Neyin geleceği?

Seyircisiz maç kepazeliğinde galibiyet bile aynı zevki vermiyor, ama herkesin kazandığı bir haftada en zevksiz galibiyet bile iyi gidecekti, olmadı.

Normal şartlarda Beşiktaş için bu maç sonu söylenebilecekler, sağlam oynadığımız, başarısız ‘önde ve çizgi’ defans anlayışımızı daha da onardığımız, 90 dakika boyu sabırlı ve güçlü bir oyun çıkardığımız olabilirdi. Saha bizim değil, seyirci yok, Guti cezalıydı, zaten sakatlarımız var; bunları da katınca 1 puan makul bulunabilirdi.
Ama puan farkının maç eksiğiyle 15’e çıktığı bir haftasonunda, Beşiktaş’ın bu maçı alması gerekiyordu. Defansta isterse olmadığı kadar hatalı olsun, isterse 1. dakikada atıp 89 dakika kapansın, en kötü maçını bile çıkarsa, Beşiktaş için bu maçta aslolan buradan 3 puan alınmasıydı. Ligde devre arası gelmiş, sadece galibiyete bakıp, hataların giderilmesine tatilde de çalışılabilirdi.

Yapamadı Beşiktaş. Yine galibiyet alamadı, yine güç bela 1 golü zor buldu, büyük beceriksizlik örnekleriyle son 4 dakikada kale ağzında 3 pozisyonu kaleye itemedi ve puan kayıplarına bir yenisini ekledi;
Teknik direktörü sanki takım her atağında golü buluyormuş, her şey hiç olmadığı kadar yolundaymış gibi, 85 dakika maçı seyredip, beş dakika kala hamle yapmaya kalktı;
Kısaca ligin ilk devresi ilk haftadan son haftasına takımda değişen pek bir şey olmadan sona erdi.
Yaptığın hamleyi, oyuncu sokmaya gerek kalmadan, saha içi kaydırmalarla da yapabilirsin Bernd Amca. Daha da iyi olur. Alırsın Toraman’ı sağ beke, Hilbert yine çıkar sağ açığa. Toraman’ın boşalttığı yere Fink de çekilir, tek başına Marco da yeter. Ali Kuçik de bunca golcü yokluğunda oyunda kalır. Gaziantep sanki üstüne mi geliyor?
Yok ille bir de oyuncu değiştireceğim, dostlar alışverişte görsün diyorsan, Erhan Güven ne?

Koskoca Real teknik direktöründen daha çok bilecek halim yok, vardır elbet sebepleri. Lakin Beşiktaş için iş bitti. Avrupa’da final güzel rüya. Ama şimdilik sadece rüya. Kupa da çaktırmamaya çalışsalar da bir Fener’in derdi. Beşiktaş bir sezonu daha erkenden kapattı. Schuster maçtan sonra “Biz zaten geleceğin takımını oluşturmaya çalışıyoruz” diyor da, takım ligin en yaşlı takımı. Kuçik yokluktan oynuyor, yaş ortalaması olmuş 30. Neyin geleceği?

Teoman Akben