Hürser Tekinoktay divan kurulunda bombaladı! / Özel Haber
Beşiktaş divan kurulu toplantısında Beşiktaş kongre ve divan kurulu üyesi, Beşiktaş eski altyapı hocası Hürser Tekinoktay konuştu./ ÖZEL
Fulya Davasına değinen Tekinoktay, Beşiktaş’ın artan borcunu, Fulya Davasına Beşiktaş yönetimi tarafından verilmeyen desteği ve birçok konuyu şu sözlerle değerlendirdi:
Ahmet Nur Çebi bu kadar başarılıysa neden Futbol A.Ş’nin başına geçti?
Öncelikle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarım. Tüm Dünyada terör saldırında hayatını kaybeden masum insanların ailelerine başsağlığı diler, kendilerine Allah’tan rahmet dilerim.
Sayın Ahmet Nur Çebi’nin az önceki konuşmasını dinledikten sonra, demek ki biz yanlış taktikle başlamışız. İlk kez duyuyorum ve Ahmet Nur Çebi’nin 25 yaşında başladığı iş hayatında başarılı bir noktaya gelmesini takdirle karşılıyorum kendisini tebrik ederim. İlk kez duydum.
Başkanın dediğine göre biz borçlanmak istemişiz, borçlanmaya yer aramışız. Biz Ahmet Nur Çebi gibi başarılı bir adamı İnşaat AŞ’nin başına geçirmek yerine, Beşiktaş’a artı değer kazandıracak projelerin başına geçirmek yerine kendisini harcamışız. Biz Sayın Ahmet Nur Çebi’yi futbol şubenin başına oturtarak, malum bildiğiniz futbol şubesindeki oyuncuların kavgaları dövüşlerinin içine atmışız.
Demek ki Ahmet Nur Çebi gibi kar yaratabilecek bir kişiden kar yaratamadığımız gibi inşaat üzerine batık bir imalat yapmışız.
Hürser Tekinoktay’ın konuşması;
Arsa sizin değil üstüne yatırım yapmaya kalkıyorsunuz
Bakın neyi yanlış yapmışız diyorsunuz, iyi niyetle çalışıyorsunuz fakat bir şeyler yanlış oluyor.100 milyona stadı yapacağım stat işi bizim işimiz diyorsunuz, her zaman en ucuza yapacağız dediniz. Stadın şuanda geldiği rakam 280 Milyon TL. Bitmiş haliyle 300-350 milyon TL’yi aşacak belki de, bilemiyoruz.
Her türlü yatırım yapabilirsiniz iş hayatında bu böyle. Fakat yapacağız yatırımın total fiyatı, risk payı ve getirisinin oranları önemli. Şimdi bizim yaptığımız yatırımın arsası bizim değil. Düşünün şu anda ev yapacaksınız, arsa sizin değil, kiracısınız, mal sahibinin arsası üstüne villa mı yaparsınız. Arsa sizin değil villa size mi kalacak?
Beşiktaş’ın stat planlamasının zamanlaması sosyolojik ve ekonomik olarak yanlıştı.
Borç içinde olan bir kulübün sahibi olmadığı bir arsaya stat yapmaya çalışmasının zamanlaması önemliydi ve bu zamanlama bana göre yanlıştı.
Beşiktaş’ın stadı neden devlete yaptırılmadı?
Stat için para harcıyoruz. Tabi ki harcanacak fakat stat için diğer rakiplerle eşit şartların sağlanması gerekiyordu.
Türkiye’de 24 tane stad yapıldı ve bunların hepsini devlet yaptı. Beşiktaş haksız rekabetin kurbanı olmuştur. Galatasaray’ın Bursaspor’un vs stadını devlet yaparken, Beşiktaş neden cebinden 300 milyon TL koysun? Bu haksız rekabettir. rakiplerimizin 300 milyon gerisinde transfer eksiğimiz olmuştur.
Bunun kabul edilebilirliği yoktur.
Fulyadan çıkmayı asla kabul etmiyorum
Şimdi Fulyadan çıkmayla ilgili bir konu gündeme geldi. Birkaç yıl önce Mali genel kurulda da konuşmam vardı, Fulya’dan çıkmayı ben kabul etmiyorum demiştim. Orası bizim altyapımızın imalat yeri, gençlerin yeri. İlçenin kalbi Beşiktaş buradan doğmuş, Ben bunu kabul edemem dedim. O zaman homurdanmalar olmuştu.
Şimdi Beşiktaş yönetim kurulu, Fulya’yı kendi yerinde bırakarak oraya yatırım yaparak, ufak tefekte olsa rötuşlar yaparak orayı canlı tuttukları için ben eski bir altyapı hocası ve futbol antrenörü olarak teşekkür ederim.
Fazlalıkları bilirkişiler ve Demirören kabul etti! Neden tespit davası açmıyorsunuz?
