ÖZEL HABER / Hürser Tekinoktay Fulya Davası’nı Beşiktaş Postası’na anlattı!
Beşiktaş Kongre Üyesi ve Türk futbolunun saygın teknik direktörlerinden Hürser Tekinoktay,açmış olduğu ”Şike-Usülsüzlük-UEFA Kriterlerine Uyumsuzluk – Finansal Fair Play ve Beşiktaş’ın zarara uğratılmasıyla” ilgili olan Fulya Davasını Beşiktaş Postası için masaya yatırdı./BEŞİKTAŞPOSTASI-ÖZEL
Öncelikle bizi kırmayıp yoğun gündeminiz arasında kabul ettiğiniz Beşiktaş Postası adına teşekkür ederiz.Enine boyuna bilinmeyenleriyle Fulya Davasını paylaşacağız. Sıkı bir başlangıç yaparsak ;
1) Şike-İbra-Usülsüzlük-UEFA Kriterlerine Uyumsuzluk ve %67-33 paylaşım sorunu gibi bir çok sorunu kapsayan ; Beşiktaş taraftarlarının Beşiktaş’ın ”Kurtuluş davası-Namus davası” olarak lanse ettiği ”Fulya Davası”nın nasıl açıldığıyla başlarsak,sizi davayı açmaya sevk eden ilk kıvılcım nasıl oluştu?Bu konu hakkında neler söyleyebiliriz?
2005/2006 yıllları gibiydi konuyu her Beşiktaşlı gibi takip ediyordum.İşin hemen başında Yıldırm Demirören ile İsmail Ünal kavga etmeye başladı.Yıldırım Demirören,İsmail Ünal’ın Beşiktaş kulubünü zarara doğru hareket ettirdiğini söyleyerek; Beşiktaş Belediye başkanı İsmail Ünal’ı hem Beşiktaşlılara hem de dönemin CHP Genel başkanı Deniz Baykal’a şikayet etmesiyle gözlerimizi iyice o noktaya çevirdik doğal olarak…
Bu süreçte o günlerde BirGün gazetesindeki köşemde Türkiye’nin gündemine ilk kez taşıyan biri olarak Fulya Projesi’ndeki kargaşayı yazıp sonraki süreçte ister istemez haberi ve konuyu gündeme getiren biri olarak araştırıp takip etmeye başladım.Bu konu daha sonra Radyospor’da sevgili Barış Ertül ile yaptığımız programlara taşındı. Kargaşanın artık inanılmaz iddia ve belgeler ile en büyük imar rantı sihirbazlıklarının yapılmasına dönüştüğünü görüyorduk.Yanılmıyorsam 2008 Ocak ayı gibi. Yıldırım Demirören tarafından mali kongreye kadar bu konuyu radyoda konuşmamamı isteyen,beni de iyi tanıyan ama 6-7 yıldır görüşmediğim ortak bir dostumuzun bana gelmesi ve konuşmaya devam edersem benim için kötü olacağını utana sıkıla söylemesi beni bu sürece sokacak tetiklemeyi yaptı.
“Sözde kapalı tehdit için kendi işlerini yaptırılınca ibra etmedim”
Üstü sözde kapalı tehdit için kendi işlerini yaptırdığı benim eski tanıdığım birinin bana gönderilmesi ve bu konuşmada şahsıma tehdit iletiliyor algısı ile; bu sefer bir kaç hafta sonraki mali kongreye gidip, zatı ibra etmedim ve hatta ibra etmediğim konuları mahkemeye taşıyıp dava açtım.Böylece 20 yıllık kongre üyesi olmama rağmen ilk kez bir mali kongreye de katılmış oldum….
Tabi Radyospor’da tam gaz konuları araştırmaya yayınlar yapmaya eskisinden daha iyi şekilde motive olarak devam ettim.Tabi bu mahkemeye giden süreçin kıvılcımı, diğer tarafta ise yıllarca Fulya’nın çamuru toprakları içinde kar kıyamet mücadele eden sporcularımız, antrenörlerimiz ve Beşiktaşlıların haklarıydı.
Oradaki oluşmuş mali ve maddi hakları heba olmamalıydı…Aslındaki işin en önemli noktası da buydu.
2)Fulya Davasının iç kısmına,yani %67-33 oranına değinirsek,%67 – %33 paylaşım oranı nedir? Önce 32.000 metrekare daha sonraysa 6,481 metre kare olarak lanse edilen bir fazlalık söz konusuydu.İnşaat müteahhiti olan Yaşar Aşçıoğlu kanadıyla, yüzdelik paylaşım konusunda inşaatta ne gibi sorunlar var?
İnşaat projesi ve ihalesi sonrasında değişmiş, projeden kazanım/ rant artmış.Mal sahibi biziz bu kazanımın sözleşmede olduğu oranlar ile paylaşılması gerekir.Kaldıki bu tip durumlarda mal sahibi fazlalıkların tamamı benim diyerek, iskan bakanlığının belirlediği m2 fiyatlarını müteahhite ödeyerek hepsini hukuk yoluyla alabildiği biliniyor.
