HaberSpor Haberleri

Problems United

Teoman AkbenManchester United’ın kim olduğu ne olduğu bir yana, Beşiktaş bir maçı daha gol atamadan kapadı. Korkulanın aksine, hatta tatmin edebilecek bir sonuçla bitmeye yakın duran maç, neticede kaybedildi.

Beşiktaş’ın salt mücadeleye dayalı görünen, yaratıcılık tarafı zayıf, estetik tarafı zayıfın da altında futbolu, bariz biçimde rakiplerini de bozuyor. Kaybettiği Burnley maçı dahil, bu yıl Premier League’de dahi bu kadar organize olamadığı bir maç izlemedik Manchester United’dan. Aynı Galatasaray’ın da sezonun şu ana kadarki en kötü maçını Beşiktaş’a karşı oynamış olması örneğindeki gibi. Giggs ve Ferdinand’ın yokluğu bunda bu kadar mı etkendi tartışılır. Oysa bir anket yapılsın, “Beşiktaş biraz şampiyon gibi oynasın, rakipler sezonun en iyi maçlarını bize karşı oynasa da olur” demeyecek bir kişi çıkmaz.

Turkcell Süper Lig’de bugüne kadar yapılan maçlarda çıkan beraberlik sayısı on beş. Birkaç maç eksiğiyle, aynı sürede Premier League’de karşılaşılan beraberlik sayısı ise “üç”. Bu istatistik, hücuma kimin ne kadar prim verdiğini gösteren ölçülerden yalnızca bir tanesi. İşin içine Beşiktaş’ın formsuzluğuyla rakibin adı da girince, bu akşam beraberliği kâr sayacağımız inkâr edilebilecek bir şey değil. Ama olmadı. Yine de şöyle bir kârı var Beşiktaş’ın, adı “Şampiyonlar Ligi” olan bir organizasyonla anıldıkça, takım hiç olmazsa bir şampiyon olduğunu hatırlayacak ve hatırlatacaktır. Bu şu anda hepsinin ve hepimizin, en ihtiyacı olan şey.

Takımlarda öyle futbolcular olur ki, bazen sezona dair tüm beklentiler sırf onların oynayacaklarına endekslenir. Beşiktaş’ta bunların bazları kim; onlarca milyon Euro’ya mal olan bazı isimler ve bunların yanında kıyılıp da milyon Euro’lara gönderilmeyen isimler. Oysa bakıyoruz, bizde çözüm olacak bu isimler, problemin kendisi olmaya aday. Sakatlıktan, formsuzluktan, acemilikten, vs. vs. vs. henüz olumlu yönde bir katkıları olmadığı gibi, bir de kendilerini kazanmaya çalışmaktan kaybedilen dakikalar, üzerlerine yapılan spekülasyonlarla uğraşmaktan kaybedilen efor var her maç. Bu maç öncesinde de –sonrasında Mustafa Denizli tarafından yalanlandıysa da– önce Bobo krizi, ardından Rüştü’nün yedeklerde neden bulundurulduğu; maç başladıktan sonra Tabata’nın –yine tek devre ile– 10,5 numaralığın yarısı olarak yine 5,25 numaralıkta kalışı, Nihat’ın “Ne takım yansın, ne o küssün” derdiyle son beş dakika oyuna sokulması gibi, rakip dışı dertlerle uğraştı Beşiktaş. Bu tablo ne zaman değişecek, tek konsantre olacağımız şey ne zaman rakip olacak, Allah bilir. Bekliyoruz. Kadir Gecesi’ni fırsat bilip, ben duamı ettim.

[adrotate group=”3″]

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu