BeşiktaşVideo

Tekinoktay: Hesap sorulmaz ise bu iş böyle devam eder

Beşiktaş Divan Kurulu üyesi ve eski başkan adayı Hürser Tekinoktay Duhuliye haber sitesine yaptığı açıklamada "Beşiktaş'ta hesap sorulmaz ise kötü gidiş devam eder. dedi

Hürser Tekinoktay Duhuliye haber sitesine yaptığı açıklamada kongre üyelerinin şimdiye kadar sahip çıkmadığını, kulüp borçlanırken menajerlerin servet sahibi olduğunu özellikle vurguladı.

Tekinoktay’In Duhuliye’ye yaptığı açıklamalar:

Duhuliye: Beşiktaş’ın kötü gitmesinin birinci sebebi nedir?

Hürser Tekinoktay: “Beşiktaş’ın kötü gitmesinin birinci sebebi, delegelerin kendi seçtikleri yöneticilere ve başkanlara sahip çıkmamalarıdır. Delegeler, seçilen kişileri denetlemiyor, eleştirmiyor ve onlara doğru yönlendirme yapmıyorlar. Bunun sonucunda, kulüp yönetiminde sağlıklı bir denetim mekanizması oluşmamakta ve bu durum kulübün kötü yönetilmesine yol açmaktadır.

Dolaşıyorlar bir çare inciri oluşturmaya çalışıyorlar ama ne hikmetse gittikten sonra o çevresindeki saadet zinciri oluşturmuş kişilerin hepsi bu sefer gidenin arkasından ha bire kötülemeye başlıyorlar.

Şimdi birincisi seçtikleri kişi ilk kulübün sahibi olarak oraya oturmuyorlar. Kendilerine vekaleten oraya oturtuyorlar. Dolayısıyla vekaleten geçici görevlendirdiğiniz kişiyi bir kere denetleyeceksiniz. Takip edeceksiniz, düzgün iş yapmasını sağlayacaksınız.

Nedense çok uzun yıllardır, her gelene müthiş böyle bir yağcılık, yaranmacılık yapılıyor. Devamlı sosyal medyada köpürtülüyor. Hiçbir eleştiriye müsaade edilmiyor ki eleştiri aslında çok kıymetlidir.

Bütün eleştiren, olumlu şeyler olması için konuşulacak her şey kamufle ediliyor.
Fakat gidenin de arkasından bu sefer hiç o güne kadar konuşmadıkları şeyleri takır takır konuşmaya başlıyorlar.

Tekinoktay: Beşiktaş’ta sağlıksız bir düzen var

Bu düzen zaten sağlıksız bir düzen. Birisine oy veriyorsunuz sonra taleplerinizi ona iletmelisiniz.
işte;

sampiyonlar ligi WTS 2

‘Tasarruflu ol’
‘Müsrif olma’
‘Altyapıya önem ver’
‘Türk gençlerine önem ver’
‘Kulübün ekonomisini düşün’
‘Ekonomiyi cari açık vermeden yönet’
‘Transferlerde Hovardalık yapma’
‘Kulübü borçlandırmadan yönet’
‘Geçmişte yapılan hataları yapma’
‘Mutlaka her yıl bir tortu yaparak bütçende ekstra gelir yarat’
‘Sponsorlarla Sportif başarıyla gelirlerini yüksletmeye çalış’

Gibi beklentilerim olması lazım.
Mevcut transferler hovardaca ve müsrif bir şekilde yapılırken koruma kalkan alıyorlar başkanı.
Ve bir koruma atmosferi yaratıyorlar.

Mevcut 18 yaşındaki ( Keny Arroyo) çocuğa ne kadar bonservis ödenecek açıklanmadı hala 6 milyon Euro mu, 7 milyon Euro mu, 5 milyon Euro mu… Bir de yüzde ellisini verip alıyorlar mesela bunu nasıl anlatıyorlar.

Alt yapınıza 5 milyon, 6 milyon Euro verip 18 yaşında bir oyuncu alıyorsanız, Yıllık 700-800 bin euro maaş veriyorsanız zaten bu altyapı sizin hiçbir şekilde kullanamıyorsunuz.

Alt yapı ya da iyi örnek olamayacaktır bu.
Mesela buna mutluluk rüzgârı estirilmesi de belirli bir zaman sonra yine yönetimin ve Serdal Adalı aleyhine dönecek.

Ne zaman başkanlıktan düştüğü zaman… Bu şekilde bir başkanın başarılı olması mümkün değil..

Her gelene aynısı oluyor. Önce toz kondurmuyor, daha sonra da her yerde arkasından konuşuyorlar. Acayip bir durum var…

Beşiktaş’ın kötü gidişindeki faktörlerin birincisi bence bu…

Tabii ki bunun ortadan kaldırılacak faktörler var. Bir kere yasalara ve tüzüğe uygun hareket edilmesi lazım.

Kendi dönemindeki borçlarından yöneticiler sorumludur. Bu hem kanunda hem de sorumlu oldukları tüzükte 20 yıldır var, 30 yıldır var.
Ne kadar algılarla da oynasalar bu dernekler kanununda da var. Yeni çıkan kanunda da var.

Dolayısıyla borçlanma yapılıyor. Ondan sonra aldıkları oyuncuların maaşının bir kısmınıda Beşiktaş’ın ödemesiyle bedava gönderiyorlar.

