Yıldırım Demirören’den NTV’de önemli açıklamalar
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, NTV Spor’da yayınlanan Yüzde Yüz Futbol programında önemli açıklamalarda bulundu.
İnönü Stadı’nın yıkımı konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden kararın çıktığını doğrulayan Demirören, BJK TV, Robinho, Luis Fabiano, Allen Iverson, borçlanma gibi konularda çarpıcı açıklamalar yaptı.
Demirören şunları söyledi:
“Hedefleriniz büyükse statlarınızın da o oranda büyük olması gerekiyor. Rahmetli Hasan Doğan ile beraber bu projeye başladık. Sayın Kültür Bakanımızdan bize gelen teklif, stadın yerinin değiştirilip başka bir yerde yapılması yönündeydi. Eğer biz stadın yerini taşımak isteseydik ertesi gün başlayabilecek durumdaydık. Ancak Beşiktaş’ın kalbi olan stadımızın yerini değiştirmek istemedik. Stadımızın konumundan dolayı hem belediye olarak, hem bölgesel olarak, hem tarihi doku olarak belli prosedürler var. Bunların geçmesi de bizim düşüncemiz dahilinde olmuyor. Çünkü bürokratik belli prosedürleri geçmek zorunda kalıyoruz. Onun için bu kadar zaman aldı. Ben özellikle bugün Anakent Belediye Meclisi’nden stadımızın izni çıktığı için sporun içinde yaşayan, spor kulüplerine sonuna kadar destek olan sayın başbakanımıza teşekkür etmek istiyorum.
Beşiktaş için çok önemli bir projeydi. Yönetim olarak artık odaklandığımız tek noktaydı. Bugün de iznimiz çıktı. Bundan sonra belli prosedürler kaldı. Birkaç gün içinde Anıtlar Kurulu’na projemiz gidecek. İnşallah, Anıtlar Kurulu’ndan da olumlu yanıt çıkar. Bizim hedefimiz mayıs ayı sonunda kazmayı vurmak.”
42 BİN KİŞİ KAPASİTELİ BİR STAT
“Anıtlar Kurulu’na projemizi vermeden detaylarıyla ilgili bilgi vermek doğru değil. Kamuoyu tarafından iznin çıktığı duyuldu. Değişik yorumlar, değişik yönlendirmeler yapılabilir diye davetinizi kabul ederek programınıza geldim. Bu konu, Anıtlar Kurulu’na gidene kadar konuşulması doğru değil. Yazılanların yüzde doksan dokuzu da doğru olmayacaktır. Çünkü ancak proje Anıtlar Kurulu’na gittiği vakit gerçek proje gidecek, Anıtlar Kurulu’ndan çıkacak projede gerçek proje olacaktır. Belli yerlerinde düzeltmeler yapabilirler, onların yüksek görüşlerine kalmış bir şey. Onun haricinde çıkacak hiçbir şey doğruyu yansıtmayacaktır. Tek doğru bir şey var, 42 bin kişilik kapasitesi olacak.
STAT İÇİN İHALE YAPACAĞIZ
Herkes izni bekliyordu, izinden sonra da proje onaylanıp detayları çıkacak. Avrupa’nın önemli statlarını yapan firmalarla ön görüşmeler yapmıştık. Bizim hedefimiz yap, işlet, devret modeli. Resmi bir ihale yapacağız. Bu ihaleye girip kazanan firma yap, işlet, devret modeliyle yapacak ve işletecek. Maliyetler çıktıktan sonra geri döndüler hesaplanacak. İsim hakkı bizde olacak ve anlaştığımız rakamlar da çıktıktan sonra belli bir rakamı bize her sene garanti olarak ödeyecekler. Allianz Arena’yı yapan firmalarla görüştük, yurtdışından da bu işle ilgilenen firmalar var. Şimdi dosyamızı hazırlıyoruz, ona göre ihaleye çıkacağız.
