“Asla Süleyman Seba olamazsın…”
Asena Özkan’ın T24 için kaleme aldığı yazı;
Geride kalan pazar günü nam-ı diğer ‘Kibar’ Feyyaz Uçar’ın evlilik töreninde birkaç eksik dışında ‘efsane takım’ nikah vesilesi ile bir araya geliverdi. Feyyaz Uçar erdi muradına biz çıkalım kerevetine…
Eskiler bir araya gelince de doğal olarak bitmek tükenmek bilmeyen anılar tazelendi, ardından da günün gerçekleri dillendi! Kulüp çalışanlarının maaşlarında zaman zaman aksamalar olduğunu duyuyordum ancak emekçilerin üç aydan bu yana maaş alamadıklarını nikah töreninde öğrendim. Rahmetli Süleyman Seba, 2000 yılında yönetimi devrederken Beşiktaş Kulübü’nün borcu 2 milyon dolar tutarındaydı. Serdar Bilgili, Yıldırım Demirören son olarak Fikret Orman derken, borç tutarı ‘fezaya’ ulaşıverdi. İlginçtir; Seba’dan sonra görev yapan tüm başkanlar söylemlerinde Süleyman Seba’nın örnek alındığını dile getirdi ancak hiç birisi de efsane başkanın politikası ile özdeş yol izlemedi ve de izlemiyor. Söylemler farklı, eylemler farklı…
Elbette ki Süleyman Seba dönemindeki kulüp çalışanlarının sayısı şu andaki mevcut kadro ile mukayese edilemez. Ne var ki Süleyman Seba’dan sonra göreve gelen başkanlar, Beşiktaş’a tek bir tesis kazandırmadıkları gibi Seba ve arkadaşlarının bin bir zorluklarla Beşiktaş’a edindirdikleri tesisleri yok pahasına elden çıkardılar! Demem o ki, Süleyman Seba 16 yıllık başkanlık döneminde hem tesisler kazandırdı hem de personelin maaşını aksatmadan ödedi. Çok sıkıştıkları anlarda Seba emekli maaşını kulüp çalışanlarına eşit şekilde dağıtıverdi.
O dönemlerde de futbolcuların ödemelerinde sorun çıkardı doğal olarak şu andaki gibi! Ancak altını özenle çizmeli, o yıllarda önce kulüp personelinin maaşları ödenirdi. Zira Süleyman Seba emek ve emekçiye fazlası ile saygı duyardı. Fikret Orman inşası devam eden stat bittiğinde Beşiktaş’ın ‘efsane başkanları’ arasında yer alacağını sanıyor ancak yanılıyor! Fikret Orman, sürekli açıklama yapacağına, üzerine basa ‘ben, ben ve yine ben’ diyeceğine ivedi olarak kulüpteki emekçilerin biriken maaşları ödemenin alternatifini bulmalı. Kulübün dergisinde, televizyonlarda ahkam kesmek hoş ve güzel de kirasını ödeyemeyenler, çocuğunu okula harçlıksız gönderenler, borç batağında debelenen Beşiktaş’ın emekçileri ne yapsın? Fikret Orman stat inşaatı giderlerinin ardına sığınıp emekçilerin maaşlarını kesinlikle unutmamalı, yönetimin bu tutumu ‘Halkın Takımı Beşiktaş’ ile hiç mi hiç örtüşmüyor. Daha kötüsü, Süleyman Seba’nın emeklerine yazık oluyor!
Sevgili Fikret Orman Süleyman Seba hem tesis kazandırır, hem ödemeleri yapar, hem de kupaları koyacak yer bulamazdı. Asla ağzından ‘ben’ kelimesi çıkmazdı ‘biz’ ya da ‘arkadaşlarımla’ derdi. Bir de kulüpte kesinlikle ‘bankamatik’ çalışanı barındırmazdı. Ez cümle; kendini zorlama sadece stat inşa eden başkan olursun, asla Süleyman Seba olamazsın!…
[adrotate banner=”103″]