Neticede 58.000 m2 imalatın fazlasında bizim kağıt ve hukuk üzerinde olduğu gibi haklarımız var hangi oranda…Tabi ki en az 67/33 oranında!Kaldıki %67 içindeki imalatı bile mütahit kendi ticaretinde kullanmış! (Beşiktaş Belediyesi ile ikili anlaşma/takas esnasında bizim malımız verilmiş)
“Beşiktaş Kulübü’nü zarar ile baş başa bırakıp çekip gitmek olmaz.”
3)2008 yılı Beşiktaş mali kongresinde neler yaşandı? İbra konusunda kongre üyelerinin kandırıldığı,ve İlhan Durusoy’un Fulya Davası’yla ilgili %67’lik kısmın çoğunun otopark olmasına ”Garajında bir değeri var ” cevabı vardı.Yönetimin ibra edilmesi , İlhan Durusoy ve otopark konularını nasıl değerlendirebiliriz?
Otoparkın gelirlerin müteahhite ait olan dairelerden daha kıymetli ve gelir getirici olduğunu iddia edip ibra olduğu halden sonra zararı iyi bir Beşiktaşlı ve sözlerinde prensip sahibiyse Yıldırım Demirören ile birlikte telafi etmesi gerekir.Bu vaatleri yapıp ibra olup sonrasında Beşiktaş Kulübü’nü 6 yıldır zarar ile başbaşa bırakıp çekip gitmek olmaz.
4)Bildigimiz kadarıyla dava önce Yargıtay’a taşındı,daha sonraysa Yargıtay’dan geri döndü.Yargıtay süreci,hakimin davaya bakış açısını nasıl yorumlayabiliriz?
Davaya hızlı ve atak başlayan hakim kanaatimce sonraki süreçte yoruldu. Bir sürü belge ve şahit olmasına rağmen reddetti. Ancak Karara itiraz sonunda Yargıtay dava dosyasını bizim iddialarımız üzerine geri gönderdi.Genel kurul üyelerinin düşünceleri fesata uğrayıp ibra olmuş ise böyle bir ibranın varlığından söz edilmez gibi de bir yorum yaptı.Bu karar sanırım gazetenizin internet sayfasında var.
“Beşiktaş’ı Real Madrid olma hedefinden uzaklaştırdılar”
5) Şike-Evrakta Sahtecilik-,İbra-UEFA kriterlerine uyumsuzluk-Finansal Fair Play’a uyumsuzluk ve %67-33 gibi bir çok sorunu kapsayan Fulya Davası Beşiktaş’tan neler götürdü?
Çok net söyleyeyim. Beşiktaş’ı Real Madrid olma hedefinden uzaklaştırdı. Belki de tamamen yok etmek üzere…
6)Beşiktaş Başkanı Fikret Orman,kamuoyunda sürekli olarak ”Böyle davalar kulübe birşey kazandırmaz,yıllarımızı mahkeme salonlarında götürür” şeklinde manşet veriyor.Keza bilindiği üzere Beşiktaş taraftarların şoke olduğu bir durumda Fikret Orman’ın şahsi avukatı,şimdiki külüp avukatı olan Kayhan Turan’ın davalı tarafın avukatı olarak davaya dahil olmasıydı.Yeni yönetimin gelmesiyle Fikret Orman kanadının tutumunu, davaya verdiği desteği hem başkan nezdinde hem de Beşiktaş yönetimi açısından değerlendirirsek neler söyleyebiliriz?
“Fikret Orman şu veya bu nedenle bu işi yapamıyor ya da samimi değil.”
7)Yıldırım Demirören zamanında olan olaylarlar sinsilesi sadece Fulya Davasıyla sınırlı değil…Beşiktaş külübü,birçok büyük skandalında beraber geldiği 8 yıllık bir Yıldırım Demirören dönemini geride bıraktı.Transferlerde yolsuzluk iddiaaları basına yansıdı. Cas’tan belli cezalar alındı.Evrakta sahtecilikten Beşiktaş Avrupa kupasından men edildi ve son olarak 2011 yılında başlatılan şike davasına Beşiktaş’ın adı karıştı.Beşiktaş külübü, Fulya Davası’nın olumlu sonuçlanması halinde maddi anlamda verilen zararların ne kadarını tanzim edebilir?
Dava olumlu sonuçlanırsa 2007 yılının mali yapısına kadar filmi geri sarma imkanımız var.Bence bu da Beşiktaş’ın maddi ve manen kurtuluşu demektir.
8)Fulya Davası’nın mücadelesini verirken Beşiktaş yönetimi tarafından hiç arandınız mı? En büyük desteği kim veya kimler tarafından gördünüz?
En büyük desteği kalbi siyah beyaz atan net ve gerçek Beşiktaşlı taraftarlarımızdan gençlerimizden gördük. Tabi ki bu enerjiyi onlar verdi.
Bu mücadele esnasında sevgili Radyospor yayın yönetmeni Barış Ertül ve sadece bu davadan ötürü en iyisi olduğu işinden kovulan sevgili Bülent Yüksel’in emekleri en az benim kadardır.