Şimdi fulyada farklı bir politika var. Fulyada 74 parselin üzerine, bizim tapumuzun üstüne başka birisinin imalatı var. Şimdi kendi malınızın üzerine, kendi %67 nizin üzerine, kendi imalat hakkınızı bırakıp başkasına yer yapmasına müsaade ediyorsunuz,( Fulya Projesi kapsamında Müteahhit ile belediye arasında yapılan anlaşama gereği müteahhidin belediyeye vermeyi taahhüdü ettiği yer olan Fulya kültür merkezini Beşiktaşın malından vermesini kastediyor) diğer taraftan başkasının malı içinde bilmem kaç Milyon TL para harcıyorsunuz.
Fulya demişken şunu belirteyim. Fulya davasını 2008’in Mart ayında açtım. Davayı açtığım esnada Süleyman ağabeyin evinde Yalçın beyde vardı. Bu davayı açacağımı ve Beşiktaş’ın hakkını arayacağımı söylemiştim.
Süleyman Seba’dan fulya davasına destek
Süleyman ağabey ‘’Aç Hürser, aç’’ diyerek sevgi ve coşkuyla bana destek olmuştu.
Şimdi bakıyorum Beşiktaş yönetimi Şan Öktem tesislerine 5 milyon 7 milyon dolar para harcayacağım diyor. Hayır harcamayacağız. Niye harcayacağız? Sayın Yalçın Karadeniz o sözleşme sizin elinizdeydi.
Müteahhitle Beşiktaş arasındaki anlaşmaya göre Şan Öktem Tesislerinin yenilenmesini müteahhit yapacaktı. Niye Beşiktaş’ın kasasından 7 milyon dolar daha para çıkarmayı düşünüyorsunuz?
Beşiktaş’ın fulya davası devam ediyor. Beşiktaş yönetimine sitemim var, yönetimde bazı arkadaşlarımda var. Onlara da az önce sitemde bulundum.
Bu davada Beşiktaş’ın kasasına, 6 milyon dolar para girdi. Sözleşmeler değişti. Yıldırım Demirören yönetimi yeni belgeler getirdi mahkemeye.
Sayın Yıldırım Demirören mahkemede ‘’Efendim bu davacının söylediği her şey doğrudur’’ dedi.
Ve Yıldırım Demirören 2009 mali genel kurulunda çıktı bize teşekkür etti. Arkadaşlara kulübe getirdikleri 6 milyon dolar için teşekkür etti.
Sözleşmede yanlışlıkları olduğu ve 67-33’te anlaşamadıkları gündeme geldi. Kulüp müteahhitle anlaşamıyor, bu paylaşımı gerçekleştiremiyor. Davanın bitiminde bir tespit davası açılacağı söylenildi. Bakın burası çok önemli. Proje bitiminde bir tespit davası açma sözü ve kontratıyla mahkemede bulunan bir Fulya Projesi var.
Ve Yıldırım Demirören’in TFF’ye transfer olmasıyla bu dava ortada kaldı.
Mevcut Beşiktaş yönetim kurulunun tespit davası açıp,67’ye 33 fazlalıkları aynı şekilde Beşiktaş’ın kasasına sokması lazım.
Fazlalıklar Beşiktaş eski belediye başkanınında imzasıyla onaylandı
Beşiktaş eski belediye başkanının imzasıyla onaylanmış fazlalıkların olduğuna dair kabul var. Bilirkişiler kabul ediyor. Diyorlar ki ‘’Burada irdelenmesi gereken konu, fazlalıklar vardır. 5 katta 28 birim fazlalık vardır. Burası 2 blok, 56 daire ediyor. 56 daire 1 milyon dolardan 56 milyon dolar yapar. Buranın yüzde 67si bizimdir.’’ Sözleşme bunu diyor.
Bilirkişilerin dediği nokta ve esas irdelenmesi gereken konu fazlalıklar vardır kısmıdır. Bunun paylaşımında Beşiktaşlı davacıların dediği gibi, Beşiktaş’ın hakkının olup olmadığı konusudur, bu da inşaat sözleşmesinin 4.maddesinde vardır.
Fazlalıklarda %67 – %33 şeklinde paylaştırılmalı
Fazlalıklardan doğan haklar aynı sözleşmedeki gibi %67-33 paylaşımı yapılarak paylaşım gerçekleştirilmelidir.
Benim açtığım davaya, Sayın Süleyman Seba’nın allah rahmet eylesin, gönlüyle verasetiyle hepsinin oraya sahip çıkması gerektiği davaya lütfen sahip çıkınız.
Şimdi Fulyayla ilgili denetim kurulu başkanı başta olmak üzere çalışıyorlar, Feyyaz beye teşekkür ederim. Kendilerinin de içinde olduğu, sayın divan kurulu başkanı Yalçın Karadeniz’inde içinde olduğu, içinde spor basını olmayan ( Atıf Keçeçi’yi tenzih ederim ) tarafsız gazetecilerin olduğu bir yerde mutlaka bir komisyon kurulup halkın aydınlatılması lazımdır.
