Beşiktaş

Julio Alves Olayı Nedir

2010 yılında Serdal Adalı ile birlikte seçime girerek başkan seçilen Yıldırım Demirören 27 Şubat 2012’de Beşiktaş’ın başkanlık koltuğundan ardında o güne kadar Beşiktaş tarihinde eşi görülmemiş bir Julio Alves olayı ve borç yığını bırakarak indi.

Julio Alves Olayı ve ‘Beşiktaş’ın Portekiz Çetesi’ günleri

2010 yılında yeniden başkan seçilen Yıldırım Demirören’in listesinde Metin Keçeli, Erdoğan Toprak, Serdal Adalı, Ertunç Soğancıoğlu, Fahrettin Curoğlu, Engin Baltacı, Mete Düren, Doğan Küçükemre, Alaaddin Aykaç, Cengiz Zülfükaroğlu, Emin Önal ve Orhan Saka bulunuyordu.

Yedek Üyeler ise Sinan Vardar, Mehmet Soysal, Ahmet Akpınar, Hakan Aksoy, Şeref Yalçın, Necip Sever’dı.

2 Şubat 2010’da Yıldırım Demirören, Serdal Adalı’yı Futbol Şube Sorumlusu Asbaşkan olarak göreve başlattı. Bu dönem Beşiktaş ve dünya futbol tarihine geçecek talihsiz günlerin başlangıcı oluyordu.

Ricardo Quaresma, Hugo Almeida, Manuel Fernandes, Simão ve Guti gibi futbolcuların transferiyle başlayan dönem Jorge Mendes’in Beşiktaş’ı borç batağına sokacağı ve UEFA’dan men edileceği bir dönem olacaktı.

Quaresma, Guti, Fernandes, Simao Sabrosa’dan sonra Portekizli santrafor Hugo Almeida transfer edildi.

Yıldırım Demirören, Serdal Adalı ve Jorge Mendes’in sızıntıları

Beşiktaş’ın, Hugo Almedia için Werder Bremen’e 2 milyon euro bonservis bedeli, Almeida’ya ise 3,5 yıl için 9 milyon 150 bin euro ödeyeceği açıklanınca camia ayağa kalktı.

Yıldırım Demirören katıldığı bir spor programında “Beşiktaş’ın kasasından hiç bonservis ücreti çıkmayacak. Bir fon şirketiyle anlaşma yaptık.” demişti. Demirören televizyonda gururla şöyle açıklamıştı:

“Bu fon denilen şirket bize geldi. ‘Yatırım amaçlı büyük takımlarla ortaklık yapıyorum. Türkiye’de sadece Beşiktaş’la da bunu yapmak istiyorum’ dediler.”

sampiyonlar ligi WTS 2

Bu transferde esas merak edilen, Almeida için Werder Bremen’e sadece 2 milyon euro vererek her türlü kârlı çıkacağı bir işe girişen ismin gizli kalmasıydı. Beşiktaş’tan talep eden fon şirketinin kimin olduğu belirsizdi.

Beşiktaş, Almeida transferiyle ilgili olarak KAP’a gönderdiği yazıda “Ekonomik Haklara İştirak” sözleşmesini imzaladığı şirketin ismini açıklamamıştı.

FON, Hugo Almeida ile Beşiktaş’a sızıyor

Anlaşmayı imzaladıktan sonra Demirören, “Almeida’nın bonservisi yüzde yüz Beşiktaş’tadır ama oyuncu satılırsa yüzde 55’ini kulüp alacak,” demişti.

Yıldırım Demirören’in ballandıra ballandıra anlattığı fonla transfer yönetiminin detayları ortaya çıktı. Almeida transferinde 2 milyon euro peşin para vererek Beşiktaş’ı esir alan fon şirketinin ortağı, Almeida’nın aynı zamanda menajeri olan Jorge Mendes çıktı!

O tarihte NationalTurk özel haberiyle; Hugo Almeida anlaşması sonuçlanmadan kısa süre önce, 2010 yılının ortalarında, Manchester United ve Chelsea’nin eski yöneticisi Peter Kenyon ve menajer Jorge Mendes’in, Jersey adasında bir şirket kurduklarını belgeledi.

