Çok uzun uğraşlar sonunda Beşiktaş’ın artık sonuç alacağı maçlardan bir tanesi Galatasaray derbisi.
Bu açıdan bakıldığında Beşiktaş’ın mutlak kazanması gereken bir maç ancak Beşiktaş mutlak kazanabilir mi diye sorarsanız buna evet yanıtını vermek çok zor. Neden zor?
Beşiktaş’ın sene başından beri çizdiği bir tablo var. Özellikle zorluk derecesi nispeten yüksek olan, puan olarak ligin üst sıralarında olan takımlara karşı Beşiktaş maalesef başarılı olamadı. Hem oyun anlayışındaki zenginlik noksanlığı hem de baskı ortamını kaldıramama özelliklerinden dolayı Beşiktaş bu tip maçları kazanmakta zorlanıyor.
Galatasaray da böyle bir takım. Beşiktaş açısından avantaj olan taraf Galatasaray’ın yumuşak bir takım olması. Yaratıcı ve kaliteli oyuncuları çok fazla olan ama bu oranda da vücut vücuda mücadeleden hoşlanmayan, çok çabuk sinirlenen, takım disiplininin hiç olmadığı bir takım. Bu özellikleri Beşiktaş için bir avantaj.
Ama tabi Beşiktaş yararlanabilirse avantaj bunlar. Fenerbahçe maçındaki gibi rakibinin futbol oynamasına müsaade ederse Galatasaray kadrosu Fenerbahçe’den daha kaliteli olduğu için Beşiktaş’ı ağır bir şekilde cezalandırabilir.
Bütün bunların ışığında Beşiktaş’ın bu maçı mutlaka alacağını söylemek futbol adına çok doğru bir şey değil. Beşiktaş’ın bir avantajı daha var. Beraberlik halinde de avantajını devam ettirecek. Temkinli oyunu tercih edecektir Mustafa Hoca. Dolayısıyla ihtiyaçları açısından baktığımızda Beşiktaş’ın maçı kazanmaya biraz daha yakın olduğunu söyleyebiliriz.
Delgado’nun oynayıp oynamaması, gelmesi, dönmesi, gitmesi, kalması Beşiktaş açısından hiç önemli değil. Yetenekleri üst düzeyde gibi görünen ama maalesef bu yeteneklerini sahaya yansıtamayan bir oyuncu. Beşiktaş’ın ona ödediği parayı göz önüne alırsak Delgado Beşiktaş’ın sırtında bir kambur. Delgado Beşiktaş’ı değil Beşiktaş Delgado’yu sırtlıyor.
Arjantinli’nin geri dönmesi Beşiktaş’ı çok fazla etkilemeyecektir. Tabi ki Delgado çok katkı sağlayabilir fakat katkı sağladığı maçı herhalde uzun süredir kimse hatırlamıyor şu anda.
Nobre’nin ise geri dönmesi çok önemli. Çünkü Nobre iç saha maçlarında vücudunu çok iyi kullanan, rakibine yaslanan, arkadaşlarına hem koşu alanı hem de pozisyon zenginliği hazırlayan önemli bir futbolcu. Bu açıdan Nobre’nin geri dönmesi kağıt üzerinde bir avantaj ancak çok uzun süredir oynamıyor. Dolayısıyla çok ciddi maç kondisyonu eksikliği hissedecektir.
Ne kadar yararlı olacağı da tartışılabilir. Bu konuda Nobre’yi de çok suçlamamak lazım. Ancak oyunun son bölümlerinde katkı sağlayabilir. Eğer o ana kadar Bobo, Holosko, Yusuf ve Tello dörtlüsü işi bitiremezse Nobre’ye ihtiyaç duyulabilir.
Mustafa Denizli, skor olarak avantajı yakaladığı anda daha kontrollü oyunu seçiyor. Bu bence Beşiktaş’ın uygulamakta zorlandığı bir model. Çünkü Beşiktaş savunması geriye yaslandığı zaman adam paylaşımında olsun, konsantrasyon sıkıntısı olsun rakibe pozisyon veriyor.
Geçen hafta da önde başlamıştı Beşiktaş. Ancak geriye yaslanınca Ankaragücü forvetleri Beşiktaş’a karşı çok ciddi pozisyonlar buldular. Bence Beşiktaş’ın tarzına uymayan bir model bu. Dolayısıyla özellikle Galatasaray maçında o tür bir hataya düşeceğini sanmıyorum. Galatasaray’ın hava toplarına hakim futbolcuları olmasa da baskı oluştururlarsa Kewell, Arda, Baros, Lincoln, hatta Nonda gibi kaliteli oyuncularıyla frikik veya penaltı kazanma, kart göstertme ihtimalleri çok fazla olur.
Dolayısıyla Mustafa Denizli’nin skor avantajını alıp geriye yaslanma modelini bir kez daha göstermesinde yarar var. Beşiktaş’ın savunma oyuncuları bu modele uygun oyuncular değil. Fenerbahçe’de Edu-Lugano ikilisi bunu çok iyi yapıyorlar. Ama Beşiktaş bu konuda sıkıntı yaşıyor.
Türkiye’de bu tip maçlardan önce çıkartılan söylentilerin ne kadar gereksiz ve boş olduğunu en güzel Fenerbahçe- Beşiktaş maçları gösterdi. İnsanların artık bir takım duyumlarla veya senaryolarla bazı şeyler üretmesinin artık zamanı geçti.
Biraz daha akıllı olsunlar çünkü bunlar çok büyük kulüpler. Çok ufak ya da ufak gibi görünen çıkarlar için isimlerine leke düşürmezler. Dolayısıyla Galatasaray’ın da Avrupa’ya gidememe gibi bir olasılığı var. Şampiyon olan kadronun üzerine bir çok transfer yapıp Avrupa’ya çıkamazlarsa çok ciddi yara alırlar.
Bu yüzden Beşiktaş maçını kazanmak isteyeceklerdir ve çatır çatır bir maç olacağını düşünüyorum.
Fuat Yaman / Beşiktaş Postası özel