SADECE FUTBOL İÇİN KULLANILACAK BİR STAT DÜŞÜNMÜYORUZ
Şu anda stadı bir yılda yaklaşık 30-40 gün kullanabiliyorsunuz ve çok da büyük bir maliyeti var. Zaten yapacak firma da senede 40 gün kullanacağı bir yer için ihaleye girmez. 200-220 gün arası bilfiil kullanılacak bir proje çıkartıyoruz ve firmalar da bunu istiyor.
MAÇLARIMIZI ANADOLU’DA OYNAYABİLİRİZ
Yaptığımız görüşmelerde 15-18 ay arası bir süre veriyorlar. Ama inşaatlarda süre her zaman uzar. Bunu 20-22 ay gibi düşünmek lazım. Mayıs ayında başlarsak en fazla 1.5 sezon kaçıyor gibi gözüküyor. Yönetim olarak bir projemiz var, stat olmadığı zaman maçlarımızı birinci ligde takımları olmayan Anadolu şehirlerinde oynamak. Bizlerin Anadolu şehirlerinde oynaması hem oradaki toplum için bir meşgale hem de Beşiktaş sevgisinin filizlenmesi için iyi bir fırsat. Hocamızla, yönetimle, federasyonla Kasımpaşa Stadı için de konuşacağız. Şu an çok güzel bir stat yapıyorlar. Şampiyonlar Ligi için farklı bir saha bulunabilir. Bunların hepsini zaman gösterecek. Stat projesi, Beşiktaş’ın tarihi projelerinden biri.
FULYA İLK SIRADA
Gerçekleştirdiğim projeler içinde ilk sıraya Fulya’yı koyarım. Avrupa’nın en büyük kulüplerinin maddi sıkıntılarını, nerelere geldiklerini görüyoruz. Beşiktaş Jimnastik Kulübü her şeyiyle o projeyi sahiplerine teslim etmiştir, kendi gelirleri de bellidir. Yapılış maliyetleri müteahhit tarafından 150-170 milyon dolar civarında olması lazım ama bugünkü değere baktığınız zaman 500 milyon dolarlık bir değer Fulya’da yatıyor. Zaten benim 30 yıllık yaptığım kira anlaşmam aşağı yukarı 450 milyon dolara geliyor. Buradaki gelir sabit artık. Fulya’nın geliri senelik ortalama 15 milyon dolar civarında. Akaretler’den 3.5 milyon dolar civarında gelirimiz var. Yani senede 18 milyon dolara yakın bir gelir Beşiktaş’a direkt geliyor. Avrupa’nın birçok kulübünde böyle bir gayrimenkul geliri yok. Gayrimenkul zenginliği olarak düşünürsek dünyada ilk 10’a girer Beşiktaş.
KKTC ZİYARETİ
Geçen gün Kıbrıs’taydık. Devlet erkanıyla görüştük. 80-100 dönümlük bir araziyi Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne tahsis ediyorlar. Sayın Maliye Bakanı’yla ön protokol imzaladık. Kıbrıs’a yatırım yapmayı düşünürken, Kıbrıs’ta futbolun da oynanmasını istiyoruz. Ambargonun kaldırılmasında sadece Beşiktaş değil diğer kulüplerimizin de devreye girmesi gerekiyor. En azından hazırlık maçlarını, kampları KKTC’de yapabiliriz. Oralara gidip oranın halkını da sevindirmek lazım. Senelerdir Türkiye’nin üç büyük takımı oraya gidemedi. Spor, dostluk, barış, kardeşlik diyorsak bu ambargonun kalkması lazım.
BİZ SOSYAL BİR KULÜBÜZ
Elazığ’da yaşanan depremden sonra bir okul yaptırdık BJK Kadın, Aile ve Çocuk İstişare Heyeti ile beraber. 19 Ekim Salı günü onun açılışı var. Tamamen, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün yöneticileri ve Beşiktaş’a gönül verenlerin cebinden karşılanarak yapıldı bu okul. Tabii ki futbol hepimizin gündemini tutan bir şey ancak biz sosyal kulübüz. Gücümüz yettiğince kulüp olarak böyle şeylere destek vermemiz gerektiğine inanıyorum. Artık günlük kavgalardan herkes sıkıldı.