Beşiktaş kulübü şeffaf olmalı, noterli ihtarnamelere cevap verilmiyor!
Sayın başkan göreve gelmeden önce medyada şeffaf olmalıyız, Beşiktaş halkın kulübü diyordu. Lütfen şeffaf olalım.
2004 senesinde Beşiktaş’ın kasasından 100 bin dolar para çıkmıştır. Bunu öğrendiğim anda bu 100 bin doların nereye gittiği nasıl gittiğiyle ilgili soru sordum. 8 aydır Noter ve dernekler masası kanalıyla sorduğum soruya hala cevap verilmemiştir. Şeffaf olacağız. Beşiktaş’ın bir kuruş parasının sonuna kadar peşinde olacağız.
Bakın birçok şey konuşuldu. Eski parayla borç şuanda 1 katrilyonunun üstündedir. Futbol tarafına girmiyorum. Beşiktaş’ın borcu bu kadar artarken bir de yurt dışında bir kulüp alalım birde onu idare edelim demek yanlış.
Yatırımları beceremiyoruz, ne yatırım yaparsak zarar ediyoruz. Bakın 589 kişi çalışıyor. AkBank, Garanti Bankası gibi kurumlarda bu sayıda çalışanı olduğu şirketler kar açıklıyor, zarar açıklamıyor.
Az zaman olduğu için keşke başkan kadar konuşarak 2 saat süreyle konuşarak herkesi aydınlatabilecek bilgiyi verebilsem.
Beşiktaş’ın her yerinde görev yaptım. 6 sene o fulya topraklarında görev yaptım. Bundan sonra da gerekirse her kademe de bila-bedel görev yaparım.Amacımız sadece Beşiktaş’ın menfatleridir.
Bakın ön tarafta homurdanmalar oldu. Mahkemeyi de bırakayım isterseniz bırakayım.8 yılda 50 tane celse gittim. Dünya kadar para harcadım bilirkişilere.
Şu günlerde sayın yönetim kurulunun bilgisi var mı yok mu bilmiyorum.
Kimse Fulya’yı satmayı aklının ucundan bile geçirmesin
Fulya Süleyman Seba projesindeki bize ait olan kısımlarda bize ait olan kısımlara bir komisyon gelmiş ve bize ait olan yerlerin rayiç bedellerini tespit etmeye çalışmış.
Şayet doğruysa Beşiktaş’a hiçbir gayrı menkulünü satmak üstüne kimse yetki olmayı düşünmesin.
Borç artıyor, oyuncu imalatı ve şampiyonlar ligi hariç hiçbir kalem bunu kurtarmaz
Çünkü şuandaki performansımız sürekli zarar eden bir şirket görüntüsü veriyor. Daha önce 500’dü 400’e düşüreceğiz dediler.500 milyon TL, 1 milyar TL’ye çıktı.
Beşiktaş’ın imalat yapamadığı sürekli para harcayan bir yapısı olduğu çok net. Sürekli para harcayan, ev eşyasına bahçeye para harcayan bir aileyi düşünün. Emekli oldunuz, emekli maaşınıza haciz gelir.
Dünyada futbolun arası açıldı. Bir şampiyonlar ligi var birde diğerleri var. Şampiyonlar ligi grubuna kalamazsanız zaman hiçbir zaman üreten rekabetin içine giremedikten sonra hiçbir şey olamazsınız. Hem para olarak hem başarı olarak.
Euro ligi seyretmiyorlar bile. Dünyada futbol, atletizme karşı seyirci kaybediyor. Şunu demek istiyorum. Çok güçlü bir futbol, çok güçlü bir Beşiktaş altyapısı olmadığı sürece, eski futbolcularımız gibi abilerimiz gibi, Baba Hakkılar, Süleyman Seba’lar gibi, o ruhu yaratmazsak bu endüstriyel futbolun içinde eriyip gideceğiz. Barcelona’da o ruhu yaratmış.
Çünkü şampiyonlar ligine abone olmuş Portoyla Benfica’nın biz şu anda amatör şubesi gibiyiz. Gerek bütçemizle gerek karımız, gerek yönetimimizle.
Dolasıyla bu stadı yapmakla da her şey olmayacak. İlk 1 yıl 2 yıl 3 yıl stadı doldurabilirsiniz, belki de daha sonra bu stat dolmayacak.
Para vererek gönderdiğiniz oyuncuyu para vererek aldınız
Bana göre bedava gönderdiğiniz, tazminat ödediğiniz bir futbolcuya, bonservis bedeliyle beraber 32 yaşından sonra almak başarısızlıktır. Siz bunu başarı olarak görüyorsanız bilmiyorum.
Benim hiçbir mantığımda yok bu, ticaret mantığımda yok! Televizyonunuzu evden kapıcıya bedava veriyorsunuz. 3 yıl sonra garanti süresi dolmak üzereyken 1 milyon para verip geri alıyorsunuz. Eşiniz kızmaz mı size?
[adrotate banner=”79″]