Spor yazarı Hıncal Uluç, spora damgasını vuran spor olaylarını değerlendirirken Beşiktaş ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Hüsnü Güreli ise Beşiktaş’ı kurtarmak için yapacak bir şey olmadığını iddia etti.

“Küçülme bir plan değil. Beşiktaş maddi bakımdan şu anda batık bir kulüp. Ben Fikret Orman’ın yerinde olsam Yıldırım Demirören’i mahkemeye veririm. Öyle ‘Kabul edenler, etmeyenler’ İbra edilmişlerle bu iş bitmez. Anlattım mı siz evvela, Hüsnü Güreli ile yemek yedik. Hüsnü, Fikret’in en yakın dostlarından bir tanesi ve Türkiye’nin en iyi kulüp muhasebesini bilen adamdır. Dehadır yani Hüsnü. Çekildi. Dedim ki ‘Ya bu kadar iyi Beşiktaşlısın. Niye?’ ‘Hıncalcığım’ dedi ‘Bütün Beşiktaş’ın maddi durumunu inceledim. Yapacak hiçbir şey yok. Beni falan geç hiç kimse kurtaramaz. O hale getirmişler kulübü’ dedi. Şu anda dedi ‘Ödenmiş olması gereken (Ödenecek geren borç değil. Ödenecek borç olsa takside bağlarsın, bilmem ne falan) Beşiktaş’ın borcu 67 milyon euro’ dedi. Ödenmiş olması gereken borç ne demek? Adam kapıya dayanır haciz koyar, gider demek! Kasada 5 kuruş para yok. Bu durumdaki kulüp hangi transferi yapacak? Kimi yapacak? Diyelim ki dünyanın en büyük antrenörünü getirdi. Adam demeyecek mi ‘Kiminle oynayacağım’ ben. Ama Samet bunu demez. Samet Beşiktaş’ın çocuğu. Evet. ‘U-17 takımı ile oynayacaksın’ deseler oynar.”

“Fikret Orman’ın kalecilikte yıllanmanın şarap gibi olduğunu bilmesi lazım”

“Samet için Beşiktaş’ı yönetmek bir idealdi. O idealine kavuştu. Fikret mecbur. Mesela bu mecburiyetteki bir adam, Rüştü gibi bir kaleci için ‘Benim olduğum yerde 38 yaşında bir kaleci olamaz’ demiş. Ne kadar yanlış, ne kadar ayıp. Yani Fikret gibi yıllardan beri futbolun içinde bir adam kalecilikte yıllanmanın şarap gibi olduğunu bilmesi lazım. Rüştü üstelik bu sene gösterdi ki gencecik Cenk’in yanında yedekte otururken dahi gocunmadı. Böyle de hiçbir kompleksi olmayan lider ruhlu adam. Kim olduğunu bilmediğin birtakım adamlara Beşiktaş kalesini emniyet ediyorsun da orada Rüştü oturuyor ya. Bu kadar imkansızlık içindeyken Rüştü gibi adamı kırıyorsun yani. Arkadan özür de dilemedi. ‘Rüştücüğüm böyle böyle bir şey ama ben onu kastetmedim’ falan filan ya da ‘Amacımı aşan bir laf ettim.’ Hayır! İnanamadım ben hakikaten inanamadım. Ben bugün Türkiye’de hangi takımın yöneticisi olsam (Galatasaray, Fener dâhil) Rüştü’yü transfer ederim. Gelsin, kenarda dursun. Bir Avrupa’nın son beş dakikasında kaleciye ihtiyacın var. Kalecilikte tecrübe çok önemli çünkü.”

-“Orman’ın ‘Benim olduğum yerde 38 yaşında kaleci olmaz’ lafı yanlış!”-

“İşte dünya tecrübesiyle orada duruyor. Schmeichel kaç yaşına kadar oynadı? Dino Zoff kaç yaşına kadar oynadı? Dünya şampiyonu İtalya’nın kalesini korurken neredeyse Rüştü’nün yaşındaydı. Yani, inanamadım. Dese ki ‘Benim Rüştü’ye verdiğim para çok. Ben o paranın yarısıyla 18 yaşında bir adam bulurum. Çünkü Beşiktaş’ın şu anda paraya ihtiyacı var.’ Buna bir itirazım yok. ‘Ama benim olduğum yerde 38 yaşındaki kaleci olmaz. Ben başkan oldukça Kayseri’den transfer yapılmaz.’ Bunlar insanı güldüren laflar. Yarın adama yedirirler bu lafları.”

-“Transferler gerçeklere göre yapılmıyor”-

“Yurtdışında transfer yaparken sen kafandan sallamıyorsun bizde ki gibi. Yıldırım Demirören’in transferleri gibi! Senin ekonomistin diyor ki ‘Arkadaş Quaresma’ya en fazla şu kadar verebilirsin. Onu verebilirsen biz seni karşılarız.’ Ama sen kafandan salladın mı işte Beşiktaş bugünkü batak durumuna gelir. Onun için hep söylüyorum Türkiye’de bütün kulüpler artık Anonim Şirket ama kulüpler hala dernekler yasasına göre yönetiliyor. Oysa bu yasanın değiştirilmesi kulüplerin Türk Ticaret Kanunu’na göre… O zaman bakayım böyle sallayabiliyor mu! Beşiktaş’ın bir sürü hisse senetlisi var. Beşiktaş’a güvenip hisse senedi almışlar. Ee batmış Beşiktaş. Batmış kulübün hisse senedi ne demek? Fakat Yıldırım Demirören temizlendi. Yok ya! Batanlar ne olacak? Bunun acilen değişmesi lazım. Ama bunun acilen değişmesinden önce Türkiye’ye bir Spor Bakanı lazım!..”