Uğur Meleke’den Beşiktaş Çocuğu ve Beşiktaşlı Duruşu yorumu
Gazeteci Uğur Meleke, Milliyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşe yazısında Hakkı Yeten’den Süleyman Seba’ya, futbol takımından teknik direktöre kadar değinerek Beşiktaş’ın Çocuğu ve Beşiktaşlı Duruşu’nu kaleme almış.
İşte Uğur Meleke’nin Beşiktaşlı Duruşu başlıklı yazısı;
Beşiktaşlı duruşu
1989 baharıydı. Baba Hakkı durdu. Türk futbolunun babası, efsane futbolcu, antrenör ve başkan Hakkı Yeten’in yorgun kalbi 79 yıllık vazifesini tamamladı ve durdu.
Şeref Stadı’nda, çamurlu bir günde, ezeli rakipleri Fenerbahçe’ye karşı 2-0 öndeyken sarı-lacivertlilerin oynadığı kötü futboldan memnun olmayıp meslektaşlarına daha fazla mücadele etmelerini söyleyen Hakkı durdu.
Bir müsabakada kırmızı kart gören bir oyuncunun onun onayı olmadan dışarı çıkmadığı Baba, Türk futbolunun babası
Hakkı durdu.
Beşiktaşlıydı. Ama Beşiktaşlı duruşundan hiç bahsetmedi. Öylece durdu. Onun durması zaten “duruş” tarifi için yeterliydi. Fazlasına lüzum yoktu.
* * *
2000 baharıydı. Süleyman Seba durdu. İnönü Stadı tarihinin ilk golünü atan futbolcu Süleyman, 16 yıllık Beşiktaş başkanlığı kariyerini kendi isteğiyle Efsane Başkan Seba olarak durdurdu.
Mart 2000’de arkasında 5 Süper Lig, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası bırakarak durdu. Olağan kongrede Bilgili’nin rakibi olmadı, 16 yıllık başkanlık kariyerini seçim kaybetmeden onursal başkanlık sıfatıyla tamamladı.
Beşiktaşlıydı. Ama Beşiktaşlı duruşundan hiç bahsetmedi. Öylece durdu. Akaretler’le Maçka arasında uzanan Spor Caddesi’ne adı verilerek durdu. Onun durması zaten “duruş” tarifi için yeterliydi. Fazlasına lüzum yoktu.
* * *
2011 baharıydı. Beşiktaş, Türkiye Kupası finalinde İstanbul Belediyespor’la karşı karşıya gelecekti. Müsabakanın öncesindeki hafta içinde Y.T. ile T.H. isimli iki kişi arasında aşağıdaki konuşmalar geçti:
Y.T: Ya bugün haberler çıkmış gördün mü hocam, İ.Akın’ı T. H. istiyor diye… Futbolcunun gardı düşüyor maç öncesi (gülüyor).
T.H: Maç öncesi biraz psikolojilerini bozalım.
Y.T: (Gülüyorlar) Kandırmayın oyuncumu.
T.H: … İ..e oynarsan gelemezsin diye…
Y.T: …
T.H: Oynayıp oynamamak…
Y.T: …Öyle öyle diyordu zaten makara yapıyordu…
T.H.: Yani…
* * *
T.H. bununla da yetinmedi. Şike iddianamesinin 42’nci klasörüne göre arkadaşı, oyuncu menajeri Y.T. ile Beşiktaş futbolcuları Ersan, Guti ve İsmail hakkında iddialarda bulunmaktan geri durmadı:
Y.T: … Ya Ersan da bitmiş hocam, birbirlerinin ellerini öpüyorlarmış orada. Masadaki başka bir çocuk var ya o söylüyor bana.
T.H: Daha önce de öpüşmüşler, evet.
Y.T: Evet, evet, aynen öyle…
…
Y.T: Üç iyi oldu hocam Allah’ın izniyle…
T.H: İlk yarı hiçbir şey oynamadı Guti i…si…
Y.T: Hocam ya var ya bak süper değişiklik yaptın.
…
Y.T: Ya hadi Serdal… Neyse de hocam o Hasan Ali topçu mopçu değil, he sen biliyorsun gerçi…
T.H: İsmail gibi aynı bizim ya.
Y.T: Ya İsmail’den de kötü hocam, o kötü İsmail’den. Son bir maçını izlesen 2B’de öyle topçu yok söyleyeyim yani haberin olsun.
* * *
2012 baharıydı. Yukarıda yazılan konuşmalarla hiçbir alakası olmayan, çünkü olmaması gereken, oyuncularına homoseksüel imasında asla bulunmamış, sol bekini aşağılamamış, rakip futbolcunun menajeriyle performans pazarlığı yapmamış Beşiktaş teknik direktörü durmadı. İstifa etti.
İstifa ederken de bol bol “Beşiktaşlı duruşu” ndan bahsetti.
Yukarıda yazılı konuşmaları belli ki hiç duymamış, gazete okumamış, o yüzden de Beşiktaş futbolcularının cinsel tercihleri konusunda başkalarıyla sohbet eden bir teknik direktöre görev verebilmiş Beşiktaş yönetimini suçladı konuşmasında…
Beşiktaş yönetimi de durmadı, onu çiçeklerle uğurladı giderken…
Bol bol da “Beşiktaş’ın çocuğu”, “Beşiktaşlı duruşu” filan dediler karşılıklı…
Oysa hiç durmamışlardı… Belli ki “duruş” sözcüğünün “duruştan bahsetmek” ten değil, “durmak” tan türediğini bilmiyorlardı.
Ve o sözcükler, ne yazık ki onların ağızlarında hiç ama hiç şık durmuyordu.
[adrotate banner=”246″]