Çarşı grubunun lideri Alen Markaryan, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’i beklenmedik bir şekilde eleştirdi. Markaryan, Demirören’in ‘Fenerbahçemiz’ kelimesini dememesi gerektiğini söyledi.

Alen Markaryan TV 8’den Selahattin Ekrekli’ye özel açıklamalarda bulundu. İşte siyah beyazlı tribünlerin sevilen liderinin sözleri;

Başkan Yıldırım Demirören’in şartlar ne olursa olsun Fenerbahçemiz kelimesini dememesi gerekiyordu. Direk olarak açıklamadı ama yakın çevresine Ben Kulüpler Birliği başkanı olarak o kelimeyi telaffuz ettim diyor. Tabii ki bakıldığında der; ama neticesinde onun asli görevi Beşiktaş, Beşiktaş şemsiyesi altında .. Biliyorsunuz ki; Beşiktaş taraftarı fanatik ve çok tabanda bir halk takımı. Bunların hepsini bir pakete koyduğunuz zaman başkanın ‘Fenerbahçemiz’ dememesi gerekiyordu. En azında bu açıklamayı yaptıktan sonra Beşiktaş taraftarına hitaben bir açıklama yapması gerekiyordu. Ama bunu yapmadı. Ayrıca 58’nci madde ile ilgili çıkan bir sürü spekülasyon ve polemiklerde Kulüpler Birliği başkanı olarak da hedef tahtası oldu. Orada da bir tavır sergilemesi gerekiyordu. Bu olaylar üst üste geldiğinde insanların kafasında bazı şekiller oluşuyor. Ama dediğim gibi bana sorarsanız hangisini yapmalı? diye Ben Kulüpler Birliği başkanlığını bırakıp, Beşiktaş’taki görevini yapması gerektiğine inanıyorum.

CARVALHAL’İN KALBİ TEMİZ
Carvalhal hakkında bir şeyler söylemek için teknik konulardan %100 anlamak lazım. Böyle bir çizgiye taraftar olarak erişmedik ama görsel ve yüzeysel olarak Carvalhal’in tamamen kalbinin temizliğiyle alakalı bir çıkış yakaladığına inanıyorum. Ben böyle şeylere inanan birisiyim. Adamın kalbi temiz. En azından dışarı öyle yansıyor. Atılan gollerde bizimle aynı sevinci yaşıyor. Yanlışlarından çabuk dönen bir insan. Bazı hocalar mesela Toshack gibi bu mevkiye gelen hocalar gazete okumaz. Bildiğimi unuttururlar kardeşim derdi bizlere. Ama Carvalhal öyle değil. O yapılan tüm eleştirilere açık.Yaptığı 11den, yanlışlardan da döndüğünü görüyorum. Bu da büyük bir artı hoca için. Bence ısrar edilirse Guti, Quaresma, Simao, Fernandes gibi üst düzey oyunculara hocalık yapmak genç yaşta biraz zor iş. Hepsi egosu fazla olan oyuncular. Onları oynatabiliyor. Demek ki bir şeyler biliyor ki, bu oyuncular onu dinliyor….

FERNANDES’E VERİLEN 2 MAÇ CEZA AĞIRDI
Fernandes’e verilen 2 maçlık ceza ağırdı. Yönetim itiraz etti ama bir sonuç çıkmadı.Çift sarı karttan atılan bir oyuncuya 2 maç ceza verilmesini yadırgadım. Çünkü Alex ve Elmander’in 2 maç ceza alıp da sonra Tahkim Kurulu tarafından cezanın bir maça indirilmesine bir anlam veremedim. Aynı müsamahanın Fernades’e gösterilmemesi bende şüphe uyandırdı. Yapılan açıklamada Fernandes’in kapıyı 2 kez teklemediği söyleniyor. Futbolda böyle şeyler olabilir.. Bir oyuncu hırslanabilir. Kapıya, duvara, yumruk atmış olabilir..

QUARESMA BİZİ ÜZDÜ
Ama Quaresma için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Tamamen rakip oyuncuya profesyonelce çift dalıp kırmızı kart gördü. Yapmaması gerekirdi. Özellikle bütün Beşiktaş taraftarının kendisine beslediği sevgiden böyle bir şey yapmaması, sorumluluk sahibi olması gerekiyordu ama olmadı.Bizi üzdü onunu için söylenecek söz yok. Büyük futbolcular sezon içerisinde oynayacağı ve tek başına alacağı 4-5 maç var. Takım oyunu hariç. Bunlardan biriside Fenerbahçe maçıydı ama hem kendini hem de bizi mahrum etti. Pascal Nouma da öyleydi. Oyuna girip 3 dakika sonra çıkardı. Ama taraftar onu çok severdi. Quaresma’yı da seviyor. Yanlış anlaşılmasın. Bir anlık konsantrasyon eksikliğine bağlıyorum yaptığını.