NationalTurk belgeleri arasında Quality Sports Investment (QSI). QSI’nın potansiyel yatırımcılarına yaptıkları sunumlar, şirketin hisselerinin yarısının Mendes’in şirketi Gestifute’nin, diğer yarısının ise dünyaca ünlü yetenek ve spor ajansı Amerikalı CAA Sports International’ın elinde olduğunu gösteriyor. Mendes ve Peter Kenyon aynı zamanda QSI’ın danışmanları olarak görülmüştü.

Tabata, İsmail Köybaşı, Ailton, Aurelio, Zapotocny, Ferrari gibi fiyasko transferlere milyon eurolar döken Yıldırım Demirören yönetimi, nedense Hugo Almeida transferinde 2 milyon euroyu bulamamıştı.

Jorge Mendes FON’un Hugo Almeida kazığı

Hugo Almeida 2.5 milyon avro maaş alacaktı, yanında son model bir Porsche, özel jet kiralama, 11 bin avro kira yardımı, ikinci bir araba… Tabi Jorge Mendes için de kârlı bir transferdi, menajere 1.5 milyon avro komisyon ödendi.

Demirören önce Almeida’yı 2 milyon avroya transfer edecekti. Daha sonra üçüncü-şahıs yatırımı olarak geçen ve adı Quality Football Ireland Limited olan bir fonla sözleşme imzalayacak ve fon 2 milyona Almeida’nın “ekonomik haklarının” yüzde 45’ini satın alacaktı. Bu uygulamaya Üçüncü-Şahıs Yatırımı (TPO) deniyor ve buna göre eğer Beşiktaş oyuncuyu satarsa, alacağı transfer ücretinin yüzde 45’ini fona vermesi gerekiyordu.

Jorge Mendes Almeida’nın bonservisi için Werder Bremen’e ödemek üzere 2 milyon Avro’yu zaten Beşiktaş’tan komisyon olarak almıştı.

Jorge Mendes kendi açısından müthiş başarılı bir anlaşmaya imza atmıştı. Almeida Beşiktaş’tan 20 milyon Euro bonservis ile satılırsa fon % 45 pay karşılığında 9 milyon Euro alacaktı. Bonservis haklarını 2 milyon Euro’ya almayan Beşiktaş’a ise sadece 11 milyon Euro kalacaktı.

9 milyon 150 bin Euro maaş ve özel jetlerle diğer giderler bu maliyete eklenince Almeida 20 milyon Euro’ya bile satılsa Beşiktaş’ın kar edemeyeceği bir sözleşme icat edilmişti.

Beşiktaş ile sorunlar yaşamaya başlayan ve sonrasında serbest kalan Hugo Almeida, 7 Ekim 2014 tarihinde Cesena takımına transfer oldu.

İtalya’da takımı için çıktığı 10 maçta hiç gol atamadı. 20 Ocak 2015’te sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi.

Ancak yıllar sonra Football Leaks belgeleri sözleşmenin ayrıntılarında çok farklı bir görüntü olduğunu ortaya koydu.

Anlaşmanın 9. maddesine göre Beşiktaş, oyuncunun sözleşmesinin bitmesini engellemek ile sorumluydu.

Yani oyuncu bonservisini eline almadan ve “free agent” konumuna gelmeden başka bir kulübe satılmak zorunda, aksi takdirde kendi istediği kulübe gidebilir ve bu durumda Beşiktaş transfer ücreti alamaz. Anlaşmaya göre, sözleşmenin bitmesini engelleyemezse “Kulüp, fona transfer ücretini yıllık yüzde 10 faiz ekleyerek geri ödemek zorundadır.”

Yapılan bu katı sözleşme, Demirören başkanlık koltuğunu bıraktığında yeni yönetimin uğraşmak zorunda kaldığı sorunlar yığınından sadece bir tanesiydi.

2014 geldiğinde Almeida’nın sözleşmesi bitmiş, kulüp ise 9. maddeye istinaden QFIL’den gelen 2.75 milyonluk borç ödeme talebiyle karşı karşıya kalmıştı.

