Beşiktaş’ın eski yöneticilerinden Affan Keçeci, Bernd Schuster’in Aragones ve Del Bosque olaylarından ilham alarak kendini kovdurmaya çalışır gibi göründüğünü söyledi.

Radyospor’da yayınlanan “Alper Üstündağ ile Kazan Kaynıyor” programına katılan Affan Keçeci’nin açıklamaları;

Çizilen bu kötü tablo mutsuz ediyor bizleri. Radikal kararlar almak şart. Bakıyoruz büyük yıldızlar alındı. Bu doğrultuda da beklentiler büyük. Ama işler iyi gitmedi Peki neden? Açalım konuyu.

20-25 sene öncesine gidelim. Ziya Doğan ve Fuat Yaman alt yapıdan alınarak A takıma çıkarıldı. Takımını sırtlayan bu iki ismin ardından tamamı ile öz kaynak düzenine dönüldü ve büyük başarılar geldi. Yıldız oyuncular tabii ki gelsin bu kulübün dünyaya açılması yönünde en büyük adımdır.Ama Ferrari’nin bizleri derbide ne hale düşürdüğünü hep birlikte gördük. Ona görev veren Schuster sadece kendini düşünüyor Beşiktaş’ın geleceği çok acıdır ki onun umrunda bile değil. Altyapıda ne cevherler var ama A takıma çıkarılmıyor. Beşiktaş savunmada sıkıntı çekiyor deniliyor peki neden A 2 takımının öne çıkan isimleri çağrılmıyor. Furkanlar, Cumaliler, Doğukanlar harcanmamalı. Gençlere verilecek fırsat için tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Ama Schuster umursamaz tavırları ile kafamı karıştırıyor. Sanki Aragones gibi kendisini kovdurup tazminatını almak için çabalıyormuş gibi bir hava içerisinde görüyorum kendisini. Kondurmak istemiyorum ama böylesine kaliteli bir kadroyu oynatamaması benim aklıma bu düşünceyi getiriyor kimse kusura bakmasın. Cuzi rakamlara oynayan gençlerimizi değerlendirip yeni Metin-Ali-Feyyaz-Rıza’lar ile büyük başarılara koşabiliriz. Ancak bunun için Schuster’in başkalarının da fikirlerine saygı duyması şart. Kimseyi aşağılamadan her şeyi kendisinin bilmediğinin farkına varmalı. Böylelikle atılacak sağlam temeller gelecek sezonlara da sağlam bakmamızı sağlayacaktır.

Schuster Beşiktaş taraftarına yanlış yaptı

Schuster’in taraftara karşı yapmış olduğu açıklamayı son derece talihsizlik olarak değerlendiriyorum.

Çünkü sadece Türkiye’de değil dünyada takdir toplayan bir taraftar grubuna sahibiz. Bu tarz açıklama ile Beşiktaş taraftarı’nın hiç hak etmediği bir açıklama yapmıştır. 1998-99 sezonunda ben yöneciyken takımın başında Toschak vardı. Yönetim ile problem yaşamaya başladı ama biz onun tahriklerine kapılmadık. Çünkü gönderirsek 300.000$ biz, eğer o giderse kulübe 600.000$ kendisi verecekti.Nitekim de Real Madrid isteyince bize belirlenen rakam ödendi ve gitti. Şimdi Schuster’in sözleşmesi nasıl bilmiyorum ama gönderildiği zaman kesin yüksek bir rakam alacağı olacaktır. Örneklere baktığı zamanda Aragones ve Del Bosque’nin bu ülkeden elinin boş gitmemeside onu kuşkusuz ayrı bir cezp ediyordur.Yönetim son derece dikkatli davranarak kendisine kesinlikle alt yapıyı anlatmalı. Belki orta yol bulunur gönderilmeden doğruya ulaşırız belli mi olur.

Hakem hataları eskilerden bugünlere kadar uzanıyor. Oyunun neticesine etki edecek hatalar eğer en azda kalmıyorsa ve bu hatalar belli bir takım üzerinde fazla yapılıyor ise olumsuz hava yaratılmadan bunun önlemini futbol federasyonu almalıdır. Yöneticiler takımlarına büyük paralarla oyuncular getiriyor, başarı bekliyorlar. Kazandıklarında yada beraberliklerde kasalarına para kaybettiklerinde kasalarından paralar çıkıyor. Yani yöneticilerin can yanması durumunda açıklama yapmalarını son derece doğal buluyorum. Maddi kayıplar hakem hataları ile oluşunca sıkıntı yaşanması son derece doğal. İnşallah bu hataları aza indirgeyebilirler bu anlamda Merkez Hakem Komitesini büyük bir görev düşüyor. Son derece dikkatli olmaları gerekiyor buna mecburlar.

İnönü Stadı mutlaka yeniden yapılacak

Galatasaray ve Fenerbahçe gibi Beşiktaş’ımızın da stadı yapılacaktır.Bundan kimsenin endişesi olmasın. Gerekli ilk izin çıktı bundan dolayı içimiz rahat. Evet belki haziran ayında kazma vurulamayabilir ama bir iki ay gecikmeli de olsa proje onayından sonra kazma vurulacağı bir gerçek. Yeni stad ile büyük başarılar gelecektir umarım sığmadığımız stadımız kısa sürede istenilen beklenen modern hale kavuşturulur.

Bernd Schuster kolaya kaçtı

Kaybetmek çok kolaydır ama kazanmak çok zordur. Geçtiğimiz günlerde aile içerisinde yaşanan ama dışarıya taşan kaptanların kavgası hadisesinde Schuster’in İbrahim Üzülmez’i çok kolay harcadığını düşünüyorum. Ne güzel ben raporumu yazdım gönderin gitsin. Olur mu Schuster? Sen ne iş yapıyorsun orada teknik direktörsen soyunma odasına da sahip çıkacaksın. Tamam yaşanan tatsızlığı tasvip etmemiz mümkün değil ama orada ki konu aile içerisinde kalabilmeliydi. Her ikiside evladımız ama Schuster futbolun içinden gelen biri olduğu için oyuncularının saha içerisinde 170 nabız ile oynadıklarını zaman zaman gerildiklerini çok iyi bilmeli. Olayı istese tatlıya bağlayabilirdi böyle olayları ilk defa görmüyoruz her kulüpte yaşanıyor ama bu şekilde son bulmuyor. Schuster’in yönetim’e sunduğu rapor görüşüldü ve şok karar ile yılların kaptanı İbrahim Üzülmez’in sözleşmesi feshedildi. Ancak gördük ki başkan Demirörende verilen karardan rahatsız olmuş olacak ki Üzülmez’in basın toplantısına katıldı. O zaman duygusallaşmayacaksın kararın arkasında duracaksın oldu bittiye getirildiği için çokda konuşmanın artık doğru olmadığını düşünüyorum hayat devam ediyor…