BORÇLARIN DURUMU
Geçen gün Divan Kurulu Toplantısı’nda da açıklandı. Eski parayla 230 trilyon civarında borcu gözüküyor Beşiktaş’ın. Borçlanmadan büyümek imkansız. Hiç kimse kendi mevcut yerini, kendisini isteyerek borçlandırmaz. 5 lira borcu olan birisinin en az 55 lira borcu vardır. Niçin vardır, daha iyi bir araba alabilmek için, daha iyi bir evde yaşayabilmek için, daha iyi bir ortamda gezebilmek için, kendi seviyesindeki insanlarla rekabet edebilmek için. Önemli olan, bu borcu ödeyebilecek ve bu borç dengesiyle yaşayabilecek gücü oluşturmak. Bizim için en mühim şey, kısa vadeli ve pahalı kullandığımız kredileri uzun vadeye bölerek düşük faizle borçlanmaydı. En son üç bankayla yaptığımız konsorsiyumla da kısa vadeli bütün borçları 1 sene ödemesiz 6 seneye böldük ve faizlerimizi aşağıya çektik. Borçlanmadan büyümenin, hedefini kovalamanın imkanı yok. Kısa vadeli borçlarımızı uzun vadeye yaymak için bu krediyi aldık. Mühim olan arkadaki sağlam yapıdır. Gelirlerimizi arttırıyoruz.
STADIN İSİM KONUSU
Artık stadımızın ismi Fiyapı İnönü Stadı. Öncelikle Fiyapı’ya teşekkür etmek istiyorum. Kendileriyle önemli bir beraberlik yaptık. Zaten yaptığımız mukavele 1+1. Yani stadımız yıkıldığı zaman mukavelemiz de otomatikman bitiyor. Bu yeni yapılacak statta aynı isimle devam etmek diye bir şey yok. Onun sponsorluk şartları çok daha farklı olacak.
Bize, şu anki sponsorumuzdan daha fazla parayla firmalar geldi. Ama bu firmalar sadece kendi isimlerini istedi yani İnönü ismini ya da başka bir ismi istemediler. Biz bunların hepsini reddettik. Çünkü o ismin değişmesini istemiyorduk. Türkiye Futbol Ligi’nin ismi değişti, Türkiye Kupası’nın ismi değişti, Türkiye Basketbol Ligi’nin ismi değişti. Türkiye’den büyük isim var mı, yok. Demek ki isimler değişebiliyor. Kulüplerin yaşaması için, liglerin yaşaması için bunlar gerekiyor. Bizim her isme saygımız var, her büyüğümüze saygımız var ama bu kulüplerin nasıl yaşadığını da unutmamak lazım. Türkiye’nin isminin bile değiştiği bir yerde bunu gündeme getirip konuşmak sadece bizleri geri götürmek olur diye düşünüyorum.
ALLEN IVERSON KONUSU
Iverson ile şu anda görüşülüyor, karşılıklı görüşmelere, resmi yazışmalara başladık. Hem basketboldan sorumlu yöneticimiz Şeref Yalçın görüşüyor, hem avukatlarımız görüşüyor. Eğer şartlarda anlaşırsak olur. Ama Iverson kolay bir oyuncu değil. Onun kontrolünü de yapmak lazım, onun için belli şartları mukaveleye koymak lazım.
