Fuat Yaman: Önder Özen Akmerkez’den gelen çocukların FULYA’da top oynadığını sanıyor!
Beşiktaş Futbol Genel Direktörü Önder Özen’in Kadir Has Üniversitesi’nde katıldığı panelde yaptığı açıklamalara NationalTurk yorumcusu ve Beşiktaş Postası yazarı Fuat Yaman’dan çarpıcı cevaplar ve teşhisler geldi.
İşte NationalTurk Spor Servisi ile Fuat Yaman’ın özel röportajı:
SORU: Sevgili Fuat Hocam, geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Futbol Genel Direktörü Önder Özen bir panele katıldı ve katıldığı panelde ‘’Fulya’nın etrafında Nişantaşı, Bebek, Ortaköy gibi semtler var ve açık konuşalım, bu semtlerden topçu çıkmaz. Biz, ucuz ekmeğin hangi bakkalda satıldığını bilen ailelerin yaşadığı semtlerin peşindeyiz’’ sözleri Beşiktaş camiasında tepkilere neden oldu. Siz Önder Özen’in bu yorumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk futboluna hizmet vermiş birçok futbolcu Beşiktaş Fulya Şan Ökten Tesislerinde antremana çıktılar hatta farklı kulüplerde futbol oynayıp Beşiktaş’a transfer olduktan sonra Fulya’da antremana çıkmış birçok farklı oyuncularda mevcuttur. Sayın Önder Özen’in temel olarak söylemek istedikleri Türkiye gerçekleri düşünüldüğünde doğrudur ancak verdiği örnek ile belirtmek istediği doğru mesajı kendisi çürütmektedir.
Türkiye’deki eğitim sistemindeki yanlışlıklardan kaynaklanan sorunlar yüzünden başarılı öğrencilerin futbol oynama şansları oldukça düşüktür. Okula tam gün giden veya Anadolu, Fen liselerinde okuyan öğrencilerin sağlıklı bir şekilde antremanlara katılma şansı ders yoğunlukları ve sportif faaliyetlerin derslere göre planlamasının kötü olmasından ötürü pek mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla futbolculuk, şartlar ve koşullar maalesef kenar mahalle diyebileceğimiz bölgelerde yetişen çocukların ilgi alanına ve yarışma alanına dönüşüyor. Bu bağlamda bakıldığında Önder Özen’in söylediği sözler doğrudur ancak Önder Bey’in atladığı bir takım şeyler mevcuttur. Fulya’nın önemini 2 şekilde belirtebiliriz.
1. Fulya İstanbul’un her yerinden ulaşım kolaylığı olan ve birçok bölgeden tek vasıta ile ulaşım sağlanması mümkün olan pratik bir semttir. Örneklendirme yapacak olursak Beşiktaş A Takımında oynamış ve Fulya’daki Özkaynak düzeninde yetişmiş olan Sergen Yalçın Sarıyer, Nihat Kahveci Esenler, Yasin Sülün Anadolu Kavağı, Aydın Tuna Bahçelievler, Savaş Kaya Beylerbeyi, Barbaros Yavaşoğlu Gaziosmanpaşa hatta Önder Bey’in bahsettiği semtlere yakın oturan Ali Cansun Osmanbey, Tunç Kip Dikilitaş ve Salih Akkaya Ortaköy’de yaşayıp bu bölgelerde Fulya Şan Ökten Tesislerinde antremana çıkmış oyunculardır.
Bahsettiğimiz bu oyuncular Christoph Daum, Rasim Kara, John Benjamin Toshack, Nevio Scala ve Mircea Lucescu gibi değişik mentaliteleri ve futbol felsefelerini temsil eden hocaların takımlarında yer almıştır.
Önder bey Fulya’da AkMerkez’den gelen çocukların top oynadığını sanıyor ve yanılıyor
2. Fulya Beşiktaş Çarşının, Beşiktaş semtinin ve Beşiktaş isminin temsil edildiği çok önemli bir yerdir. Önder Özen Fulya’da çok fazla mesai yapmadığı için pek bilemez o bölgeyi fakat Fulya Beşiktaş semtinin, havasının solunduğu bir yerdir. Beşiktaş antremanlarına gelen ufacık çocuklar Beşiktaş İskelesinden, Beşiktaş balık pazarından ve Beşiktaş Çarşıdan geçerek Fulya’ya ulaşıyorlar. Çocuklar antreman sahasına gelene kadar Beşiktaş bayraklarını, posterlerini ve Beşiktaş taraftarlarını görüyorlar. Bunlar çok farklı duygulardır. Önder bey Fulya’da AkMerkez’den gelen çocukların top oynadığını sanıyor ve yanılıyor. Önder Özen’in bunları öğrenebilmesi için 5-10 sene daha Beşiktaş’ta çalışması gerekmektedir.
SORU: Sevgili Fuat Hocam, Beşiktaş lige iyi başladı ve daha sonra beklenmedik şekilde Galatasaray maçı ile başlayan bir düşüş gerçekleşti. 11. Haftayı geride bıraktığımızda Beşiktaş ligde Fenerbahçe ve Kasımpaşa’nın ardından 3. Sırada ve Şampiyonlar Liginde mücadele eden Galatasaray’ın ise sadece 1 puan üstündedir. Bu düşüşü ve puan kayıplarını neye bağlıyorsunuz?
