Ali Ağaoğlu’dan pişkin açıklamalar
Ağaoğlu inşaatın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, büyük Marmara depreminin 10. yılında yaptığı birbirinden ilginç açıklamalarla gündeme oturdu.
Referans gazetesinde Ayten Güvenkaya imzasıyla yayımlanan haber şöyle:
17 Ağustos depreminin 10. yıldönümü ertesinde İstanbul konut yapısına ilişkin şok açıklamalar yaptı. Olası bir depremde uzmanların açıkladığı 50 bin binadan çok daha fazlasının yıkılacağını, can kaybının ise milyonları bulabileceğini belirten Ağaoğlu, “Avazım çıktığı kadar bağırıyorum. İstanbul konut inşaat sektörünü en iyi bilen isimlerden biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70’i deprem açısından güvenli değil” dedi.
Ağaoğlu sözlerine, “1970’li yıllarda İstanbul’un Anadolu yakasında yapılan yapıların büyük bir kısmına inşaat malzemesini ben sattım. Kumları Marmara Denizi’nden demirleri hurdadan çektik. O zamanın şartlarında en iyi malzeme buydu. Sadece biz değil tüm firmalar aynı şeyi yapıyordu. Deprem olursa İstanbul’a ordu bile giremez, ölen şanslıdır” diye devam etti.
“Herkes böyle çalışıyordu” O dönem Anadolu yakasında Bağdat Caddesi dahil olmak üzere çok sayıda inşaat yaptıklarını belirten Ağaoğlu, malzeme ve işçiliğin kaliteli olmadığına dikkat çekti.
Ağaoğlu, şöyle devam etti: “En lüks semtlerdeki o süslü püslü binalar için konuşuyorum; çoğu sadece tuğla üstünde duruyor, içleri gitmiş. 1970’li yıllar, sanayağ ve benzinin karneyle alındığı zamanlardı. İbrahim Tatlıses’in dediği gibi, Urfa’da Oxford vardı da okumadık mı? Yani o dönemde en iyi malzeme onlardı. Teknoloji yoktu, betonlar kürekle karıştırıldı. Sağdan sola en az beş kere karıştırılması gerekirdi. Beton işleri de Doğulu ekiplerin elindeydi. İşçilere laf da anlatamazdık. Bir kere çevirip bırakırlardı.
Yani kısaca kum kötü, malzeme kötü, işçilik kötü. Tüm firmalar böyle çalışıyordu. Belki karamsar bir tablo çiziyorum ama ilkokuldan bu yana işin içindeyim. İşin mutfağında yetişen biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70’i deprem açısından güvenli değil. Binalar resmen iman kuvveti ile ayakta duruyor. Binaların 17 Ağustos’ta nasıl karton gibi yıkıldığını unutmamak lazım.” “Belediyelere yetki verilmeli” Deprem yüzünden büyük bir kayba uğramadan 15 senelik zaman diliminde binaların Kentsel Dönüşüm Yasası ile yeniden yapılandırılabileceğini vurgulayan Ağaoğlu, bununla birlikte yasanın ek düzenlemelere ihtiyacı olduğunu ifade etti. Kentsel Dönüşüm’ün işler durumda olmadığını, planlama yetkisindeki belirsizliğin halen sürdüğünü kaydeden Ağaoğlu, belediyelere daha aktif yetkiler verilmesi gerektiğini açıkladı.
[adrotate group=”3″]