliştirdim.”

– Savunmada görev yaptığın oyuncular arasında en iyi anlaştığın isim kimdi?
“Sivok ile hiç yanyana oynayamadım. Sivok sakatlandı, ben şans buldum, onun sakatlığı geçtiği sırada ise ben sakatlandım. Aynı sakatlığı geçirdik. Onunla aramız çok iyiydi ve sürekli destek veriyordu. Ferrari ve İbrahim Toraman’la da iyi anlaşıyorduk.”

“PINO BELİMİ KIRDI”

– En zorlandığın forvet kim?
“En çok Pino beni zorladı. Galatasaray maçında bir kaç maçta beli mi kırdı.”

– Peki hangi futbolcuya karşı oynamak istemezsin?
“Quaresma’ya karşı oynamak istemem. İnanılmaz bir futbolcu.”

– Sana göre Quaresma beklentileri karşıladı mı?
“Bu kadar çabuk uyum sağlayacağını kimse beklemiyordu. Herkesle şakalaşıyor, çok iyi bir insan ve büyük bir yıldız.”

“EMENIKE’NİN KARŞISINDA OYNAMAK BENİM İÇİN RAHAT”

– Emenike de güçlü ve süratli bir oyuncu. Onu nasıl buluyorsun. Karşı karşıya oynadınız mı?
“Bank Asya’da iki defa karşı karşıya oynadık. İyi bir oyuncu ama benim oynadığım maçlarda golü yok, fazla pozisyonu da yoktu zaten. Emenike’nin Bank Asya’da gol atamadığı tek takım Adanaspor’du. Güçlü oyuncularla mücadeleye girmeyi seviyorum. Emenike’nin karşısında oynamak benim için rahat.”

“ALMEIDA ÇOK FAYDALI OLACAK”

– Yabancılar içinde en fazla eleştirilen isimlerden bir tanesi Almeida. Onunla ilgili neler söyleyeceksin?
“Sessiz bir insan. Çok çalışıyor ama bir sakatlık döneminden geçti, bu nedenle tam istediklerini yapamadı. Simao ve Quaresma ile iyi anlaşıyorlar. Yeni sezonda çok faydalı olacağını düşünüyorum. Almeida da Beşiktaş’ta kalmak istiyor. Almeida evli ve ailesine çok düşkün.”

– İleride futbolu bırakınca ne yapmayı düşünüyorsun?
“Vücudumun götürdüğü yere kadar futbol oynamak istiyorum. Futbolculuktan sonra, futbolun içinde olmak istemiyorum. Hocalık ya da menajerlik bana göre değil. Futbol oynamayı çok seviyorum ama menajerlik ve hocalık çok stresli, bu nedenle istemiyorum.