QUARESMA VE GUTİ AYNI ZAMANDA TÜRKİYE’NİN REKLAMINI YAPIYOR
Quaresma, Guti ve hocamız Schustert çok büyük isimler. Kleberson da büyük bir isimdi, Ricardinho da büyük bir isimdi, Carew de büyük bir isimdi. Tabii bunlar Guti ve Quaresma ile kıyaslanmaz ama Türkiye’ye baktığınız zaman iki tane Dünya Kupası’nı kazanmış oyunculardı. Quaresma, camianın istediği bir oyuncuydu. Guti gibi Real Madrid’de 14 sene oynamış, hayatında Şampiyonlar Ligi ve kendi liginden başka bir ligde oynamamış bir oyuncunun da gelmesi Beşiktaş’ı aldı çok farklı yerlere götürdü. Bunu yapmak kolaydı, bundan sonrası zor. Biz çizgimizi aşağı indiremeyiz artık, çizgimizi hep yukarı çıkarmalıyız. Bunu da ben yapmadım bütün yönetim kurulu yaptık. Emeği geçen Serdal Adalı’ya ve Cengiz Zülfikaroğlu’na çok teşekkür ederim. Guti’nin bir demeci vardı. Beşiktaş’ın Real Madrid’den hiçbir farkı yok diye. Bunlar çok önemli mesajlar. Verdiği mesaj Avrupa’da manşet olarak çıkıyor. Raul’un da gelmek istemesi doğrudur. Bunların hepsi artık Beşiktaş’a gidebiliriz diye düşünüyorlar, Türkiye neresi demiyorlar. Bu oyuncuların vereceği referanslar da çok önemli. Bunlar ülkemizin büyük reklamı aslında. Çünkü eskiden o seviyede bir yabancıyı getirmek için hem büyük paralar teklif ediyordunuz hem de gelmiyorlardı. Bu iki oyuncunun ve hocamızın oluşturduğu imaj Türkiye için çok önemlidir. Geçen gün bir arkadaşım söyledi, İspanya’da Guti forması giyen Beşiktaşlı çocuklar dolaşmaya başlamış. Bunlar çok güzel şeyler. Bu oyuncuların gelmesinde Schuster’in de etkisi vardır.
İŞLERİ PROFESYONELLER YÖNETİYOR
Schuster’le geldiği günden beri iki kere görüşmüşüzdür. Futbolun sorumluluğu futbol şubesindedir. Futbol Komitesi Başkanı ve diğer arkadaşlarımız ilgileniyorlar. Hocayla golf oynamak için ya da çok önemli bir şey olduğu zaman bir araya geliyoruz. Ben zaten seçim sürecinde de bunu söyledim. Artık bu arkadaşlarımız götürecek, işler kademe kademe profesyonellere verilecek. Çünkü Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun işi tamamen yukarıdan idare etmek.
TESİSLEŞMEYE ÖNEM VERECEĞİZ
Bundan sonra tesisleşmeye ağırlık vereceğiz. Tek hedefimiz, tek odaklandığımız nokta stat bugünden itibaren. Kıbrıs’tan aldığımız yer için yatırımı düşüneceğiz. Yatırım yaparken mali gücümüzü yükselttikten sonra arsa alıp inşaat yapıp kulüp adına satabilmek gibi düşüncelerimiz var. Branşlar kendi içinde yürüyecek ama bizler yönetim olarak kulübümüzün mali yapısını büyütmek, kulübümüzü büyütmek için uğraşacağız.
KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR
Ben o tribünlerde büyüdüm. Tabii ki çok üzüldüm, bunu hep söylüyorum ama kol kırılır yen içinde kalır. Biz her şeyi kendi içimizde çözmek zorundayız Beşiktaş camiası olarak. Her şey de kendi içinde çözülecektir ve çözülme yoluna da girdi zaten. Bu edilen hakaretler camianın kalitesini aşağıya çekiyor. Bunu hep beraber düzeltmek zorundayız. Yaşanan o olaylar beni yıldırmadı. Bunu düzeltip Beşiktaş’ımızı yukarı çekmek, çağ atlatmamız lazım. Bunu da hep beraber yapmamız gerekiyor. Futbolun seviyesini yukarı çekersek yine hep bizler kazanacağız. Taraftarıyla, basınıyla, sporcusuyla, yöneticisiyle hep beraber olmamız lazım. Bu, masanın dört ayağı, bir tanesi eksik kalırsa hepsi kırılıyor.
