“Demirören’i ibra etmeyin diye telefon açan Fikret Orman, şimdi tersini yapıyor”
Fulya davasını açarak Beşiktaş’ın menfaatleri için mahkemelerde koşturan kongre üyesi Hürser Tekinoktay dava süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Hürser Tekinoktay’ın Medya Kartalı’na verdiği röportaj şöyle;
Sayın Tekinoktay; Uzun zamandır Beşiktaş’ın Başta Fulya olmak üzere haklarını gözetmek adına Mahkemeler aracılığı ile hakkını arıyorsunuz. Bu süreci en başından itibaren bizlerle paylaşır mısınız?
Aslına bakılırsa olay çok basit detaylara inildiğinde konuya hakim olmayanlar için durum karmaşık hal alıyor. Fulya Süleyman Seba Projesi olarak bilinen Projedeki imal edilen hacmin %67’si BJK’nin %33’ü mütahitin diye anlaşma yapılmıştır. Metrekare üstünden. 58 Bin metrekare var olan proje Yeraltıyla birlikte 100 küsür bin metrekareye varmıştır. Ne hikmet ise İlhan Durusoy ve diğerlerinin “yer altı daha kıymetli otoparklar gelir getirir” diyerek aldıkları yer altı ile %67 – %33 paylaşım Beşiktaş aleyhine oluşmuştur. Hal zaten böyle iken Projedeki Total bir rant var ilavesi olmuştur. Yani inşaatta fazlalıklar oluşmuştur( halk ve belediyecilik dilinde kaçaklar) Kanun bu gibi durumlarda toprak sahibinin avantajına öncelik verir. Yargıtay uygulamaları bu şeklindedir. Oluşan fazlalıklarda Total rantında sözleşmeye göre paylaşılması gerekmektedir. Şu anda iddialara göre 100 Bin m2 fazlalık vardır. Belediye başkanı imzalı bir belgeyi mahkemeye önceki duruşmada sundum. Sadece bu fazlalığı kabul eden yazıda 6481m2 fazlalık kabulü resmen vardır. Şimdi 58 Bin m2 yerin üzerindeki her artıştan yada Projedeki her imalat artışından da BJK %67 oranında payını almalıdır. Esas konu budur. Burada inanılmaz sihirbazlıklar olmuştur. Bunlardan bir tanesi de, Beşiktaşın % 67’si içine Fulya Sanat Merkezi kondurulmuştur. Neye karşılık mütahite ait kulelere ilave yapılabilmesi için! Böyle şey olur mu? 2 kişi mal takasında bulunuyor taraflardan biri benim arsamdan benim malımı veriyor diğeri de kabul ediyor. Bana göre burada ciddi sorun vardır. Bu mahkeme dosyasında da bakanlığın müfettişleri tarafından rapor edilmiştir. Bu işin takibini aslında bizim yapmamız bana göre abestir. Devlet birimleri ve B.J.K. derneği yöneticileri bu kamu malını takip etmelidir.
Süreç içerisinde geldiğimiz nokta nedir?
Geldiğimiz süreç bir anlamda kötü, bir anlamda iyi noktaya gelinilmiştir. Kötü olan Beşiktaş, Real Madrid, Arsenal, Manchester United gibi kulüplere rekabet edebilecek iken, Kasımpaşa, Bucaspor ve Akhisar ile rekabet edemez duruma gelmesidir. İyi neresi diyeceksiniz; Tabi bunun iyi tarafı olmaz ama olanların Beşiktaş tarihine gelecekte ışık tutması açısında önemli bir noktaya gelmiş olduğu kanısındayım. Koca Beşiktaş kulübünün Süleyman Seba gibi büyük bir Başkan’dan birileri tarafından nasıl ele geçirildiği ve nasıl bir ortama teslim olduğunu görmek açısından tarihe yön verecektir. Netice itibari Süleyman ağabey döneminde Beşiktaş’ın kurtuluşu olarak projelendirilmiş, Fulya Projesi ve Beşiktaş’ın geleceği “Ahmet Dursun Seba gitsin” projesi ile el değiştirilmiştir. Bunu görebilmek bile Beşiktaş’ın kalan siyah küllerinden yeniden doğmasını sağlayıp yıkılmaz beyaz bir geleceğe dönüşebilecektir.
Beşiktaşlıların üzerine düşen görevler?
Beşiktaşlıların üzerine düşen ilk görev 2007 dönemini kapsayan bu davaya destek olmak ve Fulya’daki kayıpların telafi edilebilmesini de sağlayan bu dönemin ibra olmamasını sağlayacak yolun açılmasını büyük kararlılıkla istemek olmalıdır. 2008 yılının başında yapılan genel kurulun üyelerine yanlış bilgi verilmesinden ötürü tekrarı BJK ve camiasının kendisiyle hatta vicdanında yüzleşmesi olmalıdır. Geçmişi hukuken yakalama şansı BJK için hep mali hem idari hem de vicdani-yet açısından çok önemlidir. İşte bu nokta Beşiktaş’ta bir devrim yaratabilecek bir sayfa açabilir. 2008 mali kongresi tekrar yapılıp Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu o gün “Del Bosque bize borçlu arkadaşlar” deyip arkasından “Fulya’da otoparkları aldık zaten orası 24 kat olacaktı” vs vs söylemlerini yine tekrar edip daha önce ibra edildikleri üyelerine karşı bu gün geline nokta ile tekrar ibra oylaması istemeleri bu işin artık en önemli noktası olmuştur. Bu sadece 6. Asliyede sürmekte lan davanın 2008 Mali kurulu iptalini isteyen davayı kabul etmesiyle olur.
Medyadan ve Camiadan yeterli desteği görebildiniz mi?
Medya sorusuna sadece gülmek yeterli 🙂
Beşiktaş’ı yönetenler,Siz Beşiktaş’ın haklarını adalet önünde ararken Destek verdiler mi? yada kendileri ile her hangi bir görüşmeniz oldu mu?
Beşiktaş’ı yönetenler bırakın desteği bu davada Demirören döneminin ibra edilmesini savunuyorlar. Yönetim değişikliğinden sonra 2012 yılın Mayıs ayındaki ilk duruşmaya Kayhan Turan isimli bir avukat girdi. (Ve davanın reddi talebi ile yerel mahkemenin ret kararı vermesi için performans verdi. Hakim davayı reddetti. Ancak Yargıtay 1 yıl sonra kararı lehimize bozdu) İşte günkü aleyhimize gelişen duruşmadan sonra hayırlı olsun diye avukatın elini sıktım. Avukat yok ben BJK değil Fikret Orman’ın avukatıyım dedi. Kendisine; “Fikret Beye teessüf ederim kendisi bize ibra etmeyin diye saatlerce telefon açmıştı. Biz etmedik ama şimdi o sizi Demirören’nin ibra edilmesi için vazifelendirmiş. Çok üzücü Dediğimden sonra Sevgili Avukatın cevabı; “Beşiktaş neticede kurum biz bunu sürdürüyoruz” Olmuştu…. Doğru Beşiktaş’ta kurumsallık aynı şeklide devam ediyor!!
[adrotate banner=”93″]