2014'te QFIL ile Beşiktaş arasında Almeida'nın ERPA'sına istinaden imzalanan 2.6 milyon avroluk borç anlaşması. (The Black Sea - Football Leaks belgeleri)
2014’te QFIL ile Beşiktaş arasında Almeida’nın ERPA’sına istinaden imzalanan 2.6 milyon avroluk borç anlaşması. (The Black Sea – Football Leaks belgeleri)

2011 yılı Mart ayı sonlarında ilginç olaylar olmaya başlıyor

Yıldırım Demirören’in kaçak kısımlarının zaman zaman mühürlendiği AVM’sinin açılış törenine Jorge Mendes Cristiano Ronaldo’yu getirdi.

Sonrasında o dönem Real Madrid’te oynayan Cristiano Ronaldo ile menajer Jorge Mendes’in Yıldırım Demirören’e Portekiz’in Porto Santo bölgesinde 80 milyon euroluk bir gayrimenkul yatırımı yapma teklifinde bulundukları iddia edildi.

Portekiz’in Diario De Noticias gazetesinin manşetinde Sandra da Silva Gonçalves imzasıyla yayınlanan haberde; Porto Santo’nun belediye başkanı Roberto Silva’nın katıldığı yemekte;

Cristiano Ronaldo ile Yıldırım Demirören’in, bölgede 80 milyon Euro’luk bir otel inşa etme konusunda el sıkıştıkları ve Belediye Başkanının dev tesise imar izni vereceği öne sürüldü. Gazetenin manşetine taşıdığı haberin fotoğraflarını çeken Joao Paulo adlı muhabir de, ikilinin gece boyunca sık sık kahkaha attığını ve mutlu olduklarını söyledi.

(Not: Jorge Mendes’in yakın dostu Braga Kulübü başkanı Antonio Salvador’un da hissesinin olduğu bilinen arazinin hala imara açılmadığı biliniyor)

(Not: Jorge Mendes'in yakın dostu Braga Kulübü başkanı Antonio Salvador'un da hissesinin olduğu bilinen arazinin hala imara açılmadığı biliniyor)
Jorge Mendes, Armando Dieogo Maradona, Antonio Salvador

Portekizli yaşlılar bitti gençler başladı

Kamuoyunda Portekiz Çetesi diye adlandırılan futbolculara tepkiler sürerken Jorge Mendes bu sefer de Beşiktaş’a gençler getireceğim diye önce Sidnei ve Bebe’yi daha sonra da Julio Alves’i kulübe getirdi.

Jorge Mendes’in Beşiktaş’a attığı kazıklardan birisi olan Bebe 1 milyon Euro’ya kiralanmış ve  uzun süren sakatlığıyla birlikte siyah-beyazlı formayı sadece 3 maçta 33 dakika giymişti.

2011 yaz sonunda transfer dönemi bittiğinde Jorge Mendes Ahmet Bulut ikilisi Beşiktaş’a yedi sporcu getirmeyi başarmışlardı.

Mendes’in Beşiktaş üzerindeki etkisi o kadar açıktı ki bu durum medyada “Portekiz rüzgârı” olarak adlandırılıyor, gelen oyunculara ise “Portekiz çetesi” deniyordu.

Jorge Mendes “Portekiz çetesi” üyelerinin başına Carlos Carvalhal’i getirdi

Transfer edilenler içinde, şike davasıyla boğuşan teknik direktör Tayfur Havutçu’nun yerine getirmek üzere 500 bin avroya anlaşılan teknik adam Carlos Carvalhal da vardı.

Jorge Mendes, oyuncuları için iyi maaşlar koparmayı da başarmıştı. “Portekiz çetesi” üyeleri, genel olarak kulübün en yüksek maaş alan oyuncuları oldular. Simao yarım sezon için 2.2 milyon, Quaresma yıllık 3.5 milyon, Almeida 2.5 milyon, Fernandes 2 milyon avro alacaktı. Neredeyse hiç deneyimi olmayan genç Alves ise yıllık 300 bin avro.

Gelelim dakikası 100 bin Euro olan Julio Alves olayına

“Portekiz rüzgârı”nın kuşkusuz en tartışılan ismi Portekiz’in Varzim şehrinden gelen 20 yaşındaki Julio Alves’ti.

Julio Alves’in anlaşması transfer döneminin son gününde gerçekleşti. Mendes ve Bulut, müthiş bir performans gösterip Beşiktaş’ı daha önce adı duyulmamış bir oyuncu için 6.2 milyon avroyu gözden çıkarmaya ikna ettiler.