FEDERASYONLA İLİŞKİLER
Şu an herkese eşit mesafede gözüküyorlar. Zaten gözükmeseler kendileri kaybeder, yine futbol kaybeder. Bizim şahsi bir olayımız olmuştur Sayın Özgener ile ama bunların hepsi geçer. Bizler bu işin içinde belli bir yere gelmiş kişileriz. Zaten kavganın kimseye bir faydası yok, savaşın galibi yok.
MİLLİ TAKIM İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER
Milli takımın durumunu genel kurul üyeleri, kamuoyu yargılar. Ne federasyon başkanı, ne kulüp başkanları başarısız olunsun diye hoca veya oyuncu seçimi yapmazlar. Özellikle yabancı hocalarda ve oyuncularda uyum süreci önemlidir.
KULÜPLER BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER
Kulüpler Birliği’ne katılmıyorum. Geçen sezon şampiyonluk kaybedildikten sonra Fenerbahçe Başkanı’nın Beşiktaşlı oyuncu ile ilgili yaptığı açıklamaları kabul etmiyorum. Eğer, Kulüpler Birliği Başkanı ise Beşiktaş’ın oyuncusu da diğer takımların oyuncusu da aynı olmalıdır. Kulüpler Birliği Başkanı’nın sorumluluğu kulüp başkanlığından daha farklıdır. O olay sonrasında Kulüpler Birliği Başkanı ile görüşmedim. Rüştü’ye ise her zaman yanında olduğumu söyledim. Belli bir süre daha Kulüpler Birliği’ne katılmayacağım. Bu toplantılara ben katılmıyorum ama kulübümüzün yöneticileri katılıyor. Beşiktaş’ın kalecisine yapılan bir şey Beşiktaş camiasına yapılmış bir şeydir. Demek ki önce onun düzeltmesi lazım. Düzeltmiyorsa ben katılmıyorum başkan olarak ama Kulüpler Birliği bir varlık ve bu varlığın içinde Beşiktaş olduğu için bizden birisi katılıyor. Ben, Kulüpler Birliği Başkanlık makamına veya hiçbir kulübün başkanlık makamına saygısızlık etmem de, ettirtmem de. Toplantıya katılmak farklı bir şey. Zaten bizler birbirimize saygı göstermezsek aşağıdakilerin gösterme şansı yok. O zaman futbolumuz, korktuğumuz yerlere çok rahat gider. Önce bizim birbirimize saygı göstermemiz lazım. Ben kendi üstüme düşeni zaten yaparım. Yapmak zorundayım da. Ama Beşiktaş kaptanına bir şey söyleniyorsa da çok fazla ses getirmeden tavır koymak da bizim birinci vazifemizdir. Kulüpler Birliği farklı bir makam. Orası bütün kulüpleri temsil eden bir yer, oranın yeri farklı.
ARDA’YA SÖYLENENLERİ KABUL ETMİYORUM
Sevgili Arda ile ilgili söylenenleri kesinlikle kabul etmiyorum. Ama Arda’nın konuşmalarını doğru bulanlar da hata yapıyorlar. Arda da hata yaptı, Arda’yla aynı kelimeyi kullanan yöneticiler de hata yaptı. Hep beraber futbolu aşağı çektik. Eğer burada hatalı bir yorumcu varsa bunu hep beraber düzgün lisanla gidip hatasını göstermemiz lazım. Ama onunla aynı lisanı Arda ve diğer yöneticiler de kullandığı için maalesef futbol değerini kaybediyoruz.
