Beşiktaş hala ligde iddialı duruma gelebilir
Futbol takımları zaman zaman sezon içinde böyle krize benzer dönemler yaşayabilir. Şu an Beşiktaş’ın yaşadığı da bir kriz dönemi.
Beşiktaş görülen o ki sezon başında başlayan krizi hem yönetim anlamında hem de teknik adam anlamında iyi yönetemedi. Özellikle yönetim sezon başında Mustafa Denizli’nin dinlenme ve takım çalıştırmama kararını iyice irdelemeden, sorgulamadan ve buna karşı çıkması hatalıydı. Daha sonra transfer döneminde yaşanan olumsuzluklar ki bunun büyük bölümünden Mustafa Denizli’nin haberi yoktu. Örneğin Gökhan Zan’ın kaybedilmesinde, Ferrari’nin getirilmesinde Zapotocny’nin gönderilmesinde olduğu gibi. Takım çok büyük bir çalkantıya uğradı. Apar topar yapılan ve çok büyük para ödenen Tabata transferinin de olumlu yansımaması üstüne tuz biber ekti. Gelen kötü sonuçlarla Mustafa Denizli’de bir panik havası sezinlendi. Bu panik havasını her maç deneme yanılma yöntemine dönüşen takım tertipleriyle görmek mümkün. Bu gibi kriz dönemlerinde soğukkanlı olması ve takımın belli bölgeleriyle fazla oynamaması gerekir. Kaleci, savunma ve orta alanda özellikle belli bir standart yakalanması lazım. İlginçtir, bu bölgeler de Beşiktaş’ın fazla alternatifinin olmadığı bölgeler. Şu anki görüntüyle Rüştü’nün görev alabilme ihtimali yok denecek kadar az. Hakan Arıkan, kendisine verilen şansları iyi kullandığına göre fazla bir arayışa gerek yok. İbrahim Toraman’ın yokluğunda savunmada fazla alternatif yok zaten. Bu gibi kriz ortamlarında sorumluluk alabilecek tecrübeli oyuncularla sahada olmak daha akılcı. Yani İbrahim Üzülmez, Sivok, Ferrari gibi oyuncularla sahada kalmak daha akılcı görünüyor. Orta alanı kalabalıkla mücadele edici oyuncularla oluşturup hızlı hücumcularla bu krizi atlatması mümkün Beşiktaş’ın. Ama Beşiktaş her maçı dönüm noktası olacak baskısıyla girerek iyice çıkmaza girdi. Sonuç itibariyle yönetim zaten uygulamalarıyla soru işaretleri veriyordu yıllardır. Mustafa Denizli’den beklenen, tecrübesiyle, birikimiyle bu kriz ortamını kısa sürede sonuçlandırmasıydı. Ama maalesef Denizli şu ana kadar sonuç üretemedi.
Geniş açıdan bakacak olursak özellikle Türkiye ligi için Beşiktaş’ın hala iddialı konuma gelebilecek fırsatı olduğunu düşünüyorum. Çünkü sezon başı sayılır daha. Üç puanlı sistemlerde takımlar bu sıkıntılı dönemleri çabuk atlatabilirler. Takımı gerçekten büyük bir gücünü oluşturan taraftarın takıma sahip çıkması, bir de tecrübesi ve birikimiyle Mustafa Denizli’nin olaya el koyması ve daha büyük sorumluluk alması gerekiyor. Kendi içinde bile birlikteliği sağlayamayan yönetimden çok fazla beklenti içinde gerekiyor Mustafa Denizli’nin.
YILDIRIM DEMİRÖREN’E YAPILAN YUMURTALI SALDIRI
Kesinlikle Beşiktaş kulübüne ve taraftarına yakışmayan davranış. Sonuçta Yıldırım Demirören Beşiktaş’ın başkanı ve çok büyük bir kulübün en tepesinde oturan birisi. Dolayısıyla kişilerin yaptıkları uygulamaları eleştirebilirsiniz, yeri geldiğinde seçim hakkınız var seçmezsiniz. Bunlar doğal şeyler ama havaalanında yapılanlar kesinlikle Beşiktaş taraftarına yakışmadı, yakıştıramadım. Şartlar ve sonuçlar ne olursa olsun yönetici, başkan, futbolcu, teknik adam gibi Beşiktaş’a emek veren insanlara o şekilde tepki konulmaması lazım. Yıldırım Demirören ve yönetimi iş başında olduğu sürece artıları vardır eksileri vardır. Eksileri çok çok fazladır. Kulübü ekonomik olarak çok ciddi sıkıntılara sokmuştur yanlış uygulamalarla. Ama buna rağmen Beşiktaş kulübü başkanıdır. Çok büyük bir saygıyı hakediyor bulunduğu mevki. Eleştiri başka bir şeydir ancak o tür davranışları tasvip etmiyorum.
ALTAY’IN SON DURUMU
Ligin başından beri baktığımızda takımımızda çok fazla yedek/as ayrımı olmadığı görülür. Ama belli bir standardı yakalamaya çalışıyoruz. Sezon başında bir kısmı geçen seneden kalan, bir kısmı da hazırlık döneminde oluşan sakatlıklardan dolayı bazı oyuncularımızı kullanamadık. Bunların üzerine cezalı oyuncular eklendi. Dolayısıyla birçok eksikle mücadele etmek durumunda kaldık.
Son 4 günde Çaykur Rizespor ve Konyaspor’la deplasman maçları oynadık ve kadromuzun tamamı bu karşılaşmalarda forma giydi. Oldukça pozitif, ışığı gösteren görüntüler verdik. Sezon başında planladığımız gibi 7-8. Haftadan itibaren kadro genişliğini yakaladıktan sonra gerçek gücümüze kavuşacağımızı hesaplamıştık.
Şimdi önümüzde çok zorlu bir Kocaelispor maçı var. Maça konsantre olmak çok önemli. Burada her takım her takıma kafa tutabiliyor. Son iki maçtaki performansımızı sahaya yansıtabilirsek bu maçı kazanabileceğimizi düşünüyoruz.
Bundan önce ders çıkarmamız gereken maçlar oynadık Kartalspor ve Mersin İdman Yurdu karşısında. Kartal’ı hafife aldık, Karşıyaka zaferinden sonra Mersin maçının da öyle geçeceğini düşündük ama maalesef beklediğimiz olmadı bu maçlarda. Oyuncularımızın bu iki karşılaşmadan ders çıkardığını ve aynı hataya düşmeyeceklerini düşünüyorum.
fuat hocam cok komıksın ya.Kriz dönemıymıs duzelırmıs.En son ne zaman ligde ve Avrupa’da kazandık hatırlıyomusun sen?Yönetımden futbolculara herkes 3maymunu oynuyor.Sen hala umut beslıyosun.