HaberSpor Haberleri

Bir takım ki…

Teoman AkbenBeşiktaş’ın yenileceğini bütün Türkiye söylüyordu. Ama Arda’nın ortada olmadığı, zaten devamında oyundan da alındığı; sadece Arda’nın da değil, Galatasaray’ın sezon başından beri bu kadar hiçbir şey oynamadığı bir maçı, Beşiktaş’ın hem de 3-0 kaybedeceğini kimse düşünemezdi. Ama oldu. Bugün bunu da gördük.

Denizli’nin, Rijkaard’ın bile şaşırdığını söylediği, komedi gibi bir kadroyla çıktığı maçta, Baba Hakkı’nın, Şeref Bey’lerin değil, Sanlı’ların, Rasim’lerin, Rıza’ların, Şifo’ların utanacağı bir futbol oynadı Beşiktaş. 2-0’dan sonra gözlerimizi kapadık, 3’ten sonra yüzümüzü. Son yirmi dakika içinde düştüğünüz şu hallere yirmi saniye için bile düşmeye hakkınız yok. Galatasaray, söylenen, sanılan Galatasaray olsa, şu takımı üçle falan bırakır mıydı, Manchester bırakacak mı, cevap sizin.

Kendilerine ayrı olarak yazmak istediğim 5 kişi var:

• Kendisi için devamlı aynı şeyi yazıyorum. Nihat’ın ofsayt kuralından haberi yok. Nihat’ı gören, İspanya’da ofsayt kuralı uygulanmadığını düşünebilir. Ofsaytta kalıyor, kendisine ofsaytta olduğu için atılmayan paslarda arkadaşlarına bağırıyor, bunların doğal sonucu olarak kendisi de topu gözünü içine baka baka ofsayttaki adama atıyor. İspanya’daki Nihat’ı geçtim, bu adam İspanya’ya gitmeden önceki Nihat bile değil.

• Bobo’nun artık bu takımda işi yok. Bu çok açık ortada. Bobo Avrupa’dan ilk transfer teklifini aldığı yıl Beşiktaş’ta ruhunu teslim etmeye başladı, nitekim geçen yıl da son nefesini verdi. Adamı zamanında verirsen toprağa, besler bile toprağı. Ama yok gömmem, ben sarıp sarmalayıp arka odada tutacağım dersen kokar, burnunun direğini kırar. Bobo’nun durumu, bu. Günahı boynumuza, bilerek koşmuyor oynamıyor havası bir yana, kale ağzındaki topu boş kaleye vurmak yerine, defans gibi dışarı çıkaran bir forvetse artık bahsettiğimiz, ben o adamdan daha bir şey beklemem.

• Diğer forvet Holosko’ya gelince, Holosko Manisa’dan Beşiktaş’a beş sefer gelsin, yine Manisaspor futbolcusu. Kimse 5 milyon verildi diye 5 milyon Euro’luk iş beklemesin Holosko’dan. Beş milyon dediğin para zaten Beşiktaş’ın birini transfer etme durumunda minimumu. Mahallenizden bir çocuğu tavsiye edin Beşiktaş’a, 5 milyon.

• Serdar Özkan… Ben bu takımda bu kadar hak etmediği halde bu kadar forma bulmuş bir Yasin Sülün’ü, bir Baki Mercimek’i, bir de bu arkadaşı gördüm. Yokluktan diyeceğim, o da değil. Herhalde ailesinde evliyalar var. Hiç olmazsa adam gibi verdiği bir iki pası, yaptığı bir iki doğru koşuyu, çalımı gördük bu maç, ama vurduğu iki top ve vuramadığı bir top var ki, bugün kulübün futbol okulundan iki çocuk kap getir, ikisi de o üç pozisyondan hiç olmazsa birini gol yaparlar. Bir insan topa kale ağzında nasıl bu kadar berbat vurabilir, çalışma konusu olur.

• Kendisini en formda döneminde ve birinci kaleci olarak gittiği Barcelona’da Valdes ve Jorquera’nın arkasında üçüncü kaleci yapan Rijkaard vardı bugün Rüştü’nün karşısında. Biraz gururlu, onuru için bir çocuk kadar savaşabilecek bir insan, bugün hayatının maçını oynardı. Rüştü ise Rijkaard’ı güldürdü. Kendini Hollandalı’ya bir kez daha rezil etti. İçinden sadece “Daha da kötüye gitmişsin” demiş olmalı Rijkaard. İddiasız, itelenen, kakalanan, hatta taraftarı tarafından dövülüp yarabbi şükür diyen biri olmak insanın seçimi olabilir de, bu kadar kariyer onurunun derdinde bile olmayan bir insan rahatsız edici.