Football Leaks belgelerine göre, Mendes’in Alves’e olan ilgisi Ocak 2010’da başlıyor. Her ne kadar futbolcu bir aileden geliyor olsa da Alves’in müthiş yetenekli bir futbol dehası olduğunu söylemek pek mümkün değildi.

Hatta eldeki belgeler gösteriyor ki, 2010’da oynadığı kulüp Rio Ave’deki maaşı Portekiz’de asgari ücrete denk gelen yıllık 13.8 bin avroymuş.

Transfermarkt, Alves’in o zamanki bonservis değerini oldukça bol tutarak 700 bin avro olarak açıklamıştı. Ama Mendes, Alves’i bir yerlere getirmeye kararlıydı. Temmuz 2011’de oyuncunun Rio Ave’den Atletico Madrid’e transferini açıklanamayacak bir biçimde 2.6 milyon avroya gerçekleştirmeyi başardı.

Julio Alves, Madrid’e hiç ayak bile basmadı. Aynı ay içinde Demirören’le masaya oturuldu ve Beşiktaş, Alves’in ekonomik haklarının yüzde 50’sini 3.1 milyon avroya satın almaya ikna edildi.

O tarihlerde Julio Alves, İspanya’da günün konusu. El Pais, “Atletico’nun gizli transferi İstanbul’a gönderildi” başlığıyla verdiği haberde, Atletico Madrid’in sportif direktörü Jose Luiz Perez Caminero’nun Temmuz başında futbolcuyla ilgili, “O kim? Hiçbir teklifimiz yok” dediği hatırlatıldı.

Gazete, “Caminero’nun bu sözlerinin üzerinden iki ay geçmeden Atletico futbolcunun alınıp Beşiktaş’a gönderildiğini açıkladı. Kulübe yakın kaynaklar Beşiktaş’tan yıllık 350 bin Euro alınacağını belirtiyor.

Atletico’nun Rio Ave’ye ödeyeceği bedeli bu kaynaklar 500 bin Euro, Rio Ave Başkanı Paulo Carvalho 2.5 milyon Euro olarak söylüyor” diye yazdı.

Gazetelerin yazdığına göre Julio Alves Beşiktaş’a, Atletico Madrid’den gelmişti, ama aslında genç Alves, İspanya’da bir dakika bile futbol oynamamıştı!

El Pais’e göre Portekizli oyuncu Madrid’e hiç ayak basmamış; Atletico onu transfer ettiğini (ve 4 saat sonra da sattığını) duyurduğunda 20 yaşındaki esrarengiz adam zaten İstanbul’daydı!

EL Economista “Julio Alves’i Atletico Madrid’a Jorge Mendes transfer ettirdi. Atletico operasyonu gizleyen bir kapaktı. Çünkü burada hiç oynamadı. Mendes ve diğer temsilcilerin tatlı bir komisyon alabilmeleri için ara duraktı” yazdı.

Yıldırım Demirören, Beşiktaş’tan ayrılırken Julio Alves’in bonservisi hâlâ ödenmemişti.

2010’dan 2011’e Alves’in pazar değeri yüzde 758 artmıştı. Oyuncunun ekonomik haklarının diğer yarısı ise Almeida’nın da transferinde rol oynayan Jorgem Mendes bağlantılı Quality Football fonunda kalacaktı.

Alves Türkiye’ye geldi ve Beşiktaş için toplamda 14 dakika boyunca oynadı. Ertesi sene Clube de Portugal’a kiralandı, sonra da kulüpten tamamen uzaklaştırıldı.

Demirören, Beşiktaş’tan ayrılırken Julio Alves’in bonservisi hâlâ ödenmemişti. Yeni yönetim sonunda 3.2 milyon yerine 1.4 milyon avro ödemeye razı oldu. 14 dakika için 1.4 milyon. Dakika başına 100 bin avro.

Alves transferi karşılığında Mendes’e ya da Bulut’a komisyon verilip verilmediği bilinmiyor. Detaylar Football Leaks belgelerinde bulunmuyor.