Mesela Al Musrati’nin maaşının yüzde 90 büyük bir kısmını Beşiktaş ödüyordur.
Küçük bir kısmınıda öbür kulüp ödüyordur. Birilerini gönderirken de alırken de kulüp zarar ediyor ama yine menajerler zengin oluyor.

Beşiktaş Kulübünde bunların hesabının sorulması. Bunların hesabını delegelere sormazlarsa, bu iş böyle gider.”

Duhuliye: Teknik direktör ve oyuncu nasıl katkı sağlayabilir?

Hürser Tekinoktay: “Öncelikle takımı ne kadar teknik direktörün kurma şansına olursa o kadar iyi bir sonuç alınır.

Transferler dahil takımını bir teknik direktörü ne kadar rahat bırakırsan o kadar başarılı olur.

Şimdi öbür teknik direktörün yanına bir tane Amerikalı (Brad Friedel) koydular, bir de bankacı (Kaan Şakul) koydular toplantılarda takım yaptılar.

Teknik direktör sezona iyi başladı Giovanni van Bronckhorst‘tan bahsediyorum. Fakat geçen dönem özellikle yeni alınan transferlerin takımda oynatma zorunluluğununa girip de  o ambiyans havasının yarattılmasıyla takım kötü gitmeye başladı.

Şimdi de Teknik direktörü belirli angajmanlarla ‘genç oyuncuları aldık’,  ‘işte gençleri sahaya sürelim’ gibi bir ortam yaratılıyor.

Genç oyuncular sahaya sürmek zorunda değilsin. Ama gençlerin en iyi gelişmesini sağlayacak şekilde ve en hazır durumda gelecek şekilde de hazırlayıp sahaya sürmek zorundasın.

Bir önceki dönem teknik direktör Al Musrati’yi oynatmak zorunda kaldığı için takıma Joe Mario‘yu kenara koydu. Chamberlain’i kulübede oturttu veya oynatmak zorunda şans vermek zorunda kaldığı zamanda kenara koydular.

Son maçta ilk kez Beşiktaş iyi top oynadı.

Oyunun 60 dakikası topu ve oyunu kontrolüne aldılar. Hiçbir şekilde pozisyon vermediler. ilk kez Hasan Arat‘ın torpilli oyuncusu olmayınca takım farklı oynadı. Daha sonra birden geriye gitmeye başlayan gençlerin sahaya sürülmesiyle oyun karşılıklı ataklar ile kontrolden çıktı. Oyun hakimiyetini elinden kaybeden Beşiktaş gol de yiyebilirdi, gol de atabilirdi. A ma o ana kadar Beşiktaş’ın gol pozisyonu bile vermemişti.

Nitekim bu işte hocalar rahat bırakıldıkça performansı yükselir.

Bu hocalar yabancılar. Buranın usulünü de bilmiyorlar. Bunlara özgüvenleri hareket alanları maksimum özgür şekilde bırakılırsa başarılı olurlar.

Tekinoktay: Yıldırım Demirören Vincente del Bosque’yi kovdu adam dünya şampiyonu oldu

Ama dışardan ne kadar karışırlarsa işle kötüye gider.
Yıldırım Demirören Vincente del Bosque’yi getirdi.

Bacanak Kıvanç Oktay bir açıklama yapmıştı. “Del Bosque ile Ümraniye’de oturup 3-5-2 mi oynayalım 4 4 2 mi oynayalım diye konuşuyoruz.”

O zaman ben bir gazetede yazıyordum, yorum yapıyordum.
Dedimki “Real Madrid‘ten hoca ithal ediyorsunuz, milyonlarca dolar para veriyorsunuz, bununla tartışmak için mi bu adamı getirdiniz” diye…

Bırak adamın kültürünü, futbol bilgisini ne karıştırıyorsınuz.

Ne oldu o adam sonunda çok böyle şaşalı geldi. Sonra gönderildi. Milyonlarca tazminat da verildi.

Daha sonrada İspanya Dünya Şampiyonu oldu.

Sosyal medyanın dışında YouTube’da programlar yapan yöneticilere yakın olan gazetecilerin de içinde olduğu angajman ile yapılan enerji ve yönlendirmeler, toplumda ciddi bir baskı oluşturuyor.

Oluşturulan baskı yöneticilere, yöneticilerden takıma olumsuz yansıyor. Burada sağlıklı bir ortam yok.

Dolayısıyla umarım hocanın Ole Gunnar Solskjaer’in İskandinav ülkesinde yetişmiş, oranın kültürünü almış birisi olarak baktığınız zaman bir avantaj..

Özellikle Premier League gibi İngiltere futbol beşiğinde yetişmiş, orada top oynamış ve orada belirli bir futbol kültürü tornasından geçmiş olması çok avantaj.
Ama siz bu hocaya bunun, medeniyetini yumuşak kalan kısımlarına, suistimal ederseniz. O alanlara hocanın çalışma alanlarına girerseniz başarısızlık artar.”

Alırkende satarken de menajerler zengin Beşiktaş borçlu oluyor -Video

Hürser Tekinoktay Hasan Arat Yönetimini Bombaladı!

 

Dikkati Çekenler

Başa dön tuşu