Kaan Şakul Habertürk yayınında konuştu
Beşiktaş yönetim kurulu üyesi Kaan Şakul Habertürk yayınında Samet Aybaba'nın iddiaları başta olmak üzere birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş’ta Futbol Takımları Genel Koordinatörlüğü’nden alınan Samet Aybaba’nın istifaya davet ettiği Kaan Şakul, genel sekreterlik ve vekil saymanlık görevlerini bıraktığını duyurdu. Kaan Şakul Habertürk canlı yayınında merak edilenleri yanıtladı, kendini savundu.
HT Spor Özel Yayını’nda Ahmet Selim Kul ve Oğuzhan Genç’in sorularını yanıtlayan Kaan Şakul, Samet Aybaba’nın iddialarından, Hasan Arat’ın istifasına, transferlerdeki rolünden, olağanüstü seçim kararı sürecine kadar tüm yaşananları anlattı.
Kaan Şakul Habertürk canlı yayınında şunları söyledi;
Beşiktaş’taki iki görevinden neden istifa etti?
“Bana yapılan saldırılar nedeniyle yıprandım ve tüm arkadaşlarımın huzurunda her yerden istifa etmek istediğimi söyledim. Onlara ‘Ben istifa edeyim ki eliniz güçlensin’ dedim. Sağ olsun hepsi ‘Biz bu yolu beraber yürüyeceğiz’ dedi. Ben teşekkür ettim ama istifa mektubumu yine de yazdım. Çünkü hakikaten kararlıydım. Hüseyin başkana istifa mektubu verdikten yarım saat sonra beni odasına çağırdı. Bana, “Ben sensiz yürüyemem, bu gemiyi mayısa kadar beraber limana yanaştıralım.” dedi ve istifamı yırtıp attı. Açıkçası çok samimi bir yaklaşımdı, ben de kabul ettim.”
Hasan Arat’ın istifa sürecinde neler yaşandı?
“Hasan Arat’ın özellikle Galatasaray maçından sonra başlayan süreç ve sağlık sorunlarından dolayı “Ben yorulmaya başladım” ve Hüseyin Yücel’e “Hazır mısın başkan olmaya” dediği bir süreç var. Başkanın istifasına kadar geçen süreçte Hüseyin Yücel ile birlikte başkanın en azından Mayıs ayına kadar görevde kalması için yoğun bir uğraş sarf ettik. Sağlık konusu çok ciddi bir konu olduğu için insanlar tabi etkileniyor. Birkaç gün boyunca Hüseyin Yücel ile birlikte başkanın Mayıs ayına kadar kalması için ikna etmeye çalıştık. Biz başkanı aslında ikna etmiştik ta ki Göztepe maçına kadar… Göztepe maçı hepimizi üzen bir maç oldu. Göztepe maçından sonra Hasan Arat, beni ve Hüseyin Beyi yanına çağırdı. Başkan bize, “Ben artık karar verdim, kaldıramıyorum” dedi ve Hüseyin Beye, ‘Sen başkan olmaya hazır mısın?’ diye sordu. Buna rağmen yine de Hüseyin Yücel ile birlikte başkanı, Mayıs ayına kadar kalmaya ikna ettik. Başkana, “Bütün yetkilerinizi Hüseyin Beye verin, Yönetim Kurul toplantılarına arada gelin yormayın kendinizi. Biz geri kalanını hallederiz” gibi şeyler söyledik. Daha sonra Perşembe günü Maccabi maçı oldu. Cuma günü ise kulübe gelirken başkanımız aradı, helallik istedi ve ayrılacağını söyleyip kapattı. Açıkçası ben çok şaşırdım. Ondan sonra Yönetim Kurulu’na istifasını bildirerek bize veda etti.”
Futbolcu satma yetkim yok
“Ben “37 milyon euroluk oyuncu satacağım” demişim. Benim öyle bir yetkim yok. Ben olayı finansal açıdan anlattım onlara, gereken para bu dedim.”
“Satışa yönelik bir ışık olmaması sebebiyle başkan, bize bir sportif direktör aradığını söyledi. Ondan sonra sportif direktör olarak ilk görüşülen isim Devin Özek oldu. Başkan onunla anlaşmak üzereydi ama bir şekilde olmadı. Daha sonra Devin Özek haberleri çıkmaya başladı. Başkan bir sürü aday buldu, bazıları dünya çapında bazıları da az bilinen isimlerdi. Yönetim kurulumuzdan bir arkadaşımız ise başkana ‘Brad Friedel’i önerdi. Bunu suç atmak için söylemiyorum. Ondan sonra da başkanımıza anlattım, o da bir görüşelim dedi.”