200 milyon avro borç, 160 milyon avroluk bütçe açığı ve UEFA’dan men

Kulübün mali durumu berbat hâldeydi: 200 milyon avro borç, 160 milyon avroluk bütçe açığı ve dağ gibi büyüyen ödenmemiş faturalar.

Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yanı sıra büyük tarihi olan Beşiktaş, kısa süre sonra UEFA Şampiyonlar Ligi’nden ikinci kez yasaklandı. Serdal Adalı, Ahmet Ateş ve Tayfur Havutçu’nun adının karıştığı ama başkan Demirören’in adının hiç geçmediği bir maçtan dolayı şike skandalına bulaştı.

Yıldırım Demirören’in gidişinin hemen ardından kulüp, UEFA’nın Finansal Fair Play yükümlülüklerine uymadığı ve ayrıca şike olaylarına da karıştığı için şampiyonalardan men edildi.

Ancak Yıldırım Demirören olanlardan utanıp istifa etmiyordu. Ayrılışı, ülkedeki futbolun yönetim organı olan Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) başkanı olarak daha iyi bir göreve atanmasıyla zorunlu hale geldi.

İddaa ihalesine girdiği için sürdürmekte olduğu görevi FIFA’nun yaptırım uygulayacağı nedeniyle de oradaki görevini de zorunlu olarak bıraktı.

Beşiktaş’ın mali sıkıntılarının bir kısmı, Yıldırım Demirören ve Serdal Adalı’nın Portekizli menajer Jorge Mendes tarafından yönetilen İrlanda’da kurulmuş olan futbol menajerlik ajansı Gestifute ile bağlantılı oyuncularla yaptığı şüpheli transfer anlaşmalarından kaynaklanıyordu.

Bir yıldan biraz fazla bir sürede, çoğunlukla altı aylık bir süre içinde, Demirören şahsen Gestifute ile Jorge Mendes ve aracılarına 6 milyon avro ücret kazandıran ve kulübe transferler ve oyuncu maaşları olarak 60 milyon avrodan fazla maliyet çıkaran gizli komisyon anlaşmaları imzaladığı ortaya çıktı.

2011 bittiğinde, Demirören ve Mendes’in getirdikleri oyuncuların hâli hazırda kasası boşalmış Beşiktaş’a bonservis, maaşlar ve vergiler de dahil olmak üzere toplam 63 milyon avroya mal olduğu ortaya çıktı. Bu paranın yüzde 10’u ise menajerlik ücreti olarak Mendes’in offshore şirketlerine gitti.

Football Leaks belgelerinde bulunan bir dosyaya göre QSI-II’ye yatırımcı olmak için en az 250 bin avro gerekiyor ve karşılığında fon, yatırımcılarına yılda yüzde 10 kâr vadediyor.

Jorge Mendes FON’un da Ali Koç detayı

QS-II’nin yatırımcı listesinde ilginç bir isim göze çarpıyor: listede yazıldığı haliyle “Yildirim Ali Koc”. Koç, fonun danışma kurulunda da yer alıyor.

Ali Koç, ülkenin en büyük şirketlerinden Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Fona yatırımcı olduğu sırada ise Fenerbahçe yönetim kurulundaydı ve asbaşkanlık görevini yürütüyordu. Haziran 2018’den beri de kulübün başkanı. Hasan Arat’ın seçilmesiyle birlikte Beşiktaş kulübüne tebrik ziyaretlerinde bulunmuş ve bir çok açıklamayı beraber yapmışlardı.

Hasan Arat 1 yıllık döneminde aynı Yıldırım Demirören dönemindeki gibi Portekiz’de transfer rekorları kırarak Beşiktaş’a bir başka borç dalgası yaratmıştı.

Tüm bu belgeler ve bilgiler The Guardian, New York Times, Der Spiegel, Tagesspiegel, De Correspondent, DoR, EU Observer, L’Espresso, Expresso, infoLibre, Correctiv, IRPI, Cumhuriyet, Toronto Star, Balkan Insight ve daha fazlası gibi uluslararası medya ortaklarıyla düzenli olarak soruşturmalar ve iş birliği yapılarak yayınlanmıştır.

Beşiktaş Postası – Analiz

Serdal Adalı’dan Tuğkan Keçecioğlu’na yeni görev

Dikkati Çekenler

Başa dön tuşu