Fotospor yazarı Altuğ Aktaş’ın kaleminden; Bir Batuhan klasiği mi?
Fotospor Gazetesi yazarlarından Altuğ Aktaş bugünkü yazısında Beşiktaş’ın haşarı çocuğu Batuhan Karadeniz’i “Bir Batuhan klasiği mi?” adlı başlığıyla kaleme aldı / Beşiktaş Haberleri
İşte Altuğ Aktaş’ın yazısı;
Bir Batuhan klasiği mi?
Beşiktaş, Batuhan Karadeniz’i alınca kalabalık bir çoğunluk transferi desteklerken aynı zamanda belli bir kesim de karşı çıkıyordu.
Yeteneği ortada fakat bunu değerlendiremiyordu. Ya da yeteneklerini biz çok büyütüyorduk.
Batuhan, 2007 yılında Karadeniz oyunlarında yıldızını parlattıktan sonra İngiltere’den transfer teklifleri almasına rağmen satılmamıştı. 2007-2008 sezonunda Gaziantepspor’a karşı attığı gol ile Türkiye Liglerinin en genç yaşta gol atan oyuncusu olmuştu.
Aynı sezon Fenerbahçe deplasmanında, daha kolay pozisyondaki arkadaşı Higuain’e pas vermeyerek kendisi golü kaçırmış ve sonrasında “Kral olacaksın, kral yapmayacaksın” “Ben rekorların çocuğuyum” gibi açıklamalarıyla yavaş yavaş kendisini göstermeye başlamıştı.
2008 yazında Antalya’da düzenlenen Avrupa 17 Yaş Altı Futbol Turnuvasında, maçlar dışında Avrupalı scoutlar ve menajerler ile sürekli görüşmekteydi. Gece geç saatlere kadar kaldığı otelin lobisinde, barında dolaşmaktaydı. Turnuvanın başında tam bir lider görünümündeyken son maçlara doğru tamamen sahanın “şımarık” çocuğuna dönüşmüştü.
Hatta yarı final maçında penaltıyı atacağı köşeyi gösterip, penaltıyı kaçırması tamamen fiyaskoydu. O maç öncesi sabaha kadar otel lobisindeyken, maçtan sonrada sabaha kadar otelin disco’sunda vakit geçirmişti.
Bu yaşananlar sonrası Fatih Terim’den sert dille uyarılmasına rağmen fazla bir şey değişmemiş veya ders almamıştı.
6 Aralık 2008 tarihinde Beşiktaş PAF takımının maçını izlerken, Batuhan’ın tesislerde dolaşıp çevresindekilere forma gönderme ve imza verme telaşında olması, bunun yanı sıra tesislerin içinde sigarasını yakmış, keyif yapıyor olması yürek acıtan cinstendi. Üstelik daha 17 yaşındaydı…
Daha sonrasında Eskişehirspor’a kiralandığında biraz daha toparlanmasını ve kendisine çeki düzen vermesi bekleniyordu. Fakat Eskişehir’de de fazla bir şey değişmedi. 2009 yılında takımının Fenerbahçe ile oynayacağı maç öncesi diskoda sabahlamış ve bunun için süresiz kadro dışı kalmıştı.
Ayrıca arabalar ile vukuatlarını yazmaya gerek yok.
Bir çok futbolcuyla yaşadığı diyaloglarında “terbiye” sınırını zorlayacak şekilde hareket ediyordu. Guti’yle olan konuşmasını hepimiz biliyoruz. “Ne haber lan!”
Evlendi… Biraz daha toparlanmıştır dedik…
Çıkan haberler ortada: Karabük maçının devre arasında arkadaşlarına dönüp “Fernandes’e iki pas verdim aptal’a döndü”. Ayrıca maç öncesi genç takım arkadaşı Olcay’a dönüp “Kazma sen ne anlarsın şuttan. At bana gol olsun” şeklinde sözler sarf etmiş.
Bu son haberin doğruluğu belki tartışılır fakat bugüne kadar yaşananların tartışılmayacağı ortadadır.
Bunun sorumlusu Batuhan mı? Yoksa ona sahip çıkmayıp, hamuru yoğurmayan, kendini yetkili sanan kişiler mi?
Batuhan, şuan izin günlerinde bile Ümraniye’de idman yapmakta, çalışmaktadır. Bu azmi ve isteğinden dolayı kendisini tebrik etmek gerekir.
Batuhan, şuan 21 yaşında. Daha hiç bir şey için geç değil.
Beşiktaş’ın “Feda” döneminde, Batuhan daha çok fırsat bulup, kendisini gösterebilir. Hak ettiği başarıya ulaşabilir. Fakat, herkesin üzerine düşeni yapması lazım.
Başta Batuhan, elinden gelenin en iyisini yapmalı, bol bol çalışmalıdır. Fakat diğer arkadaşlarına saygı göstermesi gerektiğini asla unutmamalıdır. Camianın büyükleri, simge olmuş isimleri de Batuhan’ı biraz yoğurmalıdırlar.
Sevgili Batuhan, senin yeteneklerin ortadadır. Bunun farkın avar.
Lütfen artık sadece yeteneğini konuştur. Yeteneğin, başarın haber olsun. Beşiktaş’ın, Türk Futbol’unun ve senin buna çok ihtiyacın var.
[adrotate banner=”83″]