FUTBOLUN SEVİYESİNİ YÜKSELTMELİYİZ
Bugün yayıncı kuruluşun verdiği rakam neticesinde Türk futbolunun değeri Avrupa’nın dördüncü ya da beşinci sırasına geldi. Ama yayıncı kuruluş bile seviyenin yukarı çıkmasını istiyor. Bu seviyeyi yönetici, futbolcu, basın da bozarsa iyi olsun diye mücadele verenler azınlıkta kalıyor. Ben de benzer hataları yaptım zamanında ama hatadan ders almak önemlidir. Hepimizin bu hatalardan ders çıkarması gerekir diye düşünüyorum.
Şampiyonluk yarışında canımız yanarsa da bu duruşu sergilemeye devam etmek zorundayız. Tabii ki kamuoyundan, taraftardan baskı geliyor ama bu şekilde devam etmek zorundayız. Önce kulüplerimiz diyoruz ama hepimizin kulüpler dediği, Türk futbolunu oluşturuyor. Hepimiz buna uyarsak muhakkak düzelecek.
ÇALIŞAN İNSAN HATA YAPAR
En büyük hatam olarak her zaman Del Bosque’yi söylerim keşke göndermeseydim diye. O zamanlar yeniydik. Ama yine de Del Bosque, Guti aradığı zaman “Beşiktaş’a git” diyen bir insan. Biz diyalogumuzu hiçbir zaman kaybetmedik. Çalışan insan hata yapar. Ben ve arkadaşlarım şimdi hata dediğimiz şeyleri hata olsun diye yapmadık, doğru bir şey olsun diye yaptık. Mühim olan aynı hataları tekrar yapmamak.
LUIS FABIANO KONUSU
Luis Fabiano gibi bir oyuncunun Beşiktaş’ı istemesi, Beşiktaş’ın nerelere geldiğini gösteriyor. Ama şu an zaten 11 tane yabancı oyuncumuz var, Ocak ayında da Sivok gelecek. Zaten kontenjandan 1 oyuncumuzu boşaltmamız lazım ki Sivok gelsin. Hocamız gidecek oyuncu için bir karar verecek ve ona göre değerlendireceğiz. Bizim bu dönem için Fabiano ile ilgili bir teklifimiz olmadı. Sezon başında olmuştu.
ROBINHO’YU TAKİP EDİYORUZ
Robinho’yu her yönetim, her hoca, her taraftar takımında görmek ister. Biz kendisiyle son güne kadar ilgilendik. Milan’da memnun olmadığını ben de biliyorum. Serdal Adalı kendisini takip ediyor. Zaman neyi gösterir bilemeyiz.
BİRKAÇ SENE İÇİNDE AVRUPA’DA ŞAMPİYONLUĞA İNANIYORUZ
Hedefimiz Avrupa Ligi şampiyonluğu diye inandık. Hem biz inandık, hem camiamız şu an buna inanıyor. Beşiktaşlı olmayanlar bile final oynama ihtimalimizin yüksek olduğunu düşünüyor. Bu sene olmasa da önümüzdeki çok yakın bir senede bunu başaracağız. Çünkü inandık ve inanmak başarmanın yüzde ellisidir. Çıtayı yükselttik artık.
EN BÜYÜK RAKİBİMİZ KENDİMİZİZ
Üç büyük kulüp şampiyonluğun her zaman en büyük adayıdır. Anadolu kulüpleri de çok güçlendiler. Ama bizim rakibimiz kendimiziz. Hocamız, futbolcumuz, taraftarımız hata yapmazsa, yönetim olarak hata yapmazsak ipi göğüsleriz. Rakibimiz şu, bu demek bana göre yanlış. Taraflı tarafsız herkesin beğeniyle izlediği futbol oynuyoruz. Kazansak da kaybetsek de herkes futbolumuzdan zevk alıyor. Bunun haricinde iyi oynayan takım olarak Bursaspor ve Trabzonspor’u görüyorum.
GENÇLERİN YANINDA TECRÜBELİ İSİMLER DE ÖNEMLİ
Takımı tamamen gençleştiremezsiniz. İçinde mutlaka tecrübeli oyuncular da olacak. Mesela Necip gibi, İsmail gibi hocamızın bulacağı veya altyapıdan gelecek oyuncular da bu takıma monte olacak.