sampiyonlar ligi WTS 2

Uzun lafın kısası, “Ben gideceğim galiba” diyen, ama zorla imza attırılmış bir teknik direktör, “Bırakın beni gideyim” diyen, ama zorla tutulan bir forvet, bunların yanında asıl gitmesi gereken, ama gitmek bilmeyen bir başkan. Ne olacaktı? Teknik direktörün durgunluğu, kadro lideri Yusuf’un yavaşlığı, takım da başındaki bu insanlara bakıp uymuş kendilerine, sahada ayakta uyuyan bir on bir. Hepsine bakıp, zamanında Kadıköy’de elli bin kişiyi susturmuş, ama Sami Yen’de yirmi bin dağınık sesin yanında sesi duyulmayan bir taraftar, kısaca tanınmaz halde bir şampiyon.

Herkes öyle bir uyku halinde ki, karşı takımın kalecisi hakemin gözünün önünde topu ceza sahası dışında avuçlamış kucaklamış golü kesiyor, bir tane itiraz eden adam yok. Oyun 3 dakika sırf Tabata-Mustafa gerginliğinde durmuş, devreye sadece 1 dakika ekleniyor, bir tane uyanan adam yok. Serdar’a Holosko’ya hakemlerin gözlerinin önünde kamyon çarpan pozisyonlar var, bir tane itiraz edeni geçtim, faul yapılan adamın kendisi bile itiraz etmiyor. Takımda sesi çıkan yok, kulübede sesi çıkan yok, senin yemesinler lokmanı da ne yapsınlar? Bülent Yıldırım gibi adamlar için Beşiktaş maçları her zaman kolay maçtır o yüzden. Artık kıyacak mısın, doğrayacak mısın, ne yapacaksan yap, evir çevir ye. “Eyvah üç saniye önce Ernst’in eline çarpan topla geldi pozisyon, şimdi Franco’yu atarsak yanarız, Beşiktaş’ta nasolsa bir şey diyecek üç adam ancak çıkar, derlerse onlara da basarım sarıyı, basarım kırmızıyı, ortada o kadarı da kalmaz, devam”.
Hakem ben olsam, başkana baksam, hocasına baksam, kaptanına baksam, kısaca şu hale baksam, biraz da yaranmacı bir yapım olsa, eh, ben de farklı davranmayabilirim.

Dikkati Çekenler

Bir Yorum

  1. Komedı gıbı bır kadro dıyorsunuz ama o kadro galatasar ı sahasına hapsettı ve sayısız pozısyon buldu, herkes gol kacırabılır ve kacırdılar da. Lutfen ınsanları yanlıs yonlendırmeyın.
    Nıhat ın futbolculuguna bok atıyorsunuz ancak nıhat ıspanya da gol krallıgını ronaldo ya kıl payı kaptırmıs ve harıka bır karıyerı olan ve besıktaslılıgı tartısılmayacak bır adamdır. Burada adam lafı laf olsun dıye yazılmadı. Bıraz formsuz ama opynaya oynaya cok ıyı olacaktır.
    Ayrıca sorarım sıze, bu takımın tarıhınde en fazla gol atan yabancı futbolcusu kımdır? Elbette bobo ve bobo gol atarken “sevınmek ıcın sevmedık” dıye haykırıyorsunuz, kotu gununde de “defolsun gıtsın” dıyorsunuz. Resmen bır ıkı yuzluluktur bu. Bobo besıktas ın ıhtıyacı olan bır futbolcudur.
    Holosko ya laf atmanıza ınanamıyorum, gecen yılkı cıfte kupada en buyuk paya sahıp olan ve yonetımın hataları ıle uc kurusa oynayan bu buyuk topcuya saygısızlık edıyorsunuz. Bıraz ar, bıraz vefa gerek. Istanbul da bır semt degıl vefa.
    Serdar ozkan cok yeteneklı bır topcu, tek kusuru –kı onun degıl bu kusur- onu gelıstırecek kısılerle bulusamamasıdır. Sabrı bıle adam oldu. Serdar ozkan o kadar pozısyonagırdıu, golcu degıl kı her pozısyonu golle sonuclandırsın, cok kostu, sagda, solda, dıdındı durdu ve takımı tek basına ayakta tutmaya calıstı. Unutmayın serdar besıktas cocugudur ve her zaman kalbımızdedır.
    Rustu bu ulkenın en ıyı kalecılerınden, en parlak karıyerlı oyuncularındandır. Herkes hata yapar ve ıkı hata yaptı dıye daha once yaptıkları unutulamaz. Gecen sene besıktas ı sampıyon yapan kalecı kımdı? Hatırladınız mı?
    Lutfen yorumlarınızda daha objektıf olmanızı ve vefa ve mantıgı unutmamnızı rıca edıyorum.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu