Beşiktaş’ın ekonomisini en iyi irdeleyen isimlerden biri olan Bilal Özokur’un Medya Kartalı’nda yer alan analizlerinin birinci bölümü;

Beşiktaş’ta 26 Mart 2012 tarihinde yapılan seçimler öncesi başkanlığa adaylığını açıklayan sayın Fikret Ormanı 16 mart 2012 tarihinde ve devamında yapmış olduğu seçim öncesi konuşmalarında, şayet seçilirlerse yapmayı düşündükleri icraatları basın ve medya yolu ile takip ettiğimde öne çıkan ana konular şu şekildeydi;

1. Mali konularda gelir gider dengesini sağlayarak borçları en kısa sürede aşağılara doğru çekmek.
2. Bu uğurda sorulacak Beşiktaş’a dair ne hesap varsa bunun hesabını adli mercilerde sormak.(10.06.2012 olağanüstü bütçe kongresinde başkanımız tüm Beşiktaşlıların gönlü rahat olsun. Beşiktaş’ın bir kuruşunun hesabını sorarız.) diye özellikle vurgulamıştı.
3. Amatör şubelerle ilgili olarak akla gelebilecek her alanda küçülürken büyümek.
4. Tesisleri geliştirme, yeni tesisler kazanma ve stadın en kısa sürede bitirilmesi.
5. Alt yapıdan A takıma sporcular kazandırılması.
6. Tüm faaliyetlerin icrasında şeffaflık… vs

Bizler de mevcut durum içerisinde büyük ümitlerle kendilerine gereken desteği vererek, gelişmeleri özlemle beklerken hepimizin hayali doğrularla yükselen bir Beşiktaşlı olmanın haklı gururunu yaşamanın beklentisi içerisine girdik. Geçilen süreçte, borçların inmesi ana hedef iken harcamalar kontrol edilememiştir. Radikal kararları radikal kararsızlıklarla vermişler, tasarruf amacı ile işten çıkarılma sürecinde işe alma süreci misli ile yaşanmaya başlanmış, ancak sürekli olarak eleman yetersizliklerinden dolayı işlerin aksadığından dert yanılmış ve işe alımlarla ters orantılı olarak personele ödemeler sürekli olarak aksatılmaya maalesef devam edilmektedir.

Bu bağlamda, 31.03.2012 tarihi baz alınarak, dönemin denetleme kurulu üyeleri tarafından, 25.03.2012 tarihinde yapılmış olunan tespitte net borcumuzun 431.154.334 TL olarak yönetime bildirilmiş olmasına rağmen, 10 Haziran 2012 tarihindeki olağanüstü bütçe kongresinde muhasip üye tarafından 580.994.468 TL olarak açıklanmış, akabinde 30 Haziran 2012 tarihinde yani 20 gün sonra basın yolu ile net borç 520 milyon TL, daha sonra 27 Aralık 2012 tarihindeki divan toplantısında 502 milyon TL’ye indiği, 26 Şubat 2013 tarihindeki mali kongrede de 551 MilyonTL ‘ye indiği(çıktı mı? indi mi?) açıklanmasına rağmen 11 Mayısta TRT Basın Tribünü programında Başkan tarafından 420 milyon, 26 Nisan 2013 tarihinde %100 futbol programında sayın Fikret Orman ile sayın Rıdvan Dilmen arasında yaşanan talihsiz polemikte, arada belirtmiş olduğum rakamlardan hangisine göre baz alındığı bilinmeyen bir şekilde borcun 150 milyon lira indirildiği söylenmiştir. (yani, 431 milyon) Tahminen 581 Milyon TL. rakamına göre konuşulmuştu.

Çünkü Başkan bu rakamı yanlış hatırlayarak 10 Kasım 2013 tarihindeki stat hafriyatının yapıldığı bölgeden vermiş olduğu röportajda borcun, 585 Milyon TL’den 27 Ekim 2013 tarihindeki divan toplantısında Denetleme Kurulunca tespit edilen 30 Haziran 2013 tarihi itibarıyla net borcun 476 milyona indiğini açıklama lüzumunu hissetmiştir.
Borcumuz eğer 150 milyon inerek 431 milyon işaret edildi ise 7 ay sonra 476 milyona nasıl indiği söylenebilir. Arada bir de 26 Temmuz 2013 te borcun 480 milyon olduğu açıklanıveriyor. Anlaşılan başkan basına yapmış olduğu konuşmaların genelinde borçları dalgalandırarak beyan ettiğigibi, bundan sonra da bu tür açıklamalara devam edecek gözükmektedir. Başkandan borçlar konusunda sadece denetleme kurulumuz ya da yönetim kurulumuzun bu amaçla görevlendirdiği denetim şirketlerinin açıklama yapmasını önemle beklemekteyim. Çünkü, yapılan açıklamaların hepsini birleştirdiğimizde oluşan borç çalkantıları aşağıdaki tabloda açıkça görülmektedir.

Burada asla unutulmaması gereken ama unutulan en önemli hususlar; Beşiktaş kulübündeki mali dalgalanmaların Beşiktaş’ta sermaye arttırımına, sponsorluk antlaşmalarına, %5 hisse satışı ile kulübün mal varlığının tehdit edilir pozisyona getirilmesine rağmen ( çünkü, kulübün kalan %57.5 lik hissesi bankalara verilen dernek ve A.Ş ye ait temlik ve teminatlarla tehdit altındadır.) her denetleme kurulu raporunda da kulüp zararının sürekli olarak artmakta olduğunu, bu durumda olan hiçbir işletmenin borcu düşürmek şöyle dursun asla kar edemeyeceğini, bankaların artık Beşiktaş A.Ş ‘ye dair teminatları değilde derneğe ait teminatları aldığını ve derneğin borcunun 251 milyonlara kadar çıktığını ve gelecekte bu çelişkili ifadelerin kişileri çok zor durumda bırakabileceği gerçeğidir.