AMATÖR BRANŞLARA SPONSOR GEREKİYOR
Amatör şubelere 1 lira harcıyorsunuz ama geliri yok. Bu kulüplerin kendi bünyelerinden ya da futbolun bütçelerinden para kaydırmasını gerektiriyor. Futbolda başarıyı kovalıyorsunuz, Avrupa’da hedefimiz var diyorsunuz, büyük oyuncular getiriyorsunuz, onun parasından alıp diğer branşlara kaydırıyorsunuz. Bu iş ancak sponsorların desteğiyle olur. Sponsorlarla bütçemiz de büyüyecek, oyuncu kalitemiz de artacak. Sponsorlar olmadan amatörlerde belli yerlere takım ruhu ve forma mücadelesiyle gelebiliriz. Cola Turka sponsorluğunu yani takımın yanına sponsoru benim dönemimde ilk kez Beşiktaş yaptı. Baskette de diğer kulüpler arkadan geldiler. Spora katkı veren herkesi, kulüplere destek olan her sponsoru sırtımızda taşımamız lazım. Çünkü beklentimiz çok büyük ama kimse değirmenin nasıl döndüğünü sormuyor.
BASKETBOLDA İYİ GİDİYORUZ
Basketbolda bu sene iyi bir kadro kurduk. Iverson ile görüşmelerimiz devam ediyor. Gelirse Türk basketbolu için de bir artı olacağına inanıyorum böyle bir oyuncunun. Diğer branşlarda tabii ki şampiyonluğu kovalıyoruz ama bütçemizi sarsmadan hareket etmek zorundayız. Çünkü yeni bir yapılanmanın içine girdik. Türkiye Kupası’nda üç maçta üç galibiyet aldık. Demek ki iyi bir kadromuz var, bunu güçlendireceğiz. Bayan basketbolumuz da iyi, voleybolumuz iyi gidiyor.
TARAFTARLARIMIZ KORSANDAN UZAK DURSUN
Taraftarın korsan üründen tamamen uzaklaşması lazım. Biz yönetim olarak çok büyük bir mücadele başlattık bunlarla ilgili. Çok da faydasını görmeye başladık.
HER BRANŞTA ŞAMPİYONLUK
Tabii ki hedefimiz her branşımızda şampiyonluk. Ama bütçemizi de bozmayacağız. Yoksa şampiyonluk da gelmeyince bütün emekler boşa gidiyor. Önce bütçemizi sağlam yapı haline getireceğiz. Bütçemize denk şekilde takımımızı kuracağız. Tabii ki Beşiktaş formasını giyen her sporcu da o formanın hakkını vermek için mücadele edecek. Bütçemiz güçlendikçe de daha iyi kadrolar oluşturmaya başlayacağız.
BEŞİKTAŞ TV KASIM AYINDA YAYINDA
Beşiktaş TV ile ilgili öncelikle sevgili Mübariz Mansimov kardeşime teşekkür etmek istiyorum. Kendisi bütün finansman yatırımlarını üstlendiler, bütün malzemelerimiz yurtdışından geldi, kurulmaya başlandı. Yayıncı kuruluşla anlaşmamız Pazartesi günü imzalanıyor, kanalımız belli oluyor. Tahmin ediyorum Kasım ayı içinde yayına başlıyoruz.
ONURLU BİR İŞ YAPTIK
Geçen sene formanın arkası için verilen rakamlar bizi tatmin etmedi. Bunun üzerine biz de Kızılay ve Mehmetçik Vakfı ile çıktık. Bana göre çok onurlu bir iş yaptık. Bununla ilgili çok da takdir topladık. Bir tebrik, bir takdir almak o ufak paraları almaktan çok daha güzel bir şey. Sırt reklamı için iyi bir teklif gelirse değerlendiririm.