Ergenekon operasyonunun 12. dalgasında evi aranan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, evinin penceresine çıkarak kısa bir açıklama yaptı.
Saylan, Beşiktaş Arnavutköy Beyazgül Sokak’taki evinin aranması sırasında pencereye çıkarak kendisine destek verenlere seslendi ve medyaya açıklama yaptı.
Demokratik haklarını kullananların resmen cezalandırıldığını belirten Saylan, “Bu yapılanlar vatanperver bir insana yapılmayacak şeyler. Eğer bize oluyorsa kim bilir kimlere olacak. Dolayısıyla o kimleri de korumamız gerekiyor. Biz hiç kimsenin kılının zarar görmesini istemiyoruz. Memlekete hizmet etmek istiyoruz, ama neler geliyor başımıza. Kimse muhalefet istemiyor. Ama maalesef bunları yaşıyoruz.” dedi.
Saylan’a destek amacıyla evin önünde toplanan arkadaşları ve Arnavutköylü vatandaşlardan oluşan topluluk, aramayı protesto ederek, “Türkiye seninle gurur duyuyor. Türkiye laiktir, laik kalacak” şeklinde sloganlar attı.
İSMAİL ÜNAL DA BEYAZGÜL SOKAKTA
Türkan Saylan’a destek verenlerin arasında CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ile Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da yer aldığı görüldü.
Türkan Saylan, daha sonra ise evinde basın toplantısı düzenleyerek şu açıklamaları yaptı;
“Sabah 08:00’de geldiler. Ç.ok efendi davrandılar. Kararı okuyun dediler okudum. Avukatlarımı çağırdım. “İki komşu isteriz” dediler, arkadaşlar geldi. Aramaya başladılar. Müzik CD’lerini aldılar. Birçok makalemi aldılar. Basılmış kitabımı aldılar. “Yapmayın bunları okuya okuya yorulacaksınız” dedim. Yarım çuval çıktı evden. Zaten ev küçük. Kitaplara çok baktılar, aradılar.
Biliyorsunuz mitinglere katıldım. İstanbul’da konuşmalar yaptım. İzmir’de konuşmama izin verilmedi. Biz darbe taraftarı değiliz. 12 Eylül’ü yaşadık zorlukları gördük. Bunu söylediğimiz halde basın her hafta yazı yazdı. “Bu kadın ne zaman tutuklanacak?” diye yazdılar. Biz PKK’lıymışız. Tanımadığım insanlar beyanat verdi. Savcı karşısına çıkıyorum, birşey yok ama olan olmuş oluyor.
Doktoruma deidm ki “Fişimi çekin”. Ağır bir kemoterapi alıyorum. Geçen hafta müthiş bir kötüleme oldu gene gidiyorum. Yemek yemeye çalışıyorum. Biraz daha iyiyim. Arkadaşlarım zorluyor. Ben bunlara aldırmıyorum. Önemli olan kurmuş olduğumuz derneğimizin sağ salim ilerlemesi. Hırsızlığa, yalancılığa, sömürüye muhalifiz. Biz onurumuzla yaşıyoruz.
Şubelerimize de gittiler, şubelerimizin başkanlarıyla yönetim kurulu üyelerimizi tutukladılar. Bana yapılana kızmam ama başkalarına kızmam. 29 bin üniversite öğrencisine, 36 bin kız öğrenciye burs veriyoruz. Bu öğrencilerin listelerini alıyorlar. Listeleri kopyalamadan alıp götürdüler. Arkadaşlar savcılığa başvurdu. Eğer uzun sürerse öğrenciler burslarını alamayacaklar. Ekmeklerinden olacaklar.
ÇYDD kendi doğrultusunda gidiyor, biz bu ülke için gerekliyiz ama çocuklarımızın burslarını alamaması yönetim kurulu üyelerimizi başkanlarımızın tutuklanması beni çok üzdü. Hukuksal açıdan bağırarak değil, bunun hukuka uygun olmadığını zaten insanlar biliyor, bunun mücadelesini yapalım dedim. Bunun çalışmasını yapacağız. Türkiye’yi küçük düşürücü davranışlardan kaçınmak gerekiyor ama bunları yapıyorlar. Kim bilir ABD basını AB basını neler diyor. Bugün burslarla ilgili her şube savcılığa gitsin dedik, bizimkiler gitti haber bekliyoruz.”
