Bizim için kamp 26 günlük oldu. Kısa dönem askerlik gibi! Arada takıma sadece iki gün izin verildi. İlk etabı Almanya, ikinci dönemi ise İngiltere… Uzun zamandır böylesine bir kamp görülmedi. Birinde trafik soldan, diğerinde sağdan akıyordu. Almanya’nın, Brezilya’yı 7-1 yendiği maçı Almanlar’la, Dünya Kupası finalini ise Yorkshire’de İngilizler ile birlikte seyrettik.

İsmail, Mustafa Pektemek, Kerim, Atiba, Veli, Olcay, Ümit ve Franco’nun göze girdiği, Muhammed, Atınç, Serdar, Necip ve Holosko’nun çok daha fazla çalışması gerektiğini gösteren bir kamp dönemi vardı. Bana göre Kerim, İsmail ve Mustafa, kesinlikle kampın en iyi isimleriydi. Muhammed biraz hayal kırıklığı yarattı ki sebebi çok basit. Kiralık gidip gitmeme durumları kafasını karıştırmışa benziyor. Önemli değil; yeteneğini gösterme fırsatı bulursa gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Zamanında olmalı

Feyenoord maçına sayılı günler kala, takımdaki en önemli eksik ne diye soracak olursanız, kesinlikle 10 numara diyebiliriz. Eğer bu karşılaşmalarda top alamayan bir Demba Ba seyredersek buna kimse şaşırmasın. Kamp çok iyi geçti ama başarı sadece iyi çalışmaktan geçmiyor. Zamanında yapılan transferlerin de başarıda büyük payı oluyor.

KAMPIN YARAMAZI

ERSAN GÜLÜM

Beşiktaş’ta muziplik denilince akla gelen ilk isimdir Ersan Adem Gülüm. Kampın ilk gününden son gününe kadar yüzünü asık gören olmadı. Şirinler’deki Şakacı Şirin gibi. Kimi zaman fizyoterapist ve bireysel antrenörleri kovayla ıslattı, kimi zaman canlı yayınları bölerek gazetecilere şaka yaptı. Forma lansmanında, malzemeci Süreyya’ya üçlü çektiren isim oldu.

KAMPIN SAKARI

CENK GÖNEN

Yorkshire’da yapılan kampta, takımdan ayrı çalışan kaleciler takım otobüsünü beklemeden kulüp adına kiralanan bir araçla otele dönmek istedi. Herkesin malumu İngiltere’de trafik sağdan akar. Dolasıyla şoför mahalli de aracın sağ tarafında… Bu durumu unutan Cenk’in, o an şoförün üzerine oturmaya çalışması ve son anda fark edip sürücüyü ezmekten kurtarması espri konusu oldu.

KAMPIN POZİTİFİ

METE VARDAR

Ahmet Kavalcı’dan sonra     A takım bayrağını devralan Mete Vardar, futbolcularla kısa sürede pozitif bir iletişim kurdu. Yönetimin en neşeli ve esprili isimlerinden biri olduğu için Fikret Orman tarafından görevlendirilen Vardar, kimi zaman yaptığı esprilerle herkesi güldürdü. Vardar bir gazetecinin, “Gökhan Töre’nin bonservisini aldınız mı?” sorusuna, “Ben pazar günü İngiltere’de tıraş bıçağı alacak market bulamadım, sen bana Gökhan Töre’nin bonservisini aldınız mı diye soruyorsun?” diye cevap vermesi, hazırcevaplı olduğunun bir göstergesiydi.

KAMPIN GÜVENSİZİ

HOLOSKO

İngiltere kampında sakatlanarak ambulansla hastaneye götürülen Holosko’nun, böyle bir ortamda bile espri yapması şaşırtıcıydı. Basının geçmiş olsun dileklerine teşekkür eden Holosko, “Biraz belim ağrıyor” dedi. Gazetecilerin, “Sana bir şey olmaz. Beş sene daha oynarsın” takılmasına siyah – beyazlı oyuncu, “Doğru ama Sancaktepespor’da oynayabilirim” yanıtını verdi.

KAMPIN MUTSUZU

SLAVEN BİLİC

Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic’in, geçen kamp dönemine kıyasla bu sene kafası daha karışıktı. Motta ve Cenk Tosun transferleri dışında, diğer transferlerin bitmemesi, Demba Ba’nın kampa geç katılması,  Hırvat hocanın keyfini kaçırdı. Kulübün mali yapısını bildiği için, ses çıkarmak yerine Demba Ba için yönetime teşekkür eden Bilic’in en büyük sıkıntısı ise 10 numaranın kampa katılmaması oldu.