Kupanın Öğrettikleri
Kupa bir kez daha evine geldi. Farklı olarak, bu sefer o kadar çok şey gösterdi ki, kimi gerçekten çok şaşırttı.
Öncelikle, neleri hatırladık;
Rüştü’nün kimi zamanlar ne kadar büyük ihtiyaç olduğunu,
Sivok’un gereksiz faul ve kartları olmadığında ne kadar faydalı bir adam olabildiğini,
Buna ilaveten neleri öğrendik;
Guti’nin artık bittiğini,
Fernandes’in, tadında bıraksa ne kadar iş göreceğini,
Quaresma’nın yakın mesafeden vurabilme özürlü olduğunu,
Kupa sonrası gördüğümüz halleriyle, Almeida’nın aslında ne kadar eğlenceli bir adam olduğunu,
Her Fenerbahçe maçı öncesi bir şekilde ya sakat ya cezalı olduğu için göremediğimiz, Galatasaray maçlarında ise sadece yediği için üçüncü sınıf bir kaleci sandığımız Hasagiç’in aslında ne kadar efsane bir kaleci olduğunu,
Ligde bütün maçları Beşiktaş’la oynasalar, İbrahim Akın’ın sadece gol ve asist krallığıyla da yetinmeyip, milli takımın da değişmez oyuncusu olabileceğini,
Abdullah Avcı’nın gol sevinçlerinin Schillaci’yi Nartallo’yu aratmadığını,
Devlet adamlarını ıslıklamanın yerinin spor sahaları olmaması gerektiğini kolay öğrenemeyeceğimizi,
Hilbert’e penaltı attırmamak gerektiğini,
Yunus Yıldırım’ın bir sezonda iki kez penaltı verebildiğini.
Bu dersleri önümüzdeki sezon elbet kullanacağız. Şimdilik sevinme, bir miktar kutlama zamanı. Beklentinin de hayal kırıklığının da çok büyük olduğu bir sezon geride kalmak üzere. Şimdilik tesellisiyle biraz övünme zamanı. Son 6 yılda 4 kupa. Nelerden vazgeçecek insanlar var. Alex’ten , Gökhan Gönül’den vazgeçmek dahil…
Emeği geçen herkese teşekkürler.
Teoman Akben
[adrotate group=”2″]
[adrotate banner=”107″]