Beşiktaş’ın bu düşüşünü teknik, taktik, fiziksel ve psikolojik etkenlere bağladığımızda bunlara çözüm üretecek kişi Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic’tir.
Beşiktaş taraftarını endişelendiren tek şey Beşiktaş’ın yeni bir şeyler üretmemesidir
Beşiktaş’taki bu düşüşte beni düşündüren taraf Galatasaray maçından itibaren Bilic’in hiçbir şey üretememesidir. Beşiktaş sürekli puan kaybederken Slaven Bilic yeni bir plan, yeni bir organizasyon, yeni bir kadro yapısı veya yeni bir futbolcu arayışında bulunmadı. Hiçbir şey denemedi ve hiçbir şey uygulamadı. Beşiktaş taraftarını endişelendiren tek şey Beşiktaş’ın yeni bir şeyler üretmemesidir. Beşiktaş sürekli hiçbir şey denemeden puan kaybetmektedir. Mesela hazırlık maçı da olsa bu akşam oynanan Shaktar Donetsk karşılaşmasında Holosko’yu sağ bek olarak denemesi gereksizdi. Böyle şeyleri puan kaybetmeye tahammülün olmadığı ve içeride oynadığın Rizespor maçında risk alarak yapmalısın. Mesela Karabükspor maçında Almeida’yı oyundan alıp Eneramo’yu sokmak yerinde risk alıp ikisini aynı anda sahada tutabilirsin. Eğer bu tarz denemeleri puan kaybetme riskinin göze alamayacağın iç saha maçlarında değil de Shaktar Donetsk gibi güçlü takımlarla oynadığın maçlarda yaparsan sonuçlar iç açıcı olmaz.
SORU: Sevgili Fuat Hocam, Beşiktaş’ın transferleri çok tartışılıyor. Kartal Yuvasındaki yolsuzluklara eşit rakamlar için gönderilen Quaresma transferi bile hala taraftarlar arasında tartışılmaktadır. Şimdi ise Seçim öncesi anlaşmak üzereyiz problem yok denilen Fernandes’in transferi çıkmaza girmiş durumda siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
İyi futbolcuya verilen para fazla para değildir. Kötü futbolcuya verilen az para bile fazla paradır ama. Mesela Quaresma 500bin Euro için gönderildi. Quaresma Beşiktaş’ın Avrupa Liginde oynadığı maçlarda en iyi performansı sergileyen oyuncularından bir tanesiydi. Porto’ya, Braga’ya karşı çok iyi işler yaptı ve Quaresma’yı sizinde söylediğiniz gibi Kartal Yuvalarından hortumlanan paraya eşdeğer bir rakam için gönderdiler. Fernandes, Quaresma, Guti gibi oyuncular çok özel oyunculardır. Bu tarz oyuncuları yönetmek idare etmek Kulüp Başkanı, Yöneticiler ve Teknik Direktörlerin işidir fakat Beşiktaş Başkanının yönlendirilmeye ihtiyacı varken bu tarz oyuncuları yönlendirmesini beklemek yanlıştır. Bu tarz oyuncuların yanlış yapmaları normaldir. Bunlar gencecik 25-30 yaş arasında çocuklar ve her türlü imkâna paraya sahip insanlardır. O yüzden Başkanlık ve Yöneticilik elinde ki değerleri kaybetmek yerine kazanmayı başarabilmektir.
Beşiktaş kulübü Quaresma’yı 500bin Euro gibi bir bedel için kaybederken Galatasaray kulübü Quaresma’nın yeteneklerinin çok altında olan Amrabat’a 8,5 milyon Euro veriyor.
İyi futbolcuları elden çıkarmak, kaybetmek Beşiktaş için büyük bir kayıptır. Beşiktaş kulübü Quaresma’yı 500bin Euro gibi bir bedel için kaybederken Galatasaray kulübü Quaresma’nın yeteneklerinin çok altında olan Amrabat’a 8,5 milyon Euro veriyor. Almeida Spor Toto Süper Lig’in Drogba’dan sonra en iyi santraforu. Şuanda iki tane gol kaçırıyor diye yerden yere vuruluyor. Bu tip oyuncuları kaybetmek yerine kazanmak en önemli başarıdır.
SORU: Sevgili Fuat hocam son olarak Gökhan Sarı Beşiktaş’tan 450bin TL Tazminat aldığı halde Kulüpte Beşiktaş CEO’su olarak görevlendirilirken Beşiktaş’a Dava açtı diye ve yine küçük bir rakam fark için gönderilen Hilbert ve yerine alınan Serdar Kurtuluş için neler söylemek istersiniz?
Türkiye’de Gökhan Gönül’den sonra en iyi sağ bek olan Hilbert 200-300 bin Euro için gönderildi ve yerine Serdar Kurtuluş alındı. Serdar Kurtuluş 22-23 yaşında A Milli Takım oyuncu olarak 100 bin Euro’ya Beşiktaş’tan gönderildi. Tekrar geri gelişi ise 5 milyon Euro’yu buldu. Şimdi Serdar Kurtuluş kulübede otururken yerine orta saha oyuncusu Atiba oynuyor. Yani olan Beşiktaş’ın paralarına oluyor. 200 bin Euro için 5 milyon Euro zarar ediyorsunuz ve yerine gelen oyuncu hiçbir şey veremiyor. Hilbert’ten çok daha kötü bir performans sergileyerek size maliyet olarak kalıyor.
Kaynak : NationalTurk
[adrotate banner=”312″]