Beşiktaş Belediyesi hakkındaki yazımla sizlere merhaba !!!
İlkokuldan beri yazı yazıyorum kendimce. Birkaç blog’da da yazılarım var ama şimdi, ancak şimdi, kendimi gerçek bir yazar gibi hissettim doğrusu! Tamamen, her açıdan amatör olmama rağmen profesyonel gibi duyumsadım kendimi…
Hayatın her alanına ilişkin – kent yaşamı, görsel kirlilik, ilişkiler, iletişim, eğitim,..hakkında – kalite(sizlik) üzerine yazıyorum, yazacağım.
Bu ilk yazım Beşiktaş Belediyesi hakkında.
Görüntü kirliliği birincilik ödülünü ben bu belediyeye veriyorum.
İstanbul’un EN çirkin binasını yaptılar Etiler girişinde belediye binası olarak. Turuncu, plastik görünüşlü, estetik sıfır, çevre dokuyla tamamen uyumsuz. Altında da büyük bir market. Dünyada örneği var mıdır bilmem: bir kamu binasının altı süpermarket!
Beşiktaş Belediyesi sınırları içinde ikamet ediyorum ve bu belediyeden şikayetçiyim. Mecburen CHP’li olmama rağmen İsmail Ünal’a oy vermedim son yerel seçimde. Yepyeni kaldırımları söküp yeniledikleri için. Bu konuda bir blogum var epey okunmuş olan.
Beşiktaş Belediyesi Web sayfasında “Başkan’a Mesaj “diye koydukları kısım çalışmıyor. Ben de mecburen buraya yazıyorum.. Şikayet/öneri bağlantısındaki yazılım da kötü, neden kötü buna da sonlara doğru değineceğim. Bana göre, ulaşılmayan bir Belediye. Çağrı merkezi var ama söyledikleriniz allah bilir nereye gidiyor….
Belediye Başkanı olmak çok faideli bir iş. Malın gibi her yeri boz, çirkinleştir, al sat, istediğine istediğin izni ver…. (Tabii en en çok da İBB için geçerli…).. Ama ben de belediye başkanı olmak istiyorum; bozulan yerleri düzeltmek için. Parklar, bahçeler yapmak için, estetik bir ilçe yaratmak için, tüm devasa görüntü kirlili tabelelakarını ve hatta çirkin, çevre dokuyla uyumsuz binaları kaldırmak için.
Beşiktaş nikah dairesinin olduğu “meydan” da İstanbul’un en çirkin meydanı. Altı süpermarket olan bir nikah dairesi ve binbir paçavra ile çevrelenmiş pazar yeri…. Görülesi bir yer , aşağıda betimlemeye çalışacağım. Önce süpermarket konusu:
Bu süpermarket zinciriyle belediyenin ne alakası var bilemiyorum. Belediye binasının da altı (herhalde dünyada ilktir) süpermarket, nikah dairesinin de. Nikah dairesinin ve onun yapışık kardeşi marketin civarı devasa otopark. Bir yere arabalar hem de bu kadar çok kondu mu estetik falan kalmıyor. Görüntü çirkin oluyor. Yap yerin altını otopark. üstüne çim çiçek ağaç dik, millet otursun, nefes alsın, yazın serinlesin, yok. Bizde park anlayışı yok. Bu konuda yazdığım ilk Milliyet blogum çok okundu. Levent çarşıya yaptıları sözüm ona park. Betondan oluşuyor. Tabii nedeni sonra anlaşıldı, çevresi otopark alanı oldu.
Banka oturuyorsun arabanın teki geliyor sana yapışıyor. Orta kısımda güvercinler. İyi hoş da pislik ve kokudan geçilmiyor. Park olmayan bu park da yakında otopark olacaktır eminim.
Konuya döneyim ve gelelim en çirkin meydan ünvanını verdiğim Cumartesi pazarının olduğu yere… Zemin kat sebze meyve için… Birinci kat, varoşlarda görmeye alıştığımız en üst katı demir filizleriyle bir kat daha çıkılması beklenen binalar gibi…
Beton/demir direkler… Pazarın kurulmadığı günlerde de içler acısı bir estetik dışılık tam bir görsel kirlilik. Ama hele bir de pazar kurulduğu zaman!!! O direklere artık güneşten korunmak için mi mallarını asmak için mi nedir pazarcılar binbir çeşit, kirli, eski pejmürde çarşaf ve branda tarzı şeyleri geriyorlar…..
Her geçişimde bu çirkinliğe ne kadar bakmak istemesem de durup bakıyorum. Olamaz böyle Hint filmlerindeki gibi bir görüntü…. Pazar yeri pılı pırtı içinde ve demir filizleri, etraf duran ya da hareket halinde arabalarla dolu ve bir de devasa otopark, bir de marketli nikah dairesi. İyi bir fotoğraf makinesi alacağım yakında, tüm bu dediklerini çekebilirsem sizlerle paylaşağım; Beşiktaş gibi eski köklü bir yerde mi yaşıyoruz yoksa yeni oluşan kaçak varoş bir mahallede mi belli değil? Cep telefonuyla ne kadar çekilebiliyorsa geçende öyle çektim pazarın görüntüsünü, yanda yukarda. Gene de tam olarak anlamak için gidip görmek gerek bu eseri!
İsmail Ünal, lütfen hafta içi de Cumartesi günü de bir gidin oraya, o meydanın görüntüsü, İstanbul’un göbeğinde bu kadar köklü bir ilçenin o meydanının hali size güzel geliyorsa PES diyeceğim…. PES. Okumuş etmiş insanlarda, insan biraz estetik bekliyor…. Belki bunu CHP’ye de yazmalıyım….
Biraz gayretle güzel hatta şirin yapılabilir. Avrupa’daki pazarlar gibi turistlerin de ilgisini çekecek, onların da gidebileceği, çok ilginç bulup bir sürü şey alabilecekleri bir yer haline getirilebilir. Mallar kaliteli, çeşitli, ucuz… Bu önerinizi de yapamıyorsunuz… Neden? Çünkü Web sitesi garip… Ayrıca önerimi alsalar ne yapacaklar? Onların yapmak istedikleri ile biz vatandaşın istekleri örtüşüyor mu???
Devamı var….
[adrotate group=”70″] [adrotate group=”66″]
Çok doğru saptamalar da bulunmuşsunuz, söylediğiniz her şeyin altına ben de imzamı atıyorum.
CHP li belediye başkanlarının, partinin yüzü suyu hürmetine geldikleri yerel yönetimlerde en az AKP li belediyeler kadar çalışacaklarınai, malesef çok kötü bir yönetim gösteriyorlar bu Bakıköy Belediyesi içinde geçerli malesef..
H.Erdem
bu adam beni chp den soğutu başka bir şey demiyorum
kılıçtaroğlu bu adamı bidaha aday maday göstermesin hatta acilen partiden ihraç edilmesi gerekiyo chp nin maskesiyle ortalıkta dolaşıyo on numarada akp lidir kendisi bilen bilir adamın sülalesi akp li
yazı çok bölük pörçük ve oldukça acemice her yere dokundurmak istemiş ama hiç bir yere dokunduramamış.