Ayrıca dönemin belediye başkanı İsmail Ünal’ın her türlü baskısına rağmen BirGün gazetesinde ki köşemde en ufak bir sansür ve kısıtlama yapmayan sonuna kadar arkamda olan BirGün gazetesi spor müdürü rahmetli Alp Can, saygıdeğer Beşiktaşlı Esra Kahraman ve arkadaşlarının da farklı yeri var.
Tabiki çok yakınımda olan dostlarımın inanç ve destekleri de çok değerli bir güç olarak her zaman kuvvet verdi.
Ancak mali kongrede ibra etmedikten sonra,yeğeni Murat Güci Geçgil’le birlikte,Süleyman ağabey’in evinde kendisiyle Fulya’yla ilgili yaptığımız görüşme sırasında, usülsüzlüklerle ilgili Fulya konusunu mahkemeye vereceğimi söylediğimde,Süleyman ağabey’in birden ayağa kalkıp parmağıyla işaret ederek ;” -Rahmetli Şan Öktem’in ismini bile değiştireceklermiş…VER HÜRSER VER’ diyerek coşkulu bir şekilde destek olması (kaldıki evinde bulunan Beşiktaş camiasınında çok yakından tanıdıgı mali kongreden çıkıp Süleyman ağabey’in evine gelmiş diğer dört kişinin memnun olmayıp ortalığı sulandırmasına,hatta birinin ;
”- Süleyman ! Sanada plazalar yapılırken neler demişlerdi bunlar sadece dedikodu ”demesine rağmen,Süleyman ağabey’in belediyedeki yakından tanıdıgı zatı arayarak,onunda manipülasyonuna rağmen duruma 10 dakikada hakim olarak,beni desteklemesi ve arkamda oldugunu göstermesi,konunun mahkemeye taşınması için bir diğer en önemli etken oldu.)
9)6 yıldır kendinizden,zamanınızdan emek verip gerek maddi gerekse manevi anlamda mahkeme salonlarında Beşiktaş için Fulya Davasıyla ilgileniyorsunuz.Özellikle sormak istiyorum.Size Beşiktaş sevgisinin veren nedir?Süleyman Seba’nın Baba Hakkı’nın,Şeref Bey’in Beşiktaş’ına olan bu bağlılığınızın sırrını bize anlatabilirmisiniz?
Konu sadece 6 yıl olmadı, konu bir hayatı yönlendirdi… Ailemizin tüm erkekleri Beşiktaşlı’ydı.Rahmetli babam, dedem, amcam, dayım, amcamın oğulları, dayımın çocukları vs…Gençlik ve sonraki yıllarda da çok önemli kariyer ve kazanç noktalarında bile kalbimiz siyah ve beyaz kaldı her zaman.Tabi rahmetli Süleyman ağabey aynı Şeref Bey ve Baba Hakkı’da olduğu gibi sporcu, mütevazi halktan biri olması kişilikleriyle de kulübümüzü mükemmel şekilde temsil ederken bizim siyah beyaz aşkımıza başka bir değer daha kattılar.
Bunları yaşayanların kulübüne külünün aşkına bağlanmaması mümkün mü?Aslında bu sadece kulübümüze olan bağlılık ve sevgi değil, halkınıza, sporunuza ve gençlerine bağlılık…
”Her ne kadar son dönemlerinde aklı popülizme kayan tarzdaki başkanlar görev yaptıysa ve yapmaktaysa da Beşiktaş halkın ve sporcuların takımı olarak doğdu ve öyle de kalacak.”
Bizi kırmayıp,böylesine önemli bir davanın anlam ve önemini aksettirdiğiniz için Beşiktaş Postası olarak teşekkürü borç biliriz.Açmış olduğunuz bu davada inşallah en güzek sonuçlar alınır ve uğratılan zararlar tanzim edilir.
Hürser Tekinoktay ; Ben Teşekkür Ederim.Buraya kadar zahmet edip geldiniz.Sitenizi önemle takip ediyorum.Yayın hayatınızda başarılar dilerim.
Tüm Beşiktaş’lıların,okuyucularımızın,konuyla ilgili olan hukuk,müteaahit ve benzeri tüm teknik ve mesleki sorular dahil olmak üzere;
Her türlü bilgi ve gerçekleri öğrenmek için sorularınızı ”Fulya Davası Soruları” başlığıyla gazetemiz posta@besiktaspostasi.com adresine sorularınızı bekliyoruz.
Not: Bu Röportaj’ın tüm hakları saklıdır.Röportaj kaynak gösterilmek ve BeşiktaşPostası’na link vermek suretiyle kullanılabilir.Kaynak gösterilmeden ve link verilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
YASAL UYARI: BesiktasPostasi.com haberlerinin kopyalanması yasaktır. BesiktasPostasi.com Digital Millennium Copyright Act (DMCA) kayıtlı olup DMCA tarafından kontrol edilmektedir. Kopyalayanlar hakkında kanuni işlem yapılacaktır. © Medya Oluşum – Tüm hakları saklıdır.