Samet Aybaba ile sorunum olmadı
“Ben Samet Aybaba’ya her zaman ağabey demişimdir. Yarın gördüğümde yine derim. Samet ağabey iyi bir insandır fakat dediğini yaparsan iyidir. Fakat biraz ters düşmeye başladığın zaman o günkü basın toplantısındaki gibi olur. Ama canı sağ olsun. Benim Samet ağabeyle kişisel hiçbir sorunum olmadı ama iş anlamında oldu. Bana göre bunların kişiselleşmemesi gerekiyordu. Bütün hikayelerde kendisi beni suçladı. Bizim Samet ağabey ile sıkıntılarımız Nisan ayında başladı. Kulüpte herkesin sorumlulukları var, para konuları da bendeydi. Hiç kimse bugüne kadar bu konuda bana bir saygısızlık yapmadı. Fakat Samet ağabeyde biz bunu yakalayamadık. O istiyor ki, ben alayım, ben satayım, parasını da ben belirleyeyim herkes tamam desin. Nisan ayından sonra hikaye şu; Samet ağabey başkana, “Ben genç oyunculara zam yapmak istiyorum, bir oyuncunun da kontratına artış yapmak istiyorum” diyor. Başkan da bunu Kaan’la konuş deyince Samet ağabey de bana mesaj attı. 2 yıl kontratı olan oyuncuya acayip bir artış istedi. Ben de kendisine ‘Yarın transfer toplantısı var, genç oyuncular sorun değil ama bu arkadaşımızın iki tam sezonu var, sakatlıktan yeni çıkmış niye bu oyuncunun maaşını 3.5-4 katına çıkartıyoruz’ dedim. Samet ağabey ise toplantıyı beklemeden ertesi sabah basını çağırıp, oyuncuya zam için imza attırdı.”
Sahte imza iddiası
“Sahte imza atamam çünkü benim imza yetkim yok. Başkan ve ikinci başkan bir oyuncuya teklif göndermiş. Arkadaş da teklifi yaparken, Samet Aybaba’nın elektronik imzasını kullanmış. Sonra Samet Aybaba bu duruma tepki gösterdi. Başkan da Hüseyin Yücel’e, “Samet Aybaba, ‘İmzam kullanıldı zaten oyuncuyu da istemiyordum’ dedi bu olay nedir?” diye sordu. Başkan konuyu dinledikten ‘Böylesi daha dürüstçe olur’ diyerek teklifi geri çektirdi. Ben ise bu olayların içinde hiç yoktum.”
Samet Aybaba’nın da imza yetkisi yok
“Samet Aybaba’nın imza yetkisi yok. Samet Aybaba’nın imza yetkisi yokken dünya kadar insana genel menajerlik yetkisi vermiş. Başkan söyledi bana, hepsini iptal ettirmiş. Yani kulüpte imza yetkin yok senin, olmayan imza yetkinle imza atıyosun. Futbolculara direkt ulaşma yetkimiz varken, araya başka bir aracı sokuyorsun ve yetki veriyorsun. Senin imza yetkin yok, bu bir suç. 2-3 kişiye veriyor bu yetkileri. Bunların hepsinin listesi var. Bunlar sonradan ortaya çıkan şeyler. Çoğunun yetki süresi de bittiği için başımıza bişey gelmiyor. Sen nasıl olmayan yetkinle, yetki belgesi veriyorsun menajerlere.”
Musrati’yi Santos istedi
“Al-Musrati’ye ekstra bir imza parası ödemedik. Fernando Santos, Musrati ve Muçi’yi istedi. Musrati eski kulübündeyken hocaya mutlu olmadığına dair mesaj atmış. İkisi de Portekizli olduğu için hoca da seviyor herhalde, istedi.”
“Gedson ve Bakhtiyor için Zenit’le transfer anlaşmasına vardık. 32.5 milyon Euro istemiştik. 27.5 milyona anlaşmıştık. Sonra basında bir haber çıkıyor. Biz sahtekarız herhalde. Gedson’un biliyorsunuz yüzde 50 bonservisi Benfica’da. Biz Gedson’u ucuz gösterip daha fazla para kazanacakmışız. Kulüp bunu gördü, “Kusura bakmayın” dedi. Haberleri ciddiye almışlar. Biz sezona 2 transferi yapmış şekilde girecektik. Maaliyetimizi ona göre ayarlamış olacaktık. Bilin diye söylüyorum.”
Muleka transferini Samet Aybaba yatırdı
“Hoca, Muleka’yı kadroda düşünmüyordu biz de kendisiyle konuştuk. Arabistan’dan bir kulüple, 750 bin euro kiralama, 3.25 milyon euro ligde kalırlarsa satın alınacak opsiyonuyla anlaştık. Muleka, Arabistan’a gitmek için hocaya yalvarmış. Belki bizden aldığı maaşın 2.5 katını orada alacaktı. Böyle olunca hocanın da kararıyla oyuncu ayrılacaktı. Sonrasında Muleka bir anda gitmekten vazgeçti. Beşiktaş’tan üst düzey bir yöneticinin Muleka’yla konuştuğu iddia ediliyor. Fikrim var ama kim bu bilmiyorum. Oyuncu da buna inanmış kalmış. Transferi yatıran bu oldu. Muleka, menajeri vasıtasıyla bunları söyleyenin Samet Aybaba olduğunu ifade etti.”
Joao Mario transferi
“Bir şekilde Joao Mario gündeme geliyor. Özellikle Hüseyin başkan, “Hoca bize ısrarla sol ayaklı sol kanat soruyor. Nereden çıktı Joao Mario?” diyordu. Baktığımız oyuncular olmadı deniyor. Hoca da kendisine bu oyuncu gelince tamam diyor. İstediği farklı ama Şampiyonlar Ligi seviyesi oyuncu, Rafa’yla iyi arkadaş vs. sebeplerden dolayı kabul ediyor. Hikaye Thierry Henry örneğiyle anlatılıyor. O fikri söyleyen Giovanni van Bronckhorst, sonra transferi Kaan Şakul yaptı oluyor. Ayıptır ya!”
Can Keleş’i Giovanni istedi
“Karagümrük Başkanı ile ben görüştüm. Çünkü hoca, Can Keleş’i istemişti. Biz başka bir oyuncu alacaktık. Başkan ve Hüseyin Yücel ile oyuncu için görüştük. Fakat anlaşılamadı o oyuncu ise şu an rakiplerden birinde oynuyor. Hocaya da bildirildi bu. Ondan sonra hoca da o mevkiye yerli bir oyuncu istediği için analitik nedenlerden dolayı da Can Keleş’i seçmiş. Daha sonra para işine ben baktığım için bana geliyor bu isim. Süleyman başkanla görüşmemi istediler. Ben de aradım, 4 milyon eurodan 2.7’ye kadar indirdik bonservisi. Başkana durumu aktardım o da onay verdi.”
Cher Ndour transferi
“Giovanni van Bronckhorst, Cher Ndour’un Musrati’yi çok iyi tamamlayacağını söyledi. Hüseyin başkan, çok fazla araştıran bir insan. Dışarıda danışmanları var. Onlara Emirhan Topçu için ve Cher Ndour için rapor hazırlatmış. İki raporda son derece olumluydu. Samet Aybaba’nın olumsuz dediği rapor nerede bilmiyorum.”
Demir Ege gitmek istedi
“Demir Ege Tıknaz şans bulamayacağını ifade ederek, bana gelip gitmek istediğini söyledi. Ben 1.2 euroya gönderemeyeceğimi söyledim. Oyuncuya gelen 1.2 milyon euro bedelindeki teklif 5 milyon euro ve kardan 20 opsiyon civarına kadar çıktı.”
Göztepe maçından sonra soyunma odasına indi mi?
Hoca, başkan ile görüşmek istiyor. Hüseyin Yücel de stadyumda yok. Başkan da statta olmadığı için hoca ile ben görüştüm. Sonra hoca sorunlarını anlatmaya başladı ve dışarıdan birisi kapıyı açmaya çalışıyor. Dışarı bakıp Feyyaz Ağabey’i görünce “Kimse yok görüşme işi bana kaldı ve 5 dakika süre ver ben sana anlatacağım.” dedim. O da “Tamam Kaan.” dedi.
“Ben ağzımın payını aldım. Benim yaptığım tek bir tane yanlış iş yoktur. Samet Aybaba’nın basın toplantısın ardından hemen kulübe gittim. Denetim kuruluna, göreve başladığım günden bu güne kadar yakınlarım dahil her şeyin araştırılmasını istemek için kulübe gittim. Beşiktaş’ta görev almayı bir daha asla düşünmüyorum.
“Esas bütün hikayenin koptuğu olay prim listesi. Liste çok kalabalık 70 civarında kişi var. Samet Aybaba’ya hocanın iki katı prim yazılmış. Hoca bunu görünce bozuk attı. Hasan Arat ve Hüseyin Yücel ile konuştuk. Ben “İki kat prim mümkün değil.” dedim. Ağustos gibi yaşanıyor bu olay. Orada tekere çomak soktuk.”
“Beşiktaş camiasına mesaj: İnşallah çok adaylı bir seçim olur. Birbirinden nefret eden başkanlar göreve gelmesin. Lütfen oyuncuları günah keçisi ilan etmeyin. Sadece sol kanat gelmedi diye mi böyle oldu Ümraniye’de huzur sağlanamadı. Çok daha önceden sağlaması gerekirdi. Bunun sorumlusu da biziz. Takıma sahip çıkın. İnşallah derbiyi kazanırız.”